CHP, önceki gün istifa eden Genel Başkan Deniz Baykal’ın söylediği gibi “şerden hayır” çıkarma stratejisi üzerinde çalışıyor.
Bunun için iki yönlü bir plan oluşturmaya çalışıyor CHP kurmayları. İlk olarak düşünülen, “kaset komplosu” ile Baykal ve CHP’nin üzerine atılan pimi çekilmiş bombayı, hükümetin ve AKP’nin bahçesine atıp orada patlatmak. Ancak bunun nasıl yapılabileceğini söyleyenler de izah etmekte zorlanıyor. Sadece, “Göreceksiniz bu kaset komplosunun gerisinde iktidarın, AKP’nin parmak izleri zaman içinde bir bir ortaya dökülecek” demekle yetiniyorlar.
AKP’nin iktidar gücünü kullanarak gerçekleştirdiğini öne sürdükleri kaset komplosunu “CHP’ye karşı savaş ilanı” olarak gördüklerini söylüyorlar.
Dün konuştuğumuz Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, “İktidarın bu savaş ilanını kabul ediyoruz. Savaşsa savaş, hodri meydan. CHP ile savaşın ne demek olduğunu görecekler” diyor.
Devam ediyor Yılmaz Ateş:
“Tezgâhladıkları bu komplolarını CHP’de işletemeyeceklerini görecekler, anlayacaklar. CHP’nin yükselişini bu yöntemlerle durduramayacaklar. Bugün CHP güçleniyor, iktidara yürüyor. İşte iktidar bunu gördüğü için, bunu hazmedemediği için her türlü kalleşliğe başvuruyor.
Bugün Türkiye’de, Türk siyasetinde yaşanan bu gelişmeler son derece vahimdir. Türkiye bunları aşacak, CHP bunların üstesinden gelecektir. Ama bu yalnızca CHP’nin meselesi de değildir. Bu bütün Türkiye’nin meselesidir. Bu hukuksuzluğa, bu kalleşliğe, bu komplolara karşı herkesin ayağa kalkması lazım...”
“Ayağa kalkma” işinin ilk provasını Genel Başkan Deniz Baykal’ı geri döndürmek için Kurultay sırasında gerçekleştirmeyi düşünüyor CHP.
CHP Kurultayı, 22-23 Mayıs günlerinde resmi olarak Atatürk Spor Salonu’nda yapılacak. Ama sadece resmi bölüm. Onun yanı sıra CHP o gün Ankara’nın sokak ve meydanlarında da geniş katılımlı kitle gösterileri yapacak. Kurultay’da Baykal’ın genel başkanlığına ilişkin olarak toplanacak bin imzalı önergenin yanı sıra sokak ve meydanlarda da parti örgütleri Deniz Baykal’a “geri dön” çağrısı yapacak. Yine bin imza ile aday gösterilecek, yeniden Genel Başkan seçilecek ve Kurultay salonuna omuzlar üzerinde getirilecek.
Yılmaz Ateş’e bu planı sorduğumda şu yanıtı veriyor:
“Bu öyle uzun uzun planlanmış, hesaplanmış bir durum değil, kendiliğinden oluyor. Parti örgütleri şimdiden il il, ilçe ilçe ayağa kalkmış durumda. Kurultay günü Ankara’ya yüzbinler gelecek. Bizim bu Kurultayımızı spor salonu almaz. Kurultay hem salonda hem meydanlarda yüzbinlerle birlikte yapılacak o gün. Sadece Ankara’da değil, tüm Türkiye’de milyonlar ayağa kalkacak...”
Tabii bütün bunlar dönüşü için Baykal’ı ikna yeni dönemin siyasal mücadelesine zemin hazırlama amaçlı.
Tutar mı? Baykal ısrarlar üzerine geri döner mi?
Muhtemelen Kurultay’a kadar geçecek olan 10 günlük süredeki gelişmeleri izleyecek, durum değerlendirmesi yapacak ve şartları uygun görürse dönecek.
Ancak bu dönüşte sürprizler yaşanabilir. Bugün Baykal’ın dönmesi için çırpınan bazı parti yöneticileri hayal kırıklığına uğrayabilir.
Çünkü Baykal eğer kesin kararını dönme yönünde verirse çok farklı, sert ve zorlu bir mücadelenin içine girecek. Ve bu mücadele muhtemelen siyasi hayatının son mücadelesi olacak. Ya kazanacak ya kazanacak. Kazanabilmek için de parti yönetiminde beklenenden daha köklü değişiklikler yapabilir. Dışarıdan sürpriz isimlerin de aralarında yer alacağı yeni bir yönetim; kimilerine göre “savaş kabinesi”, kimilerine göre “iktidara yürüyüş kadrosu” oluşturacak Deniz Baykal.
Tabii ki önümüzdeki on gün içinde her şey, bütün şartlar umulduğu gibi gelişirse, olumsuz sürprizler yaşanmazsa...
CHP’de miting gibi kurultay hazırlığı...
Haberin Devamı