‘Cumhuriyet Muhafızlığı’ ne anlama geliyor?

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın daha konuşmasının başında ifade ettiği ‘cumhuriyet muhafızları’ tanımı son derece anlamlı...

Haberin Devamı

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın daha konuşmasının başında ifade ettiği ‘cumhuriyet muhafızları’ tanımı son derece anlamlı...

Başbakan ile Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi arasındaki “irtica” tartışması devam ediyor. Komutanların “var” dediği tehdide Başbakan “hayır yok” diyor ve ekliyor: “Bu tip gerginliğe yol açacak söylemler ekonomideki hassas dengeleri, piyasaları etkiler. Batarsa batsın, ben söyleyeceğimi söylerim demekle olmaz.” Bu görüşünü Orgeneral Büyükanıt’a söylediğini ve olumlu karşılık aldığını söylüyor.

Fakat dün Harp Akademileri’nde dinlediğimiz Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın bakışı Başbakan’la 180 derece zıt. Orgeneral Büyükanıt, son noktayı şu sözlerle koyuyor tartışmaya: Türkiye’de irtica tehdidi vardır ve bu tehdide karşı her türlü önlem alınmalıdır... Büyükanıt’ın dünkü konuşmasıyla artık iyice net olarak ortaya çıkıyor ki, kuvvet komutanlarının teker teker yaptıkları konuşmalar kendi kişisel tercihleri değil, TSK’nın ve komuta kademesinin ortak çıkışı. Muhtemelen de üzerinde derin hazırlık yapılmış, önceden planlanmış, hangi komutanının hangi noktalara ağırlık vereceği birlikte saptanmış. Çıkan sonuç şu; Türk Silahlı Kuvvetleri ülkedeki bazı gelişmelerden şiddetli rahatsızlık duyuyor. Laiklik ilkesinin sulandırılmaya, aşındırılma çalışılması gayretlerine tepki duyuluyor. Gerici akımların yaygınlık kazanması, tarikat cemaat örgütlenmelerinin giderek güçlenmeye başlaması, cumhuriyetin temel niteliklerine karşı bir saldırı olduğu izlenimini güçleniyor.

Çünkü komutanların mesajlarındaki ortak nokta şu: “Laiklik ilkesi, Türk devriminin, cumhuriyetin ve demokrasinin temel taşıdır. Bu ilkenin aşındırılmasına seyirci kalınamaz...” Bu bakımdan Geneylkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın dün daha konuşmasının başında ifade ettiği şu sözler ve “cumhuriyet muhafızları” tanımı son derece anlamlı: “Yaşadığımız coğrafya, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için güçlü muhafızların varlığını gerekli kılmaktadır. Bu güçlü muhafızlar, ulus ve devletin yalnız askeri, polisi değil; tüm kurumlarıdır. Harp Akademilerimiz, verdiği eğitim ve öğretimle yalnız Silahlı Kuvvetlerin değil, aynı zamanda Cumhuriyetin güçlü muhafızlarını da yetiştirmektedir.” Büyükanıt’ın bu sözleri 28 Ağustos günü yapılan görev devir teslimi töreninde yaptığı konuşmadaki şu sözleri ile birlikte okunacak olursa ne demek istediği daha net biçimde anlaşılabilir: “Cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkmak, iç siyasetle ilgili olmayıp, yasalarla Silahlı Kuvvetlere verilen bir görevdir ve askerin yasalarla verilmiş görevleri, yapma veya yapmama gibi bir seçeneği ve lüksü yoktur.” Bu sözleri Orgeneral Başbuğ da alıntı yaparak tekrarlamıştı... Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu’nun konuşmasında tanım ve çerçeve biraz daha netleştiriliyor:

“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vazifesi; ‘Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır.’ Buradaki ‘kollamak’ kelimesinin ‘gözetmek’ anlamına geldiğini, vazifenin de iç ve dış tehditlerin tamamını içerdiğini bilhassa belirtmek isterim... Türk Silahlı Kuvvetleri, milletin kendisine kanunla verdiği bu vazifeyi her koşulda yerine getirmiştir ve bundan sonra da tereddütsüz her koşulda yerine getirecektir.”

Cumhurbaşkanı Sezer’in dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmayı, geçen hafta başından buyana sırasıyla tüm kuvvet komutanlarının arka arkaya yaptığı açıklamaları ve son olarak dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın sözlerini, İç Hizmet Kanunu’nun 34 ve 35. maddelerinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verilen “Cumhuriyeti koruma ve kollama vazifesi” çerçevesinde uyarı görevi olarak değerlendirmek gerekiyor.

Hükümet ve yargı başta olmak üzere ilgili ve yetkili, tüm kurum ve kuruluşlar irtica ile mücadele görevine çağırılıyor. Peki bu görev yerine getirilmez ise ya da “irtica tehdidi yoktur, bunlar abartmadır” denilirse ne olacak? Çok ciddi gerilimler doğabilir ülkede.

DİĞER YENİ YAZILAR