Devlet krizi ve yargı...

Haberin Devamı

Kurumlararası güvensizliğin, uyumsuzluğun giderek çatışmaya dönüştüğü bunun da devlet krizine yol açabileceği konuşuluyordu.

İş artık o noktayı geçti. Yaşananlar her bakımdan ağır bir devlet krizi.

O nedenle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iki gündür uyarıyor, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü göreve çağırıyor. Yaşanan devlet krizinin rejim krizine dönüşme hatta ülkenin bekasını tehlikeye düşürme riski taşıdığını söylüyor.

Bahçeli, Cumhurbaşkanı’nın devlet zirvesini toplayıp, ortamı sakinleştirmesini öneriyor ve ardından da bir an önce seçime gidilmesini istiyor.

Gelişmelerin vehametinin elbette Cumhurbaşkanı da farkında. Cumhurbaşkanı geçen hafta patlak veren yargı krizinin çözümü için yüksek yargı organlarının başkanları ile görüşüyordu. Fakat üç gün önce gerçekleşen Balyoz Operasyonu ile tetiklenen son kriz geçen hafta yaşanan yargı krizini bile gölgede bıraktı.

Özellikle de dün tüm orgenerallerin katılımıyla Genelkurmay’da yapılan kritik toplantı ve ardından yapılan “durum ciddi” şifreli kısa açıklama, gerilimin boyutlarını büyütmüş durumda.

Aslında hukukun, yargının işlediği normal bir demokraside yargısal bir faaliyetin derin bir devlet krizine neden olması anlaşılabilir bir durum değil elbette.

Ne yazık ki bugünün Türkiye’sinde bunlar kriz sebebi oluyor.

Oluyor çünkü Türkiye’de artık işin tam anlamıyla çivisi çıkmış durumda.

Krizlere karşı emniyet subapı olması, son çare olması gereken yargı bugün kriz sebebi.

O yüzden bugün Meclis’in ana gündemi yargı. CHP’nin hükümetin yargıya müdahaleleri ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında verdiği gensoru bugün görüşülecek.

Yeniden 19-20 Ekim 2009 tarihlerinde Habur’dan giriş yapan PKK militanlarının yargılanıp serbest bırakılmasında siyasetin rolü tartışılacak.

Yeniden Erzincan-Erzurum hattında yaşananlar ve geçen hafta Erzincan Başsavcısı’nın gözaltına alınıp tutuklanmasıyla patlak veren krizin sebepleri tartışılacak.

İktidar-cemaat ilişkilerinin yargı üzerindeki etkileri konuşulacak.

Özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin icraatları konuşulacak.

Tabii bu arada Ergenekon soruşturmaları, son krizin sebebi Balyoz operasyonları da gündeme gelecek. Çok sert tartışmaların yaşanacağına kuşku yok.

Ama sonuç çıkacak mı? Hayır çıkmayacak...

Muhalefet tespitlerini kayda geçirecek ama bakan iktidar partisinin oylarıyla aklanacak, görevine devam edecek.

Gensorunun ülkede bugün yaşanmakta olan ağır devlet krizinin aşılmasına katkı yapması da beklenmiyor.

Krizin aşılıp aşılamaması veya şiddetinin hafifletilebilmesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bugün yapacağı görüşmeye, bir de İstanbul’daki özel yetkili ağır ceza mahkemesi yedek hakimliğinin vereceği kararlara bağlı.

Cumhurbaşkanı Gül bugün Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile zirve toplantısı yapacak.

Bu kritik zirve acaba ortamı yumuşatabilecek mi?

DİĞER YENİ YAZILAR