Bütçedeki gevşemenin maliyeti...

Haberin Devamı

Hükümet ve Merkez Bankası son iki yıldır enflasyonu yüzde 4’e indirmeyi hedefliyor. Kamu maliyesine ilişkin bütün hesaplar buna göre yapılıyor, kamu personelinin maaş ve ücret artışları bu hedef çerçevesinde düzenleniyor. Ama ne yazık ki bu iddialı hedef bir türlü tutturulamıyor.

Hedefin geçen yıl tutturulamamasına, yaz aylarında meydana gelen küresel dalgalanmanın etkisi ve petrol fiyatlarında tahminlerin üzerinde gerçekleşen artış bahane gösterilmişti. Hükümet ve Merkez Bankası hedef konusundaki kararlılığını koruyarak içinde bulunduğumuz 207 yılı için de aynı hedefi koydu. Ancak dün açıklanan Kasım ayı verileri gösterdi ki bu yıl da hedeften yüzde 100’ün üzerinde bir sapma var.

Öyle ki, 2007 yılının tamamı için tüketici fiyatlarında yüzde 4’lük artış öngörülmüş iken sadece son iki ayda, Ekim ve Kasım aylarındaki toplam fiyat artışı yüzde 3,8’e ulaştı. Yıl sonunda da rakamın yüzde 8,5 - 9’lar seviyesinde olacağı anlaşılıyor.

2006 yılında hedefin tutturulamamasında küresel dalgalanma etkili olmuştu.

Peki bu yıl ne oldu?

Yanıt basit:

Nisan ayında yaşanan gerilimli ve başarısız cumhurbaşkanlığı seçimi süreci, ardından alınan erken seçim kararı ve 22 Temmuz seçimleri...

Ne yazık ki hükümet, “popülizme sapmayacağız, kesinlikle seçim ekonomisi uygulamayacağız” diye diye seçim ekonomisi uyguladı ve mali disiplini ciddi biçimde bozdu.

Ki bunu açıklanan bütçe rakamları ve bugün Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlayacak olan 2008 bütçesindeki varsayımlar da ortaya koyuyor.

Bu yıla kadar genel olarak IMF denetiminde yürütülen ekonomik programa sadık kalan hükümet, seçim kaygıları nedeniyle bu yılın ikinci çeyreğinden itibaren bu sadakatini bozmuş gözüküyor. 2003 yılından beri kamu kesiminde hedeflenen milli gelirin yüzde 6,5’i oranındaki faiz dışı fazlayı tutturmayı başaran hükümet, bu yıl performans kriterinin oldukça gerilerinde kalmış durumda. Faiz dışı fazla bu yıl en iyimser tahminle yüzde 4,3 olabilecek.

Mali disiplin gevşediği için de Merkez Bankası’nın faiz silahı istenilen sonucu vermedi. Döviz kurlarının düşmesine, ithal malların fiyatlarının göreli olarak ucuzlamasına karşın fiyat artışları hız kesmedi.

Ve Merkez Bankası, hükümetle ortak belirlenen enflasyon hedefini tutturamadığı gibi enflasyon tahminlerinde de ciddi biçimde yanıldı. “Yüzde 6’lar civarı” dedi, bir ay sonra bu tahminini değiştirmek zorunda kaldı Merkez Bankası. Son olarak yüzde 7’ler seviyesi diye tahmin ediyordu ama belli ki gerçekleşme, yüzde 9’a yakın olacak.

Bu durum Merkez Bankası’nın kredibilitesini etkileyeceği gibi 2008 yılı için konulan yüzde 4’lük hedefin inanılırlığını da etkileyecek gibi gözüküyor.

Öyle ya, şimdi sadece son iki aylık fiyat artışının yüzde 4’lere yakın gerçekleştiği bir ortamda, örneğin toplu pazarlık görüşmelerinde sendikaları yüzde 4’lük enflasyonla orantılı bir ücret artışına ikna edebilmek çok daha zor olacak.

İki yıl üst üste yüzde 100’ün üzerinde sapma gösteren bir hedefin üçüncü yıl, yani 2008’de tutacağı konusunda ekonomik kesimleri, toplumu inandırabilmek, ikna edebilmek çok daha zor olacak.

DİĞER YENİ YAZILAR