Daha fazla özgürlük, daha yüksek refah

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan, hedefini ve yeni döneme damgasını vuracak iki temel kavramı önceki gün Çankaya Köşkü’nün kapısında açıkladı: Özgürlük ve refah...

Aslında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçildiği gün Meclis kürsüsünden yaptığı teşekkür konuşmasında da bu hedeflere vurgu vardı.

Bu çerçevede 60. Hükümet’in temel önceliğinin iki konuda yoğunlaşacağı anlaşılıyor. Birincisi, demokratikleşme, yeni anayasa çalışmaları. İkincisi, ekonomik reform sürecinin hızlandırılması, geçen dönemde gerçekleştirilemeyen yapısal reformların süratle hayata geçirilmesi.

Aslında Erdoğan, demokratikleşme, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük konusunda yeni hükümeti beklemedi. Hazırlanan yeni anayasa taslağına şu anda partinin hukukçu kurmaylarınca son şekli veriliyor. Bireylere karşı devleti koruyan bir felsefeyle hazırlanmış olan 1982 Anayasası’nın tam aksi felsefede yeni bir anayasa taslağı önümüzdeki günlerde tartışmaya açılacak.

Yeni anayasaya paralel olarak AKP çevrelerinde tartışılan demokratikleşme ve refah artışı için yapılacaklar şöyle sıralanıyor:

Düşünce ve ifade özgürlüğü genişletilecek. Başta çok tartışılan TCK’nın 301. maddesi olmak üzere ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasa maddeleri ayıklanacak.

YÖK’ün yapısı değiştirilecek. Üniversiteler daha demokratik bir yapıya kavuşturulacak, bilimsel araştırma özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılacak.

Üniversitede türban sorununun çözümü de anayasa değişikliği çerçevesinde ele alınacak. Kamusal alandaki türban yasağı sadece hizmet veren kamu personeli için geçerli olacak. Üniversite öğrencileri hizmet alan kapsamında değerlendirilerek sorun çözülecek.

Katılımcı demokrasiyi geliştirmek bakımından yerel yönetim reformu yapılacak.

Ortaöğretimde zorunlu din dersi uygulamasına son verilecek.

Ekonomik reforlar ve refah artışı

Ekonomiyle ilgili yapısal reform süreci hızlandırılacak. Öncelik sosyal güvenlik reformunda olacak. Emeklilik yaşları ve aylık bağlama oranları değiştirilecek. İstihdam üzerinde caydırıcı etkisi olan yüksek prim ve benzeri kesinti oranları kademeli olarak düşürülecek.

Vergi reformuna devam edilecek. Mali sektörde aracılık maliyetlerinin düşürülmesi için muamele vergisi oranları aşağı çekilecek.

Teşvik sistemi gözden geçirilecek. Sanayinin rekabet gücünün artırılması için mikro düzenlemelere ağırlık verilecek.

Erdoğan’ın ikinci iktidar dönemi sonunda kişi başına milli geliri 10 bin dolara yükseltmek gibi iddialı bir hedefi var. Birinci dönemde 2.300 dolardan 5.300 dolara çıktı. Şimdi 10 bin dolara niye çıkmasın?

Ama bunun için ekonomide çok daha büyük bir kararlılık ve çok daha hızlı bir yapısal dönüşüm süreci gerekiyor. Doğrudan yabancı yatırımların hız kesmemesi, Türkiye’deki yatırım ortamının sağlıklı ve güvenilir hale getirilmesi gerekiyor. Ki her yıl borç yaratmayan 20-25 milyar dolarlık doğrudan sermaye çekebilsin Türkiye.

Erdoğan’ın özgürlükler ve refah artışı konusunda bu son derece iddialı hedefleri var, ama ulaşılması imkansız değil.

Türkiye çok özel bir döneme girmiş durumda. 1950-60 döneminden sonra ilk kez sistem tümüyle tek partinin kontrolünde. Meclis, hükümet ve Çankaya artık aynı zihniyetin, aynı takımın kontrolünde. Bürokrat atamalarının önündeki Çankaya engeli de kalkmış durumda ve dolayısıyla hükümet bürokrasiyi, YÖK’ü ve yüksek yargıyı da kendi anlayışına göre zaman içinde yeniden şekillendirebilecek.

Erdoğan ve hükümetin bugüne kadar aksayan işlerle ilgili bir bahanesi vardı. “Çankaya engel oluyor” diyorlardı. “Bürokraside istediğimiz takımı kurma şansı verilmiyor” yakınmaları vardı.

Bu gerekçeler artık olmayacak.

Bu durum bugün yeni hükümetinin programını okuyacak olan Başbakan Erdoğan için çok önemli bir şans. İyi değerlendirilemez ise aynı zamanda büyük şanssızlık...

Hükümet ve Çankaya uyumu hiç kuşku yok ki hem gündelik hükümet icraatlarının hızını ve temposunu artıracak hem de dış politikanın daha kararlı ve dinamik yürütülebilmesine olanak verecek.

Evet, Başbakan Erdoğan’ın dile getirdiği “özgürlük ve refah” dönemi, bugün okunacak olan hükümet programı ve daha sonra ilan edilmesi beklenen hükümetin acil eylem planında somutlaşacak.

DİĞER YENİ YAZILAR