Mali piyasaların diken üstünde olduğu, ekonominin küçük çaplı da olsa alarm verdiği bir dönemde, üstüne bir de imam hatip gerilimi ekleyerek, piyasaların tedirginliğini ve tansiyonunu yükseltti hükümet. Şimdi bir yandan imam hatip geriliminin gündemden düşürülmesi için çare üretilmeye çalışılırken, diğer yandan da ekonominin hassasiyetleri ve tedavi yolları tartışılıyor.
Merkez Bankası dün Bakanlar Kurulu'na altı aylık olağan ekonomi brifingini verdi. Bu brifing öncesi ekonomiden sorumlu bakan ve bürokratlar dar kapsamlı bir toplantı yaparak, piyasalardaki son gelişmeleri ve olası önlem önerilerini görüştüler.
Ardından Bakanlar Kurulu toplantısındaki brifingte, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, piyasalardaki olumsuz gelişmelere neden olan faktörleri anlattı. Serdengeçti, brifingte beş temel noktanın altını çizdi:
1. Mali piyasalarda yaşanan dalgalanma esas olarak dış gelişmelerden, ABD'de faiz oranlarının yükseleceği beklentisinden kaynaklanıyor. Sadece bizde değil, gelişmekte olan bütün piyasalarda bu sarsıntı yaşanıyor. Bu noktada Devlet Bakanı Ali Babacan da Bakanlar Kurulu üyelerine bir grafik göstererek, faiz ve döviz kurlarında bütün gelişmekte olan ülkelerde benzer durumun yaşandığını, o nedenle de paniğe gerek olmadığını vurguladı.
2. Açık pozisyon eğilimindeki bankaların "kriz çıkabilir" endişesiyle alım yönünde panik atak yapmaları da piyasaların dengesinin bozulmasında etkili oldu.
3. Cari işlemler açığındaki büyüme. Açık, mart ve nisan aylarında da yüksek çıkacak.
4. IMF ile ilişkiler ve dolayısıyla uygulanmakta olan ekonomik programın geleceği konusundaki soru işaretlerinin hâlâ açık tutulması. Hükümetin net bir açıklama yaparak, yıl sonunda AB'den takvim alınsa da alınmasa da IMF ile devam edileceği, ekonomik programdan taviz verilmeyeceği, yapısal reformların aksaksız yürütüleceği yönünde kuvvetli bir taahhütte bulunması yararlı olur.
5. Kamu maliyesinde faiz dışı fazla oranı üzerinde spekülasyona neden olabilecek açıklamalardan kaçınmak gerek. Yüzde 6,5 oranındaki faiz dışı fazla hedefinde değişikliğe gidilmesinin söz konusu olmadığı yönündeki kararlılığın teyit edilmesi, piyasalar üzerinde olumlu etki yaratabilir.
İnce ayar önlemleri
Brifingte, ekonomiyle ilgili olarak acil önlem alınması gereği ya da ne gibi önlemler alınabileceği konuşulmadı. Ancak, bu konu ekonomi yönetiminin bir süredir gündeminde. Henüz bir görüş birliği oluşmuş, önlemler netleşmiş değil ancak, ekonomiden sorumlu bakanların da bürokratların da ortak görüşü, bazı ince ayar önlemlerinin bir an önce alınarak, bu tartışmanın daha fazla uzatılmadan gündemden düşürülmesi yönünde.
Tartışılan önlemler ise kamu maliyesini güçlendirici ve iç talebi daraltıcı doğrultuda olacak. Hurda otomobil kararnamesinin iptal edilmesinden tüketici kredileri ve kredili ithalat üzerindeki kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi oranlarının bir kat artırılmasına, otomobil başta olmak üzere bazı lüks tüketim mallarındaki özel tüketim vergisi oranlarının yükseltilmesine kadar bir dizi öneri tartışılıyor.
Alternatifli kararname taslakları bile hazır olan bu önlemlerin bazıları Başbakan Erdoğan'ın vereceği nihai karar doğrultusunda bugünlerde yürürlüğe konulabilir.
Tartışılan bir diğer önemli konu ise son dönemde ham petrol fiyatlarındaki yükselmenin yanı sıra doların yüzde 15'ten fazla değer kazanmış olması. Bu da petrol ve doğalgaz zammını zorluyor.
Özetle hükümeti, sadece imam hatip tasarısının akıbeti konusunda değil, ekonomide de zor kararlar bekliyor.
Ekonomi karar ve kararlılık bekliyor...
Mali piyasaların diken üstünde olduğu, ekonominin küçük çaplı da olsa alarm verdiği bir dönemde, üstüne bir de imam hatip gerilimi ekleyerek, piyasaların tedirginliğini ve tansiyonunu yükseltti hükümet
Haberin Devamı