Baykal’dan uzlaşma çağrısı...

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın AKP’nin yeni anayasa projesiyle ilgili yaklaşımı biliniyor. Baykal yeni anayasa hazırlığını doğru bulmuyor. Bu hazırlığın bir de iktidar partisi çatısı altında, “parti anayasası” hazırlanıyor görüntüsü içinde yürütülmekte oluşuna şiddetle muhalefet ediyor.

AKP’nin yeni anayasa hazırlıklarının yürürlükteki anayasanın iptali anlamına geleceğini de söyleyen Baykal, “İktidar partisinin veya Meclis’in anayasayı iptal yetkisi var mı?” diye soruyor ve yanıtını kendisi veriyor:

“Hayır yok. Bunu tasavvur dahi edemezsiniz. İktidarıyla, muhalefetiyle bu parlamentoya vücut veren yürürlükteki anayasadır...”

Bireysel özgürlüklerin genişletilmesi, demokratik standartların yükseltilmesi yönündeki anayasa düzenlemelerine karşı olmadığını vurgulayan Baykal, bunun mevcut anayasayı iptal etmeden de yapılabileceğini söylüyor:

“Şimdi anayasada değişiklik ihtiyacı duyuluyorsa, ki duyulabilir, 175. maddenin öngördüğü koşullarda gereken değişiklikler yapılabilir. Anayasa defalarca değişti yine değiştirilebilir. Ama yok efendim bu ’yamalı bohça oldu, artık değiştiremeyiz’demek de haklı bir gerekçe olamaz. Amerika Birleşik Devletleri 250 senedir aynı anayasa ile yönetiliyor. Devamlı ekleme ve değişiklik yaptılar. Niye onlarınki yamalı bohça olmuyor da bizimki yamalı bohça olsun? Değişiklik ihtiyacı varsa bunlar uygun zemininde yapılır. O zemin iktidar partisi değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Orada iktidar teklifini getirir, muhalefet olarak biz de gereken katkıyı yaparız... ”

Baykal’ın önerisi bu. Ortamı germeden, mevcut anayasada gerek duyulan değişiklikleri yapmak.

Fakat AKP’nin “illa da yeni anayasa” diye diretmesi halinde de önerisi şu oluyor Baykal’ın: “Bu yolu, yani yürürlükteki anayasayı iptal edip yeni anayasa yapma projesini tavsiye etmem. Bunu arzulamam da. Ancak iktidar partisi illa da bu yolda diretecekse o zaman da bunun hukuka, anayasaya uygun yapılması gerekmektedir.

Bunun için önce Anayasa’nın 175. maddesinde değişiklik yapılması zorunludur. Çünkü, yürürlükteki anayasa sadece değişiklik yapılmasına olanak veriyor. Kendisinin iptal edilip yeni anayasa yapılması düzenlenmemiş. Önce bu düzenlemenin eklenmesi lazım. O noktada da yeni anayasayı Kurucu Meclis’in yapması şart. Kurucu Meclis deyince herkesin aklına darbelerden sonra atamayla oluşturulan kurucu meclisler geliyor. Hayır ben onu önermiyorum. Demokratik biçimde seçimle oluşturulacak bir kurucu meclis öneriyorum. Yargı, üniversiteler, barolar, sivil toplum örgütleri kongrelerini toplayıp temsilcilerini seçerler. Aynı şekilde il temsilcileri de seçimle belirlenir. Bu şekilde oluşturulur kurucu meclis.

Sonra da yeni anayasa yapılacaksa yeni anayasayı bu kurucu meclis yapar.”

Evet Deniz Baykal, AKP’ye bir uzlaşma zemini öneriyor. Yürürlükteki anayasayı iptal ederek yeni anayasa yapma fikrinden vazgeçilmesini istiyor. “Her iptal, bir sonraki iptali beraberinde getirir” diyor ve AKP’yi, “Bugün siz beğenmediğiniz için anayasayı iptal ederseniz, yarın başka bir iktidar çoğunluğu gelir, sizin yaptığınız anayasayı iptal edip yenisini yapma yoluna gider” diye uyarıyor.

AKP Baykal’ın uyarı ve önerilerini dikkate alır mı?

Tahmin etmek zor. Ancak ortamı gererek, muhalefetle, kurumlarla ve toplumun bir bölümüyle kavga ederek yeni bir anayasa yapabilmek daha da zor...

DİĞER YENİ YAZILAR