Onur Öymen yarım ağız özür diledi. Deniz Baykal birkaç kez “yanlış anlaşıldı” diyerek işi tatlıya bağlamaya çalıştı ama CHP’de Dersim gafının yol açtığı deprem devam ediyor.
İstanbul’da, Tunceli’de, Alevilerin ve Tuncelililer’in yoğun yaşadığı her yerde hatta Almanya ve Avusturya’da büyük tepki görüyor CHP ve CHP’liler.
CHP’nin sevilen, saygı duyulan yüzü Tuncelili Kemal Kılıçdaroğlu’nun çabaları da tepkileri dindirmeye yetmiyor.
Onur Öymen’in 10 Kasım’da açılım görüşmeleri sırasında Meclis’te yaptığı Dersim gafı, yaranın kabuğunu kaldırdı. Sadece Tunceli’de değil, CHP tabanında çok daha yaygın bir rahatsızlık yarattı. Tepkinin büyümesinde, yaygınlaşmasında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yönelik yıpratma, sıkıştırma stratejisinin de, parti içindeki ve parti dışındaki yönetim muhaliflerinin propagandasının da kuşkusuz etkisi var. Ancak bu sonucu değiştirmiyor. CHP, tam açılım üzerinden hükümeti köşeye sıkıştırmaya hazırlanırken, şimdi kendi içinde Dersim hasarını tamir etmeye çalışıyor. Bir anlamda savunma pozisyonuna geçiyor. O nedenle dünkü grup konuşmasında Genel Başkan yine bu konuya açıklık getirmeye çalıştı. Şunu söyledi dün Baykal:
“Yanlış anlamadan kaynaklı olarak arkadaşımız da özür diledi ama bu sistemli kampanya yürütülüyor. Her toplumun tarihinde yaşanmış acı olaylar vardır. Izdıraplar vardır. Bu ızdırapları üzüntüyle anıyoruz. Ama hangi ülkede bu acılar istismar edilir?
Şu an sistematik bir biçimde kriz yaratılıyor.
Olay sadece Dersim değil. Cumhuriyet tarihinde yaşanmış birçok isyan var. Kolay bir dönüşüm değil. Yüzyıllık alışkanlıklar var. Bunları kimse bir mezhep tartışmasının, kimlik tartışmasının içine sürüklemeye kalkmasın. Olay bu değil. Başbakan ve başkalarının kullanmaya çalıştığı bu olay öyle değildir. Yaşananlar ‘Kerbela’ olarak değerlendirilseydi sonuçlar böyle mi olurdu? Sayın Başbakan başka kapıya, başka kapıya, Aleviler’den sana hayır yok...”
Baykal, Başbakan’a kızmakta, AKP’yi bu mesele üzerinden oy avcılığı yapmakla suçlamakta haklı olabilir. Ama bu sonucu değiştirmiyor.
Ne kadar iyi niyetli olursa olsun, o talihsiz konuşmayı, o talihsiz benzetmeyi yapan Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in hiç mi suçu yok?
Aslında Dersim gafının partiyi ciddi bir sorunla karşı karşıya getireceğinin daha Öymen kürsüden inmeden Baykal da başka CHP kurmayları da farkına vardılar.
Tepkiler başlayınca da Kemal Kılıçdaroğlu, “Sayın Öymen gereğini yapmalıdır” dedi.
Ama Öymen hiç oralı bile olmadı.
Acaba Baykal ne düşünüyor Öymen için?
“Zaman her şeyin ilacıdır. Bu da geçer, unutulur, Tuncelililer ile arayı düzeltiriz” diye mi düşünüyor?
“Şimdi iktidar bu mesele üzerinden kendi yaptıklarını unutturup CHP’yi yıpratmaya çalışıyor. Onur Bey istifa ederse bir gedik açılır. Bu da iyi olmaz” diye mi düşünüyor?
Bilemiyoruz...
CHP kulislerinde konuşulanlara bakılırsa hemen değil ama bir süre sonra, belki de bu olayla ilgili tepkiler bir miktar yatıştıktan sonra Onur Öymen sessiz sedasız Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunu terk edecek.
CHP Dersim gafını telafi etmekte zorlanıyor...
Haberin Devamı