Diyarbakır'da sessiz bir protesto vardı

Başbakan Erdoğan'ın net mesajlar verdiği Diyarbakır'da dinleyici kitlesi zayıftı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Diyarbakır'da adeta DEHAP'ın organize ettiği anlaşılan bir sessiz protesto vardı

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan'ın net mesajlar verdiği Diyarbakır'da dinleyici kitlesi zayıftı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Diyarbakır'da adeta DEHAP'ın organize ettiği anlaşılan bir sessiz protesto vardı

Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorununun çözümü ve son aylarda yoğunluk kazanan bölücü terörün önlenmesi konusunda önemli bir dönüm noktası olabileceği düşünülen Diyarbakır gezisi sönük geçti. Başbakan Diyarbakır'da çok önemli mesajlar vermesine karşın dinleyici kitlesi oldukça zayıftı.

Ne havaalanındaki karşılama görkemliydi ne de yol güzergahında halkın yoğun ilgisi vardı. Toplu konut dağıtımı töreninde bile dağıtılan konut sayısı kadar katılımcı yoktu.

Öyle anlaşılıyor ki, DEHAP'ın ve Diyarbakır'ın DEHAP'h Belediye Başkanı'nın çalışmaları etkili olmuş; yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı Diyarbakır'da adeta DEHAP'ın organize ettiği anlaşılan bir sessiz protesto vardı...

Belediye Başkanı Osman Baydemir Başbakanı havaalanında karşıladı ve tören boyunca da eşlik etti. Erdoğan'ın konuşmasını ilgiyle dinlerken sık sık notlar aldı. Ancak daha sonra konuşmayı nasıl değerlendirdiği sorulduğunda verdiği yanıtın özeti şu oldu: "İyi, olumlu, ancak yeterli değil. Keşke 'barış' kelimesini de kullansaydı..."

Yani Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Diyarbakır'da çıkıp terör örgütüne barış çağrısı yapacak! Bu tabii ki olacak iş değil ve zaten Başbakan da cümlelerini son derece özenle seçmişti. Çok ileri ifadeler kullandı. Bugüne kadar hiçbir Başbakan'ın söylemediği, aklından bile geçirmeye cesaret edemediği ifadeler vardı Erdoğan'ın konuşmasında.

Ankara'da aydınlarla yaptığı görüşmede "Kürt Sorunu" ifadesini kullanması tartışılıyordu. Diyarbakır konuşmasında sözlerini biraz daha açtı Erdoğan: "Kürt sorunu milletin bir parçasının değil hepsinin sorunudur... Kürt sorunu herkesten önce bu ülkenin Başbakanı olarak benim sorumundur..."

Evet, Türkiye'nin bir Kürt sorunu olduğunu bir kez daha vurguluyor Başbakan. Peki bu sorun nasıl çözülecek? Onu da şöyle açıklıyor:

"Türkiye bu sorunu bir büyük devlete yakışır şekilde Anayasal çerçevede, daha çok demokrasi, daha çok vatandaşlık hukuku ve daha çok refah artışı ile çözecektir..." Bu noktada Erdoğan son aylarda tırmanan bölücü teröre de değiniyor ve sorunları bahane ederek terör ve şiddet ortamı yaratmaya çalışanların şiddetle karşısında olduklarını, terörün önlenmesi için demokrasi ve hukuk çerçevesinde gerekenin yapılacağını söylüyor. Teröristleri "Bu milletin geleceğine suikast düzenleyenler" diye niteliyor Erdoğan.

DEHAP'ın sinyali miydi?
Dağdaki teröristlerin ailelerine de "Evlatlarınızı bu terör belasının elinden kurtarmak için devlet her türlü yardıma hazırdır" mesajı veriyor Erdoğan. Bu mesajın gerisinde muhtemelen daha önce Genelkurmay 2. Başkanı Org. îlker Başbuğ'un da ifade ettiği bölücü örgüte katılmış ancak henüz suç işlememiş unsurların ceza almamasını sağlayacak bir yasal düzenleme yatıyor olabilir...

Başbakan'ın kullandığı çarpıcı başka ifade de şu: "Geçmişte yapılan hataları yok saymak büyük devletlere yakışmaz. Geçmişteki, siyasi ve idari bazı hatalar yapılmıştır. Biz bunlarla yüzleşmeye hazırız. Geçmişle yüzleşerek geleceğe yürürken geçmişin davalarıyla geleceği ipotek altına almamak lazımdır..."

Erdoğan, "Kürt sorununun çözümü ve terörle mücadelenin demokratik süreci geriye doğru işletmesine izin vermeyeceğiz" dedikten sonra "kırmızı çiçzgilerF'nin altını çiziyor. "Etnik milliyetçiliğe, ayrımcılığa, bölgesel milliyetçiliğe, dinsel ve mezhepsel milliyetçiliğe izin vermeyiz" diye özetleyerek üniter yapının korunacağı mesajını veriyor. Diyarbakır gezisi yeni bir açılımın ilk adımı oldu. Ama bu yeni açılımın aldığı yanıt sanırım çok tartışılacaktır. Diyarbakır'da Başbakan'a karşı uygulanan sessiz protesto, DEHAP'ın "Kürt sorununun sahibi benim, sorunu çözmek için beni muhatap almak zorundasınız" sinyaliydi sanki...

CHP'li vekilden destek
Hakkari CHP Milletvekili Esat Canan: Başbakan'ın Kürt sorununa yapacağı, Kürt sorunun çözümünde atacağı her demokratik adımların atılmasına yardımcı olacağım. Hakkari Milletvekili olarak destek vereceğim.

DİĞER YENİ YAZILAR