DTP nereye koşuyor?

Haberin Devamı

PKK teröristlerince iki haftadan beri Kuzey Irak’ta rehin tutulan askerler önceki gün serbest bırakıldı. İnsani açıdan bu bütün Türkiye’yi, hükümeti de askeri de memnun eden bir durum. Askerlerin sağ salim ülkeye getirilmiş olmaları tabii ki sevindirici.

Ancak ya o serbest bırakılma görüntüleri? Ya o tören havası, oluşturulan manzara ve PKK teröristleri ile yan yana gelen, neredeyse sarmaş dolaş olanların durumları.

Kuzey Irak’tan yansıyan bu görüntüler Türkiye’yi askerlerin PKK’nın eline rehin düştükleri olaydan çok daha fazla sarstı, daha büyük tepkiye neden oldu.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, üzüntü ve tepkisini, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiçbir mensubu bu duruma düşmemeliydi. Dolayısıyla kurtulmuş olmalarından fazla bir sevinç duyamadım” diyerek ifade etti dün.

Gerçekten de rehin askerlerin serbest bırakılma fotoğrafları kolay hazmedilebilir görüntüler değil.

O fotoğraf kareleri pek çok açıdan ibret verici.

Birincisi, Irak’ın Kuzeyi’ndeki otonom Kürt yönetimi ve bölgedeki ABD güçlerinin terör örgütü ile ilişkilerini yansıtması açısından ibret vericidir. Terör örgütünün Irak’ın kuzeyinde son derece rahat bir ortamda faaliyetini sürdürdüğünün kanıtı gibi bazı kareler.

İkincisi ama daha da önemlisi DTP’li milletvekillerinin içinde bulunduğu durum. Bu çok daha vahim. DTP’li üç milletvekilinin o karede ne işi vardı?

Askerlerin serbest bırakılması konusunda PKK ile hükümet arasında arabuluculuk rolü mü üstlenmişlerdi? DTP’li vekillerin arabuluculuk girişimleri sonucu mu serbest bırakılmıştı 8 asker?

“Hayır” diyor Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek.

Çiçek’in söylediğine göre, askerlerin serbest bırakılmasında DTP’li milletvekillerinin hiçbir rolü olmamış. Hükümet de kendilerinden herhangi bir yardım ricasında bulunmamış.

O zaman DTP’liler niye Kuzey Irak’a gitti?

Kendileri gerekçelerini “insani nedenler” olarak açıklıyorlar. Ancak Ankara’daki yorum ve değerlendirmeler çok farklı, DTP’lilerin gerekçeleri inandırıcı bulunmuyor.

O nedenle de çok büyük tepki var DTP’lilere. Hem iktidarın tepkisi sert hem de muhalefetin.

Dün CNN Türk’e konuşan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in şu sözleri son derece çarpıcı:

“(İnsani mülahaza ile gittik geldik) diyorlar. Terörün olduğu yerde insani mülahaza olmaz. Terör bizatihi insanlığa karşı suçtur. O fotoğraftaki görüntü, kimlerin terör örgütü ile iç içe, kimin içli dışlı, sarmaş dolaş olduğunun sağlam bir belgesidir. Orada olanlar suçüstü yakalanmışlardır...”

Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal, parlamentoda temsil edilen bir siyasi partisinin milletvekilleri terör örgütü ile içli dışlı, bağlantılı olduğunu belgelendiğini söylüyor Çiçek. DTP ile ilgili suç duyurusu gibi ifadeler.

Bu ifadeler, bu görüntüler hukuki sonuç doğurabilir. DTP’nin başını ağrıtabilir. Ancak bazı DTP milletvekillerinin tavır ve eylemlerine bakıldığında onlar da sanki böyle bir şeyin olmasını istiyor. Bazı çevreleri provoke edebilmek için özel gayret gösteriyorlar. Önceki gün Kuzey Irak’ta örgüt militanları ile tokalaşırlarken acaba ellerine kan bulaşabileceğini düşünmediler mi? Sıktıkları o ellerdeki şehit kanları hâlâ kurumamıştı...

Aslında kimsenin DPT’lilerden PKK ile mücadeleye girişmesini istediği yok. Ama en azından terörle, terör örgütü ile arasına mesafe koyabilir, terörü lanetleyebilirlerdi. Yapamadılar..

DİĞER YENİ YAZILAR