BDDK'nın Tüzmen sıkıntısı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarihinin en zor, en kritik kararını verebilmek için zorlanıyor. Kurul ve Kurul Başkanı Tevfik Bilgin, ilk defa önüne gelen bir raporla ilgili derin tereddütler yaşıyor. Malum Kürşad Tüzmen raporu...

Haberin Devamı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarihinin en zor, en kritik kararını verebilmek için zorlanıyor. Kurul ve Kurul Başkanı Tevfik Bilgin, ilk defa önüne gelen bir raporla ilgili derin tereddütler yaşıyor. Malum Kürşad Tüzmen raporu...

BDDK faaliyete geçtiği Ağustos 2000 tarihinden bu yana banka yolsuzlukları ile ilgili olarak gündemine binlerce soruşturma raporu geldi. Hiçbirinde sıkıntı yaşanmadı. Rapor gelir gelmez gereği için DGM ve Cumhuriyet savcılıklarına gönderildi. Hatta zaman zaman rapor tamamlanmadan dahi savcılıklara ön yazı gönderilerek soruşturma konuları belirtilip ilgililerin tutuklanması dahi istendi. Kurul arşivinde bunun sayısız örnekleri var.

Ancak şimdi ilk defa BDDK Başkanı Tevfik Bilgin 4 Temmuz 2005 tarihinde masasına gelen Eximbank'ın EGS firmasına verdiği kredilerdeki usulsüzlük iddialarına ilişkin yeminli murakıp raporu konusunda karar vermekte zorlanıyor, 7 aydan beri rapor işleme konulamıyor.

Rapor Bilgin'in masasında bekliyor ama hukuksal süreç ve takvim işliyor. Murakıp raporunda Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve dönemin Eximbank yöneticileri hakkında isnat edilen suçlamayla ilgili dava zamanaşımı süresinin dolmasına 40 günden az bir süre kalmış durumda.

Ancak BDDK Çarşamba günü bir yazılı açıklama yaparak zamanaşımı süresinin dolması için önlerinde süre olduğunu bildiriyor.

Oysa yeminli murakıp raporu çok açık, isnat edilen "emniyeti suistimal" suçlaması ile ilgili zamanaşımı süresi 5 yıl ve o da Nisan ayında doluyor.

Ve raporun zamanaşımına uğraması halinde savcılık, Tüzmen'in de aralarında bulunduğu Eximbank yöneticileri hakkında işlem yapamayacak ama BDDK yöneticileri hakkında işlem yapacak.

BDDK'nın bu konudaki sorumluluğunu dün konuştuğum çok üst düzey bir yetkili hatırlattı -ki bu konuda muhtemelen BDDK da uyarılmıştır- ve yapılacak işlemle ilgili olarak Adalet Bakanlığı'nın bir genelgesi olduğunu söyledi.

Adalet Bakanlığı'nın yürürlükteki 01.09.2004 tarihinde Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderdiği B.03.0.CIG.0.00.04.3.3.10769 sayılı genelgesi çok açık. "İnceleme ve soruşturmaları geciktiren ya da Cumhuriyet başsavcılıklarına geç intikal ettirenler hakkında yasal gereğinin yapılması" konulu genelgede, yolsuzlukla mücadele kapsamındaki bazı soruşturmalardaki dava zamanaşımlarına işaret edilerek özetle şöyle deniliyor:

".. Suç teşkil eden eylemlerin soruşturulmalarında kısa süreli bir gecikmenin dahi kamuoyunda adalete güven duygusunu zedeleyebileceği gibi, suç işleme eğiliminde bulunan kişilerin cesaretlerini de arttıracağı gözönünde bulundurularak, yazılı ve görsel basına yansıyan, geniş halk kitlelerini ilgilendiren, toplumda infial yaratan önemli olaylara ilişkin inceleme ve soruşturmalar başta olmak üzere, tüm inceleme ve soruşturmaların kısa sürede sonuçlandırılması hususunda gereken dikkat ve özenin gösterilmesi,

Ayrıca; inceleme ve soruşturmaların kısa sürede sonuçlandırılmalarını engelleyici tutum ve davranışlarda bulunanlarla bunun sonucunda soruşturmaların zamanaşımına uğramasına sebebiyet verenler hakkında usul ve kanun hükümleri dairesinde gerekli yasal işlemin zaman geçirilmeksizin ve ivedilikle yapılması..."

Genelge son derece açık ve net. Adalet Bakanı, yolsuzluk soruşturmalarını kim savsaklıyor, geciktiriyorsa, kim zamanaşımına uğratıyorsa hakkında işlem yapılmasını istiyor.

Yapılacak işlem de belli, ilgililer hakkında eğer geciktirme kasıtlı ise "görevi kötüye kullanma", kasıt yok ise o zaman da "görevi ihmal" den dava açılacak.

Ancak önceki gün yazılı bir açıklama yapan BDDK, sözkonusu soruşturma ile ilgili zamanaşımı süresinin yakın zamanda dolmayacağını söylüyor. Murakıp raporu ile ilgili zamanaşımının bir ay sonra dolacağı çok açık. Ancak BDDK, konunun bir de Bankalar Yasası açısından incelendiğini söylüyor.

Duyduk ki bu inceleme sonucunda fiilin "zimmet" suçu kapsamına sokulması düşünülüyormuş. Bu sucun cezası daha ağır olacağı için o durumda zamanaşımı süresi de çok uzun.

Bu formül yani "zimmet suçlaması" tutarsa BDDK dosyayla ilgili hemen bir karar alma yükümlülüğünden kurtulup zaman kazanacak. Ama konu, her halükarda çetrefil ve sıkıntılı...

DİĞER YENİ YAZILAR