Açılıma destek düşüyormuş. Hem de çok sert bir şekilde, yüzde 69,3’ten yüzde 31,1’e inmiş hükümetin Kürt açılımına yönelik kamuoyu desteği.
Aslında şaşılacak bir şey yok. Kimse için sürpriz de değil desteğin düşmesi. Başbakan Tayyip Erdoğan da partisi de bir süredir bu gelişmenin farkında. Onun için il il, Türkiye’yi dolaşmak, ev ev açılımı anlatmak planları yapılıyor AKP’de.
Artık o kadar belli ki AKP tabanının bile tam desteğini alamıyor açılım. Gelişmelerden parti teşkilatları da bazı milletvekilleri de rahatsız.
Açılım projesini yürüten hükümet partisini de toplumun büyük çoğunluğunu da kaygılandıran ne?
Adil Gür’ün Akşam gazetesi için yaptığı araştırmaya göre 6-7 Haziran’da yüzde 69,3 olan açılım projesinin kamuoyu desteği, 14-16 Kasım’da yapılan son ankette yüzde 31,1’e düşmüş.
Geçen beş aylık sürede ne oldu da bu düşüş yaşandı?
Bir kere işin başından itibaren strateji yanlıştı. Hükümet başından beri açılımın adına ne diyeceğine bile karar veremedi. Kürt açılımı dendi, Başbakan “hayır” diye itiraz etti, “Bu bir demokratik açılımdır” dedi. Ardından “kardeşlik projesi” dendi. Son olarak da “Bu bir devlet kararıdır, devlet politikasıdır” denilerek “Milli Birlik Projesi” isminde karar kılındı.
Adı bir yana projenin ne olduğu, kapsamı, içeriği de sır gibi saklandı.
Başlangıçta söylenen sadece bu proje ile “akan kanın duracağı, terörün biteceği, anaların göz yaşının dineceği” gibi beylik ifadeler.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay yaz aylarında pek çok çevre ile siyasi parti ve sivil toplum örgütü ile açılım görüşmesi yaptı. Ama hiçbir görüşmesinde hükümetin ne yapmak istediğini anlatmadı, sadece görüş topladı.
İşte bu ortam içinde 6-7 Haziran’da açılıma destek yüzde 69,3 olmuş.
Belli ki o dönemde toplum
çoğunluğu “Hükümet bir şeyler yapacak ve terör bitecek, anaların göz yaşı dinecek” diye düşünüp içeriğinin ne olduğunu bilmediği bu projeye destek olmuş.
Projenin içeriği hala tam olarak bilinmiyor. Özel televizyonlarda Kürtçe yayın, Kürtçe yer adlarının iadesi ve taş atan çocukların çocuk mahkemelerinde yargılanmaları gibi hiç kimseyi rahatsız etmeyecek düzenlemeler dışında somut, tepki çekecek bir düzenleme yok.
Buna rağmen ne oldu da kamuoyu desteği Kasım ayında yüzde 31’e düştü?
Muhalefetin negatif propogandası mı etkili oldu? Hayır...
Olan tek şey var... Hala açılımın içeriği kapsamı net değil ama yaşanan somut bir örnek olay var açılımla ilgili...
19-20 Ekim günlerinde Habur’da yaşananlar.
O görüntüler. Kuzey Irak dağlarından ellerindeki silahı sınırın öbür yanında arkadaşlarına bırakıp giren terör örgütü elemanları. Onlara gösterilen ilgi. Çadırda mahkeme kurulup, yargıcın teröristin ayağına getirilmesi. “Örgüt adına barış mesajı getirdim” diyen teröristin, hukuk eğilip bükülerek “etkin pişmanlık” maddesinden yararlandırıp serbest bırakılması. Sonra da aynı militanların örgüt üniformalarıyla DTP’nin seçim otobüsünün üzerinde zafer gösterisi yapmaları.
Projeyi sakatlayan, kamuoyu desteğini yerle bir eden en önemli gelişme bu olay, bu görüntüler.
Çünkü bu görüntüler, muhalefetin hayır kampanyasına, “Türkiye’yi bölüyorlar, terör örgütüyle pazarlık masasına oturuyorlar” propogandasına delil niteliğinde bir katkı yaptı.
Bu noktadan sonra düşen kamuoyu desteğini yeniden yukarılara taşıyabilmek çok kolay gözükmüyor...
Destek neden düşüyor?
Haberin Devamı