Bildiri AKP’de moralleri de hesapları da bozdu...

Haberin Devamı

Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun dün yayınladığı bildiri doğrudan hükümeti ve AKP’yi hedef alıyor. Gerilim ve kavga ortamlarına özgü bir üslupla kaleme alınan bildiri hükümete yönelik olarak çok sert ifadeler, çok ağır suçlamalar içeriyor.

Bildiri hükümete ve AKP’ye tam anlamıyla sürpriz oldu.

Çünkü Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP başlangıçta sergiledikleri sertlik yanlısı gerilim politikasını bir süreden beri terketmişti. Son dönemde gerilim ortamını yumuşatmak, devlet kurumları ile gerilen ilişkileri normal rayına sokmak için çaba gösteriyordu hükümet. Bu çerçevede Erdoğan başta olmak üzere hükümet üyeleri ve AKP kurmayları üsluplarını yumuşatmışlar, her fırsatta “adalete ve yargıya güven” temasını işleme eğilimine girmişlerdi. Böylelikle hem kurumlarda hem de genel kamuoyunda olumlu bir rüzgar estirmeyi hedefliyorlardı.

Anayasa Mahkemesi gündemindeki kapatma davasından ancak yumuşama ortamının hakim olması, kamuoyu desteğinin yükselmesi ve sağlam, güçlü bir hukuki savunma ile olumlu bir sonuç alınabileceğinin farkında AKP kurmayları.

Bu çerçevede Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın ortaya attığı “herkese oh dedirtecek bir üçüncü yol” formülü ile ilgili tartışmaların da destek bulması, sonuçla ilgili olumlu beklentileri yükseltiyordu. Çoğu AKP’li artık ilk günlerdeki “kapatacaklar” kaygısından sıyrılmış, “en kötü ihtimalle Hazine yardımı kesilir” noktasına gelmişti.

Fakat Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun dünkü sert bildirisi bütün bu hesap ve beklentileri sarsmış durumda. Böyle bir çıkış hiç hesapta yoktu.

Bildiriyi tetikleyen, Yargı Reformu Strateji taslağının yüksek yargı organlarının görüşüne sunulmadan önce AB’ye, Oli Rehn’e verilmiş olması. Bu duruma çok sert tepki gösteriliyor, iktidarın eylem ve söylemlerinin yargı bağımsızlığına karşı olduğunu ortaya koyduğu vurgulanıyor.

Bununla yetinilmiyor , AKP’ye ve hükümete yönelik olarak bir kaç aydan beri biriken tepki topyekun ortaya konuyor. Türbanla ilgili anayasa değişikliğinden kapatma davası ile ilgili gelişmelere değin pek çok konuda izlediği tutum nedeniyle ağır ifadelerle eleştiriliyor hükümet.

Anayasa Mahkemesi’ni “etkileme ve yönlendirme gayretleri” eleştiriliyor ve deniyor ki:

“Yargı huzurunda, kendini ve siyasi teşekkülünü hukuka uygunluk içinde savunmak, ithamların asılsızlığı inancına sahip olunuyorsa kendi karşı kanıt ve gerekçeleriyle iddiaları çürütmek yerine ’dilediğini yapabilme yetkisini halktan aldığı’gibi şaşırtıcı bir inançla yargıyı ve mensuplarını halka şikayet ederek, hedef göstererek, hatta yabancı kişi ve kuruluşların yardım ve katkılarını sağlayarak, Türk yargısını etkileme niyet ve gayretine girmek suretiyle açılan kapatma davasında lehe sonuç alma heves ve yöntemleri sıklıkla denenir olmuştur.”

Özetle Başsavcı’nın iddianamesi kadar ağır suçlamalar var Yargıtay bildirisinde.

Bu durum AKP’nin işini çok zorlaştırıyor.

Ki zaten kolay değildi. AKP ve hükümete karşı toplumun bir kesiminde laiklik duyarlılığı nedeniyle derin bir güvensizlik havası hakim. Anayasal devlet kurumlarında da durum farklı değil. Askerle ilişkiler limoni, üniversitelerle kavgalı, yargı ile öyle.

İşte kapatma davası böyle bir ortamda görülecek...

DİĞER YENİ YAZILAR