CHP ekonomide ne yapacak?

Haberin Devamı

DSP ile seçim ittifakı konusunda tam mutabakatın sağlanmasıyla birlikte CHP’nin seçimlerdeki şansının önemli ölçüde arttığına kuşku yok. Bu CHP’yi birinci parti yapar mı, tek başına iktidara taşır mı, yoksa yine muhalefette mi bırakır, bunlarla ilgili tahmin yapmak için henüz çok erken.

Ancak seçimde dört partinin barajı geçme ihtimalinin güçlenmesine paralel olarak CHP’li koalisyon seçeneği bir süreden beri çeşitli kesimlerde konuşuluyor. Özellikle sermaye piyasalarının, ekonomiyle ilgili kesimlerin kafalarını meşgul eden en önemli soru şu:

CHP AB sürecine, piyasa ekonomisine ve ekonomik programa ne kadar sadık kalacak?

Dünkü sohbetimiz sırasında Deniz Baykal’a bunu da sorduk. Ne AB sürecinden ne de serbest piyasa ekonomisinden geri dönüş olmayacağının altını çizen Baykal, “Türkiye artık dünyadan kopuk, kendi içine kapalı bir ülke olmayacak” dedi.

Peki CHP iktidarında ya da CHP’li bir koalisyonda ekonomik program, ekonomiyle ilgili uygulamalar aynen bugünkü gibi mi devam edecek?

Tabii ki hayır.

“Damgamızı vuracağız, belirli alanlarda acil ihtiyaç duyulan düzenlemeleri, düzeltmeleri yapacağız” diyor Baykal.

Ana çizginin değişmeyeceğini, mali disiplinin süreceğini söylüyor ancak bunun yanı sıra iki önemli unsura dikkati çekiyor CHP lideri:

Birincisi, sosyal politikalara daha fazla ağırlık verilmesi, işsizlere, en alt gelir grubundaki kesimlere sosyal destek ve yardım. İkincisi de yeni sanayileşme ve yabancı sermaye politikası.

Baykal’ın “Türkiye’de hiç kimse aç yatağa girmeyecek” diye özetlediği sosyal yardım programı çerçevesinde devlet belirli kriterlere göre işsizlere, toplumun en yoksul kesimlerine aile bazında her ay 250 YTL gibi düzenli bir gelir desteği yapacak. Bu destek de doğrudan evin hanımına ödenecek.

“Kaynağı nasıl bulunacak?” diye sorulduğunda “Yüzde 6.5 olarak öngörülen kamu kesimi faiz dışı fazla oranının yüzde 5-5.5 düzeyine indirilmesiyle, bir miktar özelleştirme gelirlerinden, bir miktar da işsizlik fonundan” diye yanıtlıyor Baykal.

Bu arada yeni sanayileşme ve yabancı sermaye politikası çerçevesinde Türk sanayiinin rekabet gücünün artırılmasına, ihracata dönük üretim ve üretimde katma değer oranlarının yükseltilmesine önem vereceklerini, bunun için doğrudan üretim ve yatırıma gelen yabancı sermayenin destekleneceğini anlatıyor Baykal. Sanayinin rekabet gücünün arttırılması bağlamında enerji fiyatlarının ucuzlatılmasına, istihdam vergilerinin düşürülmesine ağırlık verilecek.

Bu arada akaryakıttan alınan KDV ve ÖTV oranlarının indirilerek benzin ve mazot fiyatlarının da ucuzlatılmasını öngörüyor CHP lideri.

Ama bütün bunları anlatırken, mali disiplinin, kamu mali dengelerinin kesinlikle bozulmayacağını da söylüyor Baykal.

Ayrıntılar seçim beyannamesinde daha net biçimde görülecek tabii ki.

Ancak ekonomik programın ana doğrultusunun değişmeyeceğini, günün şartlarına uygun revizyonlar yapılacağını şimdiden söylemek mümkün. Çünkü CHP programının hazırlanmasında, halen uygulanmakta olan programın hazırlanmasında da Kemal Derviş’in sağ kolu olarak görev yapan Faik Öztrak önemli rol üstlenmiş durumda.

DİĞER YENİ YAZILAR