CHP’de seçim yenilgisiyle başlayan dalgalanma kolay kolay durulacak gibi gözükmüyor. Muhalif kanatlar, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu olağanüstü kurultaya ikna edebilmek için her yolu denemeye kararlı gözüküyor.
Peki muhaliflerin öncelikli hedefi Kılıçdaroğlu mu?
Hayır değil. En azından şimdilik değil...
Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor, suçluyorlar. Aday belirleme yönteminin, partiyi yönetme anlayışının yanlışlığını dile getiriyorlar. Seçim kampanyasında izlediği yöntemi ve söylemini, özellikle de Kürt meselesi ile ilgili görüş ve önerilerini yerden yere vuruyorlar.
Fakat ya yerine en azından şimdilik alternatif isim bulamadıklarından ya da başka nedenlerle doğrudan genel başkanlık sorununu ön plana çıkarmıyorlar. Olağanüstü kurultayı genel başkan değişikliği için değil, parti yönetimini yenilemek gerekçesiyle istiyorlar.
Deniz Baykal ve Önder Sav yanlılarının şu andaki görünürdeki asıl hedefleri Kılıçdaroğlu’nun koltuğu değil, etrafındaki ekip. Listenin başında da Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin var.
Hedefteki adam Gürsel Tekin.
Tıpkı Deniz Baykal döneminde olduğu gibi. O dönemde de doğrudan Baykal’ı hedeflemeyi göze alamayan parti içi muhalefet, zamanın güçlü Genel Sekreteri Önder Sav’ı günah keçisi ilan ediyordu.
Demek ki sorun kişilerde değil, bulunulan görevde ve koltukta...
Peki bu noktadan sonra CHP’de neler olacak? Kılıçdaroğlu ne yapacak? Muhalefetin çağrılarına uyup olağanüstü kurultay mı toplayacak?
Toplamayacak gibi gözüküyor.
Kılıçdaroğlu dün Merkez Yönetim Kurulu’nu toplayarak bir durum değerlendirmesi, daha doğrusu hasar tesbiti yaptı. Seçimde alınan sonucun nedenlerini değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, seçim gecesi, “oyumuzu da milletvekili sayımızı da arttırdık” sözleriyle “başarılıyız” demeye getirdi. Kamuoyuna karşı moralli gözükmeye çalıştı. Ancak, bu sonucun tatmin edici olmadığının, genel başkan seçildiği gün koyduğu başarı çıtasının çok altında kaldığının farkında.
Sonuçları enine boyuna değerlendirip, en tepeden en alt kademelere kadar parti yönetiminde bir takım radikal kararlar alabileceğinin de sinyalini veriyor Kılıçdaroğlu.
Seçim sonuçlarının parti içinde kıyasıya tartışılmasına da karşı değil.
Ancak bu hesaplaşmanın yolu ve yerinin olağanüstü kurultay olmaması gerektiğini düşünüyor. Çünkü şu aşamada yapılacak bir olağanüstü kurultayın parti içi çatışmayı alevlendirip ortalığın daha fazla kırılıp dökülmesi riskini biliyor.
Kılıçdaroğlu muhtemelen parti üst yönetiminde bazı değişiklikler yapıp bunu Temmuz ayı başındaki Parti Meclis’inde onaylatarak ortamı normalleştirmeye çalışacak.
Muhalefetin tansiyonu yükseltme girişimlerinin durulmasını bekleyecek.
Acaba başarabilecek mi, en yakın çalışma arkadaşı Gürsel Tekin’in kellesini vermeden yola devam edebilecek mi?
İşi zor...
CHP’li muhaliflerin hedefinde kim var?
Haberin Devamı