Ekonomide önlem paketi hazırlığı...

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan ve ekonomiden sorumlu bakanlar başta olmak üzere ekonomik kriz konusunda hükümette artık ayakların yavaş yavaş suya ermekte olduğu anlaşılıyor.

Başbakan Erdoğan, aylardır yok farz ettiği , “bizi teğet geçti” dediği, “psikolojik” diye nitelediği ekonomik krizi birkaç günden beri kabullenmiş gözüküyor. Bu noktada iş dünyasından gelen çığlıkları, “tedbir alın” çağrılarını seçim meydanlarında halka şikâyet etmekten geri durmuyor.

Ancak birkaç aydan beri TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından açıklanan olumsuz göstergeler ve son bir hafta içinde döviz piyasasında yaşanan yüksek kur artışları hükümeti ciddi önlem arayışına itmiş durumda. Ekonomiden sorumlu bakan ve bürokratlar, AKP’nin ekonomi kökenli kurmayları şimdi yeni önlem paketini tartışmıyor.

AKP ve hükümette kriz önlemleri konusunda son günlerde meydana gelen rota değişikliğinde muhtemelen Başbakan Erdoğan’ın seçim meydanlarında gördüğü manzara ve anketlerde ortaya çıkan kriz ve işsizlik şikâyetlerinin artıyor olmasının da etkisi büyük.

Yeni önlem paketi hazırlığı sinyalini ilk kez Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren verdi önceki gün AKP Merkez Yönetim Kurulu toplantısında.

Peki hükümet kapsamlı ve son derece etkili önlemleri içeren bir paketi seçim öncesi ilan edebilecek mi?

Hayır...

Çünkü açıklanacak kapsamlı paketin geniş seçmen kesimlerinin beklentileriyle uyuşmayabileceği endişesi var. Birinci nokta bu.

İkincisi, IMF ile kesin bir mutabakata varmadan hükümetin pakete son şeklini verebilmesi mümkün değil.

O nedenle seçimlerden sonra, önce IMF ile anlaşmaya varılacak, ardından IMF desteği ile uygulanacak yeni ekonomik programın ana çerçevesi belirlenecek, IMF’nin sağlayacağı mali destek kesinleşecek ve önlem paketi de bu çerçeveye uygun biçimde son biçimini alacak.

Şu anda üzerinde tartışılan önlemler ise yine tam anlamıyla bir paket olmayacak. Ancak iç talepte bir ivme yaratabileceği, çok ağır darbe yiyen sanayiye Bakan Zafer Çağlayan’ın deyimiyle “can suyu” olabilecek bazı geçici önlemler muhtemelen seçim öncesinde açıklanacak.

Örneğin en ağır darboğazın yaşandığı otomotiv sektörünün stoklarını eritebilmesi için üç veya altı ay gibi geçici bir süre ile ÖTV oranlarının sıfırlanması ilk düşünülen önlemler arasında sayılıyor. Tartışılan diğer önlemler ise şu şekilde özetlenebilir:

“Sigorta primi ve stopaj vergilerinin ödenmesinde işletmelere faizsiz üç ay erteleme imkânı getirilmesi, genel KDV oranlarında geçici bir süre ile indirime gidilmesi...”

Seçim öncesi iktidarın siyasi olarak işine yarayabileceği de düşünülen bir diğer önlem konusu ise ABD ve bazı Batı ülkelerinde daha önce uygulanan “harcama çeki” yöntemi.

Bu kapsamda emeklilere ve kamu personeline bir defaya mahsus olmak üzere 250 - 400 TL’lik yardım çeki dağıtılması.

Bunlar şu anda masada bulunan bazı önlem önerileri. Başbakan Erdoğan bu önlemlerin hangisini kabul edecek, hangisinin seçimden önce uygulanmasına karar verilecek, hangilerinin seçim sonrasındaki pakete bırakılmasını isteyecek belli değil. Mini paket muhtemelen önümüzdeki hafta başında kesinlik kazanacak.

DİĞER YENİ YAZILAR