Baykal’ın iktidar projesi...

Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasına karşı öteden beri en sert muhalefeti CHP Genel Başkanı Deniz Baykal yürütüyor

Haberin Devamı

Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasına karşı öteden beri en sert muhalefeti CHP Genel Başkanı Deniz Baykal yürütüyor. Hem de Erdoğan’ı kızdıracak, çileden çıkaracak ifadelerle “olamazsın, olamayacaksın” diyerek.

Tabii ki Erdoğan da bu sertliğe misliyle sert ifadelerle yanıt veriyor.

Sertliği Baykal’ın körüklediğine inananların; AKP’lilerin, diğer muhalefet partilerinin ve hatta bazı CHP’lilerin ilginç bir iddiası vardı. Diyorlardı ki; “Aslında Baykal Erdoğan’ı tahrik ediyor, aday olmaya zorluyor. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını siyaseten kendi lehine görüyor. Toplumun kutuplaşabileceğini ayrıca Abdullah Gül ile daha kolay başa çıkabileceğini düşünüyor...”

Baykal’a bu iddiayı sorduğumuzda yanıtı kısaca şu oldu:

“AKP’nin başında Tayyip Bey olmuş, bir başkası olmuş, bizim için fark etmez. Hatta Tayyip Bey’in olması bizim için daha da uygundur. Çünkü tezleri netleşmiştir. Onun uygulaması bellidir. Bizim neye niçin itiraz ettiğimiz ortadadır. Kamuoyu daha net tercih yapabilir...”

Baykal, AKP’nin başında kim olursa olsun bu seçimlerde tek başına iktidarı koruyamayacağına inanıyor. Hatta bugün anketlerde her ne kadar gözükmese de CHP’nin tek başına iktidar şansını yüksek görüyor.

AKP’ye karşı olan merkez sol ve merkez sağ liberal seçmen kitlesinin toplam seçmenin üçte ikisine denk düştüğünü ve bu kitlenin seçimlerde CHP’de toparlanabileceğini varsayıyor.

Bu konuda şunları söylüyor özetle Baykal:

“Bu seçime giderken, sonucu belirleyecek olan ’dağılma mı olacak, toparlanma mı olacak?’sorusudur. Ben toparlanma olacak diyorum. İşin dinamiği, gidişi o. O üçte ikilik seçmen potansiyeli bir yerlerde toparlanacak. Bir biçimde toparlanacak. Bu işin özü ve anahtarıdır. Seçmenin, kendisine makul, toparlanabilir ciddi bir seçeneğin sunulmasını beklediğini biliyoruz. Seçmenin bunu ararken CHP’ye özel bir ilgiyle, özel bir dikkatle baktığını ve bizim bir takım şeyleri ortaya koymamız halinde de bunu başarmamızın mümkün olduğunu düşünüyorum.

CHP çok net bir şekilde muhalefetin temel ağırlık merkezi olarak görülüyor. Sandık başına gitmekte tereddüt eden yüzde 25-30 bir ağırlık var. Bunun hükümete yönelmesi söz konusu değildir. Şimdi onların zihni netleşecek. Netleşirken ’böyle bir buluşmanın, toparlanmanın gerçekleşeceği merkezin neresi olacağı’ sorusu önemlidir. Bu adres tartışma götürmez bir şekilde CHP’dir. Topluma biz bunu anlatıyoruz.”

Bu sözlerde Baykal’ın önümüzdeki döneme ilişkin stratejisinin ipuçları da ortaya çıkıyor. Bugün Baykal’ın kafasını ağırlıklı olarak meşgul eden konu merkez solun birliği değil artık. Tabii ki merkez soldaki gelişmelere kayıtsız değil ama asıl olarak daha büyük bir birlik, daha geniş bir toparlanma hedefliyor. Merkezin toparlanması, cumhuriyet değerlerine sahip, laik demokrat liberal seçmen kitlesini tek merkezde buluşturma projesi...

Tabii ki çok iddialı bir hedef. Kolay değil, yıllardan beri ne merkez sol ne de merkez sağ kendi içinde toparlanamamış. Şimdi hem merkez sağın hem de merkez solun tek hedef etrafından toparlanmasını hedefliyor Baykal. Toplumsal barış için, ülkenin ve cumhuriyetin temel değerleri için toparlanma projesi...

Zor ama neden olmasın?

DİĞER YENİ YAZILAR