Deniz Baykal 301 değişikliğine niye karşı?

Hükümet Türk Ceza Yasası’nın en çok konuşulan maddesi olan 301’i değiştirmek, hem içerde hem uluslararası düzeyde devam eden bu tartışmayı bitirmeyi istiyor. İstiyor ama öte yandan bunu tek başına yapmak, sorumluluğu tek başına üstlenmek istemiyor

Haberin Devamı

Hükümet Türk Ceza Yasası’nın en çok konuşulan maddesi olan 301’i değiştirmek, hem içerde hem uluslararası düzeyde devam eden bu tartışmayı bitirmeyi istiyor.

İstiyor ama öte yandan bunu tek başına yapmak, sorumluluğu tek başına üstlenmek istemiyor.

Topu önce sivil toplum örgütlerine atıyor hükümet ve “siz uzlaşın, bir öneri getirin, biz Meclis’te o doğrultuda bir düzenleme yapalım” diyor. Sanki 301 çıkarılırken sivil toplum örgütlerine sorulmuştu...

Bununla da yetinmiyor hükümet, anamuhalefet partisi CHP’yi de yeni düzenlemeye ortak etmek istiyor. Ancak CHP’yi ikna edebilmek pek olası değil...

Sivil toplum örgütlerinden gelen bir öneri var.

301. madde sorununa ne kadar çare olur bilinmez ama eski 159. maddeye benzer bir düzenleme ile çıkış yolu öneriyor hükümete ve parlamentoya, bazı sivil toplum kuruluşları.

Tabii ki bu konuda nihai kararı hükümet verecek. Dün yapılan Bakanlar Kurulu’nun ardından konu iktidar partisi AKP’nin Merkez Yürütme Kurulu’nda da görüşüldü. Muhtemelen bu hafta sonu ve önümüzdeki hafta konu yeniden Meclis gündemine taşınacak.

Düzenleme Meclis’e geldiğinde CHP destek olursa AKP gönül rahatlığı ile bu düzenlemeyi gerçekleştirecek.

Fakat acaba AKP’nin çok ihtiyaç duyduğu bu siyasi desteği CHP verecek mi?

Dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile konuştuk. “Niye destek vereyim kardeşim?” diyor ve soruya şu soruları sıralayarak karşılık veriyor Baykal:

“Nereden kaynaklanıyor bu değişiklik ihtiyacı? Demokrasi, insan hakları falan gibi bir sorundan mı? Öyleyse KanalTürk televizyonuna yapılanlar ne? Medyaya yapılanlar ne? Bu demokrasi sorunu değil mi ? Şimdi biz bunları bırakacağız bir kenara, görmeyeceğiz, 301’le uğraşacağız. Olur mu öyle şey?”

301. madde tartışmalarının Türkiye’nin gerçek bir sorunundan kaynaklanmadığı iddiasını sürdüren Baykal, bu konunun bir demokrasi, düşünce ve ifade özgürlüğü sorunu olmadığını söylüyor. “Düşünce açıkladı diye kimi mahkum etti 301. madde? Bu yüzden hapishaneler doldu da onun için mi bu sorunu konuşuyoruz?” diye soruyor ve yanıt veriyor:

“Hayır gerçekte böyle bir ihtiyaç yok. Bu tamamen sipariş üzerine yapılan bir iş. Gerçek toplum ihtiyaçlarından kaynaklanan bir olay değil. Ve bu da insanı tedirgin ediyor doğrusu. Yani kullanıldığını hissediyor insan, baskı altına alınmak istendiğini görüyor. Bizim eksiğimiz noksanımız olur, konuşuruz bakarız bunlara ve düzeltmeye gidermeye çalışırız onu. Ama şimdi nedir bu 301 fırtınası, bu kıyamet?”

Zülfü Livaneli’nin önerisini anımsatıyorum Baykal’a ve soruyorum:

“Hükümet 301. maddedeki ‘Türklük’ ibaresini, ‘Türk Ulusu’ diye değiştiren bir değişiklik önerisi getirse itiraz eder misiniz?”

Yanıtı ve son sözü şu oluyor Baykal’ın bu konuda:

“Hükümet yapmak istiyorsa getirsin düzenlemesini görelim. Bizim bu konudaki tavrımız açık. Biz böyle bir arayış içinde değiliz. Bunlarla da hiç kimseyi tatmin etmeleri mümkün değil. Buraya girdin mi sen artık baskıya açığım mesajını vermiş olursun; (Bugün bunu yaparım, yarın başka bir şey isterseniz onu yaparım) demektir bu. Ayıptır. Koca Türkiye Büyük Millet Meclisi ile kimsenin oynamaya hakkı yok...”

Baykal’ın tutumu böyle. 301 değişikliğinin ülkenin gerçek bir ihtiyacı olmadığını, dış baskılar sonucu gündeme geldiğini düşünüyor ve Türkiye’nin buna boyun eğmemesi gerektiği görüşünde.

Bakalım hükümet ne yapacak?

DİĞER YENİ YAZILAR