CHP’de iç savaş çıktı...

Haberin Devamı

Tüzüğün uygulamaya konulmasının da konulmamasının da CHP’de krize neden olacağı belliydi. Fakat bu boyutta bir iç savaşın çıkacağı beklenmiyordu.

Dün ortaya çıkan durum tam anlamıyla parti içi iktidar savaşı. CHP ölümüne bir iç iktidar mücadelesi içine girmiş durumda.

CHP’de düne kadar geçerli olan durum şuydu:

Genel Başkan’ın etrafını kendisine yakın isimlerle kuşatmış olan eski Genel Sekreter Önder Sav, partinin mutlak hakimi.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ise Parti Meclisi’nde de (PM), Merkez Yönetim Kurulu’nda da (MYK) adeta yalnız adam konumundaydı.

Önder Sav adeta, “Partiyi biz idare ederiz sen o işlere karışma” havasındaydı...

Kılıçdaroğlu, yakın çalışmak istediği isimlerin çoğunu MYK’ya alamadı. Gürsel Tekin’in atanmasını bile binbir güçlükle, pazarlıkla gerçekleştirebildi.

Referandum öncesinde parti içinde çatışma var görüntüsü vermemek için bütün olup biteni sineye çekti Kılıçdaroğlu.

Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tüzük uyarısı, Kılıçdaroğlu’nun önüne çok önemli bir fırsat penceresi açtı.

Ya düne kadar olduğu gibi sözde değil, özde genel başkan olacak ya da Önder Sav’a tam teslim olacaktı.

Kılıçdaroğlu, yine de kırıp dökmeden, yeni MYK üyelerini Önder Sav ile asgari mutabakata vararak atamayı tercih etti.

Onun için önceki gece Önder Sav ile çok kritik bir görüşme yaptı. Bu görüşmede “Ben Genel Başkanım yetki bende, bu yetkileri paylaşmam. Ama işbirliğimizin, ortak çalışmamızın yeni koşullarda da sürmesini tercih ederim” mesajını verdi.

Ancak eski mutlak yetkilerinin gideceğini anlayan Önder Sav’ın kaşları çatıldı.

Özellikle de kendisine “Seçim ve Hukuk İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı” koltuğunun önerilmesi, Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinin Gürsel Tekin’e verileceğinin söylenmesi ipleri kopardı.

Bu durum Önder Sav açısından kabul edilemez bulundu.
Ve dün sabah saatleri itibariyle ekibini harekete geçiren Önder Sav Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na karşı savaşın fitilini ateşledi.

Kılıçdaroğlu’nun iptal ettiği PM toplantısını Genel Başkan koltuğuna Hakkı Süha Okay’ı oturtarak yaptı. Hukuken tartışmalı bir kurultay kararı aldırdı.

Ardından gazetecilerin karşısına geçip Kılıçdaroğlu aleyhinde demediğini bırakmadı. Çok ağır ifadelerle suçladı Genel Başkanı.

CHP’de şimdi ne olacak?

Şu anda savaş daha yeni başladı.

Dün itibariyle partide adeta iki yönetim vardı. Biri Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun tüzük gereği atayıp, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdiği yeni MYK. Diğeri de koltuklarını bırakmayan Önder Sav ve eski MYK üyeleri...

Taraflar birbirlerini işgalci olarak görüyor.

Bu durum yarın normalleşir mi?

Zor gözüküyor.

Şu aşamada, seçim öncesi Kemal Kılıçdaroğlu çok arzulamıyor olsa da CHP olağanüstü bir kurultaya gidebilir.

Önder Sav ve ekibi, bu kurultayda hem tüzüğü değiştirmek istiyor hem de teslim alamadıkları Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu.

Bugün bakıldığında Sav ve ekibi parti içinde Kılıçdaroğlu’ndan daha büyük bir güce ve ağırlığa sahip gibi gözüküyor.

Ancak bu hesaplaşmada Kılıçdaroğlu acaba yalnız başına mı kalacak?

Daha doğrusu Mayıs Kurultay’ından beri yumrukları sıkılı bekleyen Deniz Baykal ekibi ne yapacak?

Baykal ve ekibi şimdilik gelişmeleri izliyor. Gelişmeler, bir süredir olağanüstü tüzük kurultayı isteyen Deniz Baykal ve ekibinin arzuladığı doğrultuda ilerliyor.

Edindiğim izlenim o ki eğer olağanüstü kurultay toplanır ve Sav ekibi Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarını tasfiye etmeye yönelirse Baykal ve ekibi Kılıçdaroğlu’na tam destek verecek.

Özetle CHP’de savaş yeni başladı. Bu iç savaş olağanüstü kurultaya kadar devam eder. Ve o kurultay muhtemelen Sav ve ekibinin Kılıçdaroğlu ve arkadaşları ile Baykal ekibine karşı vereceği bir ölüm kalım mücadelesine dönüşebilir.

CHP acaba yapılacak bu olağanüstü kurultaydan güçlenerek mi çıkar, yoksa bölünerek mi?

DİĞER YENİ YAZILAR