Cumhurbaşkanını kim seçecek?

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan ve AKP’nin, 353 milletvekili ile cumhurbaşkanını seçememiş olmanın verdiği hırs ve intikam duygularıyla karışık bir ruh haliyle giriştikleri Anayasa değişikliği, 11. Cumhurbaşkanı’nın nasıl seçileceğini tam anlamıyla çok bilinmeyenli denkleme dönüştürdü.

Cumhurbaşkanı Sezer, cumhurbaşkanını halkın seçmesine ilişkin Anayasa değişikliğini ikinci defa veto hakkı olmadığından, referanduma götürme kararıyla Resmi Gazete’de yayınladı.

Şimdi cumhurbaşkanını halkın seçip seçmeyeceğine de halk karar verecek. Ama bu kararın ne zaman verileceği henüz belli değil.

AKP, referanduma ilişkin yasayı değiştirip, 120 gün olan süreyi 45 güne indirmiş ve YSK’nın gerekli hallerde bunu daha da kısaltabileceğini öngörmüştü. Yani 22 Temmuz’da çift sandık formülünü hayata geçirmek istemişti. Ancak bu yasa değişikliği henüz Cumhurbaşkanı Sezer’in onayından çıkmadı. Cumhurbaşkanı muhtemelen bu yasayı da veto edecek.

Bu durumda AKP, Meclis’i derhal olağanüstü toplantıya çağırıp, aynı yasayı hiç değişiklik yapmadan ikinci kez Köşk’e gönderebilirse, Sezer’in yapacağı bir şey yok. Referandum süresi kısalacak ve 22 Temmuz’da -zayıf bir ihtimal de olsa- bir sandıkta milletvekili seçimi, diğer sandıkta referandum için oy kullanılacak.

Ama AKP bunun için Meclis’i toplamayı göze alabilir mi? Bu güçlü bir ihtimal değil...

Toplayamazsa Anayasa referandumu 15 Ekim’de yapılabilecek. Ve bu referandumda “evet” çıkarsa, Anayasa gereği cumhurbaşkanını iki turlu seçimle halkın seçmesi gerekecek. Ama 11. Cumhurbaşkanını değil, eğer o zamana kadar Anayasa değişmezse, 7 yıl sonraki 12. Cumhurbaşkanı’nı...

Çünkü 22 Temmuz’da milletvekili genel seçimi yapılacak. Muhtemelen ağustos ayının ilk haftası içinde milletvekilleri yemin edecek, Meclis Başkanlık Divanı oluşacak ve ardından yürürlükteki Anayasa uyarınca cumhurbaşkanlığı seçimi başlayacak. Meclis’in ilk işi 11. Cumhurbaşkanını seçmek olacak.

Eylül ayı ortalarına kadar yeni Meclis cumhurbaşkanını seçerse, sorun yok. Seçemezse, yeniden derhal erken seçime gidilecek.

Ancak bu kez yeni Meclis’in uzlaşma ile cumhurbaşkanını seçebileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

O durumda cumhurbaşkanını halkın seçmesine ilişkin Anayasa değişikliği ile ilgili koparılan bunca gürültü neye yarayacak?

Hiç...

Ülke boşu boşuna enerji, para ve zaman kaybetmiş olacak. Ekim ayında yapılacak Anayasa referandumunda değişiklik onaylansa bile, 7 sene sonrası için hüküm icra edebilecek. Tabii o zamana kadar yeni bir Anayasa değişikliği yapılıp, yürürlükten kaldırılmaz ise.

Şimdi bütün bu karışıklıkları, gerilimi, sorunu önleyebilecek tek yol var; CHP’nin açtığı, Cumhurbaşkanı Sezer’in de açmaya hazırlandığı Anayasa Mahkemesi’ndeki iptal davaları.

Eğer Anayasa Mahkemesi değişiklik paketinin bir maddesi 366 oyla kabul edildiği gerekçesi ile iptal kararı verirse, siyasi ortam da, sistem de rahatlayacak. Aksi halde Türkiye referandumun yapılacağı 120 gün sonrasına kadar anlamsız bir tartışmanın gerilimin içinde yaşayacak...

DİĞER YENİ YAZILAR