Cindoruk DP’yi kurtarabilir mi?

Haberin Devamı

Klasik sağ siyasetçilerin merkez sağı diriltme umutları zayıf da olsa devam ediyor. Bunun için bulunan son formül, Süleyman Demirel’in yasaklı yıllarında DYP’nin emanetçi genel başkanlığını yapan Hüsamettin Cindoruk’un DP’ye “ağabey genel başkan” seçilmesi.

Tansu Çiller’in genel başkanlığında girdiği 2002 seçimlerinde kıl payı bir farkla baraj altında kalan DYP, önce lider değişikliğine gitti. Bağımsız Milletvekili Mehmet Ağar Genel Başkan seçildi. Ancak geçen 22 Temmuz seçimleri yaklaşırken görüldü ki barajı geçme umudu yine zayıf. Bir başka umutsuz vaka da ANAP’la yaşandı. Birleşme kararı alındı. İki parti DP çatısı altında birleşeceklerdi. Ancak milletvekili listeleri hazırlanırken ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu ile Mehmet Ağar arasında çıkan anlaşmazlık birleşme formülünü dinamitledi ve sonuç yine hüsran oldu merkez sağ açısından.

Seçimde alınan başarısız sonuç üzerine Mehmet Ağar “genel başkanlığı bırakıyorum” demiş ama aylardan beri kurtarıcı lider adayını bulamamıştı bu parti. Son çare olarak olarak eskilerin, ağabey siyasetçilerin kapısı çalındı. Mehmet Ağar, Cindoruk’a olağan kongreye kadar partinin başına geçmesini, derleyip toparlamasını önerdi.

Öneriyi Cindoruk’un da benimsediği anlaşılıyor. Dün yaptığı açıklamada, “Benim bu siyasi misyona bir borcum var. Faydalı olacaksa görevden kaçmam” diyor.

Şimdi 4 Aralık günü DP’nin 40 kişilik Genel İdare Kurulu toplanacak ve bu konuyu görüşecek. Cindoruk formülü burada da kabul edilirse -ki edileceğine kesin gözüyle bakılıyor- olağanüstü kongre tarihi belirlenip en kısa zamanda Cindoruk DP’nin genel başkanı seçilecek.

Peki Cindoruk, Tansu Çiller’in Mehmet Ağar’ın başaramadığını başarabilir, çöken merkez sağı yeniden ayağa kaldırabilir mi?

Her iki eski genel başkandan da daha deneyimli olduğu, siyasette zor günlerin adamı olduğu biliniyor. Klasik merkez sağın bütün kanatları tarafından sevilen, saygı duyulan bir isim. Toparlayıcı olabilir. Seçim öncesi gerçekleştirilemeyen ANAP-DYP birleşmesini tamamlayabilir. Ama buna rağmen, mevcut koşullarda başarılı olabilmesi çok zor.

Çünkü o bildiğimiz klasik merkez sağın altındaki zemin kaymış durumda artık. Bir zamanlar yüzde 40 - 55 oyu var denilen klasik merkez sağ oylar bugün yüzde 10 barajına bile yetmiyor.

Çünkü siyasette zemin kayması var. Bugün klasik merkez sağ seçmenin oylarını kendisini “muhafazakar demokrat” diye tarif eden AKP alıyor.

Merkez sağ seçmen bakımından 1950-60 döneminde Adnan Menderes’in DP’si ne ise, 1965-80 dönemindeki Demirel’in AP’si ve 1983 sonrasında Turgut Özal’ın ANAP’ı ne ise, bugün AKP işte o konumda.

Birinci iktidar döneminde tahminlerin ötesinde başarılı oldu ve oy oranını yüzde 47’ye yükseltti.

Yeni dönemde de başarılı olabilirse, ekonomideki göreli istikrar ortamı devam ettirilebilir, enflasyon tek haneli rakamlarda tutulur, kalkınma hızı ortalama yüzde

6-7’ler civarında seyretmeye devam ederse yine başarılı olur AKP. Hem ayrıca bugün Türkiye’nin neredeyse çeyrek asırdan beri sürdürdüğü bölücü terör mücadelesinde çok kritik bir sürece girilmiş durumda. Bu süreç sonuç verir, PKK terörü de bu dönemde bitirilebilirse kuşkusuz bu da

AKP hanesine artı yazacaktır.

O nedenle merkez sağ zeminde AKP’nin pastasını küçültüp DP’ye yüzde 10’u geçecek bir seçmen tabanını yeniden yaratabilmek çok ama çok güç...



DİĞER YENİ YAZILAR