Çift sandık ihtimali...

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararının ardından Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilemeyeceğinin anlaşılması üzerine erken seçim kararını açıklarken “milletin önüne çift sandık koyacağız” demişti.

Yani o güne kadar elinin tersiyle ittiği ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönündeki önerisini kabul ettiğini açıklamıştı. Aslında hem Anayasa Mahkemesi kararına, hem Genelkurmay’ın 27 Nisan bildirisine hem de muhalefetin tavrına karşı bir tepki çıkışıydı, bir meydan okuma idi Başbakan’ın açıklaması.

Başbakan’ın o günkü ifadelerinin tercümesi özetle şuydu:

“Abdullah Gül’ün seçilmesini engellediniz. Bugüne kadar hiç olmayan bir usul geliştirdiniz. Anayasa Mahkemesi sırf bizim cumhurbaşkanı seçebilmemizi engellemek için Anayasa değil yerindelik denetimi yaptı, kural dışına çıktı. Asker demokrasi dışı bir yöntemle bildiri yayınlayarak siyasete müdahale etti. O zaman biz de millete, yetkinin, egemenliğin asıl sahibine gideriz. Her türlü siyaset ve demokrasi dışı yolu deneyerek parlamentoda seçtirmediğiniz Abdullah Gül’ü millete seçtirmenin yolunu açarız...”

Nitekim hiç zaman kaybetmeden bu yönde adımlar atmaya başladı da Erdoğan ve partisi. Bir yandan Meclis’te Gül’ün seçimi konusunda nafile tura devam edilirken diğer yandan da iki maddelik anayasa değişikliğini alelacele Genel Kurul’a indirdi AKP.

ANAP milletvekillerinin de desteği ile cumhurbaşkanının iki turlu seçimle halk tarafından seçilmesine ilişkin Anayasa değişikliği 367’nin üzerinde bir oy çokluğu ile kabul edildi.

Ancak Sezer bu yasayı veto etti.

Sanılıyordu ki AKP bu konuda ortamı daha fazla germeyecek, Anayasa değişikliği Sezer’in vetosu ile birlikte kadük olacak, 11. cumhurbaşkanını da 22 Temmuz seçimleriyle oluşacak yeni parlamento uzlaşarak seçecek.

Ki, muhalefetin yanı sıra asker başta olmak üzere bazı devlet kurumlarının Erdoğan’a telkinleri de bu yöndeydi.

Ancak şu anda görülüyor ki Erdoğan geri adım atmaya hiç niyetli değil. İki sandık formülünde son derece kararlı.

Sezer’in veto ettiği Anayasa değişikliği önceki gün Meclis Anayasa Komisyonu’nda süratle kabul edilerek Genel Kurul’a indirildi. Bugün ilk tur oylama yapılacak, 48 saat sonra da ikinci tur. Eğer teklif 330’un üzerinde bir oy alırsa ki, henüz aday listeleri belli olmadığı için alacağı kesin. En geç perşembe günü muhtemelen yeniden Sezer’in önüne gidecek.

Sezer’in önünde iki seçenek var; ya onaylayıp yürürlüğe koyacak ya da 15 gün bekletip referanduma sunacak.

Bu durumda da halkın önüne ikinci bir sandık daha gelecek. Ama 22 Temmuz’a yetişip yetiştirilemeyeceği meçhul. Çünkü referandumla ilgili yasada referandumun yapılabilmesi için 120 günlük süre öngörülüyor. Yani Sezer Anayasa değişikliğini 15 Haziran’da referanduma sunma kararı verirse sandık 15 Ekim’de gelecek.

Ya 22 Temmuz seçimleriyle oluşacak yeni Meclis o zamana kadar bir cumhurbaşkanı seçmiş olursa ne olacak?

AKP’nin önünde bir yol daha var; hemen referandumla ilgili yasadaki 4 aylık süreyi 30 güne indirmek. Eğer böyle bir yasa çıkarılır ve cumhurbaşkanı da bunu onaylarsa 22 Temmuz’da seçmen hem milletvekillerini seçer, hem de Anayasa’ya evet veya hayır der. İki sandık formülü gerçekleşmiş olur.

Fakat Sezer yasayı veto ederse AKP’nin bu Meclis’ten 4 Haziran’dan sonra yeni bir yasa çıkarabilmesi bir hayli zor...

Zaten yapılan iş de inatlaşma ve zorlamadan başka bir şey değil ya...

DİĞER YENİ YAZILAR