Seçim sonuçlarını her parti, her siyasi ekip kendi penceresinden değerlendiriyor, herkes kendine uygun bir sonuç, bir mazeret üretiyor. Ancak hiç kuşku yok ki bu seçimlerin en fazla sıkıntı yarattığı parti CHP
Parti yönetimi her ne kadar aksini iddia ediyor olsa da CHP bu seçimden ağır yara alarak çıktı. Oy oranı beklentilerin altında kaldığı gibi, sembolik önemdeki kalelerini kaybetti CHP bu seçimlerde. Toplam sağ oyların 55 yıldan beri ilk kez yüzde 75-80'lere çıkmasının sorumluluğu da CHP yönetimine yüklenmiş durumda.
Bugüne kadarki seçimlerde hep solun parçalı oluşundan, oyların bölünmüşlüğünden yakınılıyor, seçim hezimetlerine gerekçe üretilebiliyordu. Oysa merkez sol, DSP ve YTP'nin 2002 seçimlerinde iddiasını kaybetmiş olması nedeniyle
ilk kez bu seçimlere daha bir bütünlük halinde girmişti.
Buna rağmen CHP ne belediye seçimlerinde ne de il genel meclisi seçimlerinde umulan başarıyı elde edebildi.
Muhalefet harekete geçti
Şimdi, önceki gün akşam saatlerinden itibaren sosyal demokratlar ve CHP'liler seçim başansızlığının nedenlerini ve sorumlularını tartışıyor.
Aslında bu tartışma, CHP içindeki ve dışındaki sosyal demokrat politikacılar arasında seçimlerden çok önce başlamıştı.
CHP'nin bu yapısıyla, yürüttüğü bu politikalarla, bu yönetim kadrosu ve yönetim tarzıyla seçimden başarıyla çıkamayacağına kanaat getiren parti içi ve dışındaki muhalifler 29 Mart sabahı için hazırlık yapmaya başlamışlardı.
Sonuç onlar için sürpriz olmadı. Onlar dünden itibaren Deniz Baykal'ı çekilmeye nasıl razı edebileceklerinin hesabını yapmaya başladılar.
Şu anda yoğun bir trafik yaşanıyor muhalif kanatta. Bazıları genel başkana "çekil" mektubu yazmaya hazırlanıyor, bazıları ise açık bir deklarasyon yayınlama yolunu tercih ediyor. Bu arada da olağanüstü kongre girişiminin nasıl yürütüleceği tartışılıyor. Mevcut delege yapısıyla olağanüstü kongreyi toplamanın, direnmesi halinde Baykal'ı devirmenin zorluğunu görüyor muhalifler. Ve o nedenle de kamuoyu baskısıyla kendiliğinden çekilmeye zorlamayı hedefliyorlar.
Baykal'a "çekil" ricası
Muhalifleri ve durumdan memnun olmayanlar muhtemelen şunu diyecekler Baykal'a:
"Parti kan kaybediyor, tabanı sürekli eriyor. Bu gidişle yeniden baraj altına ineriz. Maalesef olmuyor. Son derece haksız da olsa kamuoyunda ve sosyal demokrat seçmen tabanında 'Baykal'a oy verilmez' yargısı ne yazık ki giderek yaygınlaşıyor. Yeni bir yönetim kadrosu yeni bir liderle CHP yeniden eski parlak günlerine döndürülebilir. Bunun için siz de katkı verin..."
Bazı CHP'liler bunları kendi aralarında konuşuyorlar ama Baykal'a gidip de bunları söylemeye kim cesaret edebilecek?
Ayrıca söyleseler bile Deniz Baykal başarısızlığı zaten kabul etmiyor. Dün yaptığı değerlendirmelerde neredeyse bu seçimin en başarılı partisi gösterdi CHP'yi. Baykal'ın hesabına göre CHP hem belediye başkanlığı seçiminde hem de il genel meclisi seçiminde oylarını tam 8'er puan artırmış.
"Sonuçları 2002 milletvekili seçim sonuçlarıyla değil, 1999 yerel seçim sonuçlarıyla kıyaslayın" diyor Baykal ve kendi hesabını da ona göre yapıyor.
■ Parti başkanı Baykal, parti içinden gelecek tepkileri dikkate alarak bu zorlama hesap yöntemleriyle partisinin seçimden başarılı çıktığını söylemeye çalışıyor ama acaba iç dünyasında ne düşünüyor? Acaba bilim adamı, siyaset bilimi doçenti Deniz Baykal bu hesaplara ne diyor?
Herhalde sınıfta çaktırırdı...
CHP'de kılıçlar çekiliyor...
Seçim sonuçlarını her parti, her siyasi ekip kendi penceresinden değerlendiriyor, herkes kendine uygun bir sonuç, bir mazeret üretiyor. Ancak hiç kuşku yok ki bu seçimlerin en fazla sıkıntı yarattığı parti CHP
Haberin Devamı