Çiçek: İşin içinde değiliz

Şemdinli iddianamesi Ankara'da tam anlamıyla bomba etkisi yapmış durumda

Haberin Devamı

Şemdinli iddianamesi Ankara'da tam anlamıyla bomba etkisi yapmış durumda. Dün sabah saatlerinden itibaren Genelkurmay'da yoğun bir değerlendirme trafiği başladı. Bir yandan iddianame, iddianamedeki iddialar hukuki açıdan değerlendirilirken diğer yandan da gelişmeler farklı perspektiften, siyasi amaç ve yansımaları açısından ele alınıyor. Genelkurmay'ı şok eden gelişme Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın adını iddianamede geçirmesi, dahası hakkında soruşturma talep etmiş olması. Genelkurmay'ın en üst düzeydeki değerlendirme toplantıları akşam saatlerine kadar aralıksız devam etti. Olayın gerisinde yatan nedenler ve olası yansımaları değerlendirildi.

EMEKLİ ASKERLER NE DİYOR?
Bugüne kadar örneği görülmemiş bir olay yaşıyor Ankara. 6 ay sonra Genelkurmay Başkanlığı'na atanacağı kesin olan TSK'nın en üst düzeyindeki bir orgenerali hakkında ortaya atılan iddia askerler açısından kolay haz-medilebilir durum değil. O nedenle de zaten bu iddianame bombası askeri çevrelerde akıllara ilk anda "Yaşar Paşa'nın Genelkurmay Başkanlığı yolunu kesmek üzere bir komplo mu?" sorusunu getiriyor. İddianamenin altındaki imzanın Rektör Yücel Aşkın davasının da savcısı olan Ferhat Sarıkaya'ya ait olması askeri çevrelerde ayrıca not edilmiş durumda; anlamlı bulunuyor...

Dün bu konuda bazı emekli generallerle ve bazı üst düzey komutanlarla konuştum. Hem savcıya hem de hükümete büyük tepki var. Savcının görevini yapmasına, "soruşturmayı bütün yönleri ile sürdürüp ucu nereye kadar uzanıyorsa sonuna kadar gitmesine" kimsenin itirazı yok. İtiraz, TSK'nın kamuoyu nezdinde yıpratılmasına yönelik bir yöntem tercih edilmiş olmasına. İddianamenin, sanki "Bu işin ucu TSK'nin en üst kademelerine kadar uzanıyormuş" izlenimi yaratacak şekilde düzenlenmiş olmasına. Ortada somut delil olmadan Kara Kuvvetleri Komutanı'nın ve Van'da görev yapan komutanların Şemdinli olaylarının "sorumlu"suymuş gibi kamuoyuna yansıtılmasına. Konuştuğumuz bir yetkili, "Ne yapmış da adil yargılamayı etkilemiş Bü-yükanıt Paşa?" diye soruyor ve ekliyor: "Soru üzerine 'Bölgede görev yaptığım zamandan tanırım, iyi çocuktur. Ama savcılığın soruşturmasını beklemek lazım' demiş. Bunun neresi yargılamayı etkilemek? Bir komutan 6-7 sene evvel emrinde görev yapmış askerle ilgili olarak 'Çok iyi askerdi' diyemez mi? insanın aklına ister istemez bazı soru işaretlerini..."

HÜKÜMET NE DİYOR?
Sadece askerlerin değil siyasetçilerin, hükümetin de gündeminde dün bu konu vardı, iddianamenin doğurabileceği olası gerginlikler ve gelişmeler de enine boyuna değerlendiriliyor.

Hükümet, "Komutanların adının iddianamede geçiyor olması üzücü. Ancak bu gelişme bizim dışımızda bağımsız yargının işi. Yargıya müdahalemiz, etkimiz sözkonusu olamaz" görüşünde. Savcılık iddianamesiyle hükümet arasında bağ kurulmasına şiddetle karşı çıkan Adalet Bakanı Cemil Çiçek şöyle diyor: "Adalet Bakanı olarak benim de hükümetin de bu soruşturma süreciyle uzaktan yakından bir alakası olmamıştır. Hepimizin savunduğu yargı bağımsızlığı çerçevesinde savcı soruşturmasını tamamlayıp bir iddianame hazırlamıştır. Bu konuda bir şey söylememiz mümkün değildir. Doğrudur veya yanlıştır, bu iddiadır. İddianamenin aleniyet kazanması daha yargı sürecinin ilk aşamasıdır. Hata varsa, yargı süreci hatayı da düzeltecektir. Hepimizin yargıya güvenmesi lazım."

Şimdi Genelkurmay Başkanı ne yapacak? Bugün muhtemelen kamuoyuna açıklama yapılacak. İç değerlendirmenin ardından da Org. Özkök'ün konuyu hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan'la görüşeceği belirtiliyor. Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "görevsizlik" nedeniyle iddianameden tefrik ettiği Org. Büyükanıt ve üç komutan hakkında karar vermek durumunda Genelkurmay Başkanı. Askeri Savcılığa "soruşturma açın" emri mi verecek yoksa "bu iddialar gayri ciddidir, TSK'yı yıpratmaya dönüktür" deyip dosyayı düşürecek mi? Kritik bir karar...

DİĞER YENİ YAZILAR