Seçimlerin normal tarihine daha birbuçuk yıla yakın zaman var ama Türkiye şimdiden seçim havasına girmiş durumda.
İktidarıyla muhalefetiyle artık tüm taraflar hesaplarını seçime dönük olarak kurguluyor.
Karşılıklı suçlamaların, eleştirilerin dozu giderek hakaret düzeyine yükseliyor.
Sözde kimse gerilimden yana değil, ama pratikte gerilim ateşinin üstüne benzin dökme yarışı var.
İktidar muhalefeti suçluyor, muhalefet iktidarı ve kendini eleştiren herkesi...
İktidarın seçimlerden önce sonuca ulaştırmayı hedeflediği önemli projeleri vardı. Örneğin açılımlar...
Demokratik açılım veya Kürt açılımı, Alevi açılımı, Roman açılımı. Bu konuda iddialı hedefler ortaya koymuştu iktidar partisi. Fakat şu ana kadar bu önemli demokratikleşme projeleri konusunda somut ilerlemeler sağlandığını söyleyebilmek güç.
Ve ne yazık ki sonuç alınabilmesi için siyasal ve toplumsal uzlaşmanın büyük önem taşıdığı bu projeler de şu anda ayrışma, hatta neredeyse çatışma kaynağı haline gelmiş durumda.
Bir başka önemli proje de anayasa değişikliği. 2007’den beri devam ediyor, yeni ve sivil anayasa tartışmaları. Son olarak hükümet dar kapsamlı bir anayasa değişikliği için referandumu da göze alarak harekete geçeceğinin işaretini vermişti.
Ancak şu anda ondan da geri adım atılacağı anlaşılıyor. Çünkü 337 milletvekili olan AKP, gizli yapılacak oylamada fire riskini göze alamıyor.
Dün konuştuğumuz CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a göre ise Başbakan Erdoğan’ın korktuğu risk, grubunun vereceği fire değil, referandumda alacağı sonuç. Yani, anayasa değişiklikleri 330’un üstünde ama 367’den az bir oyla Meclis’ten geçse bile referandumda halkın oyundan geçirilemeyeceği korkusu.
Siyasetteki yüksek gerilimi sorduğumuzda da doğrudan Başbakan Erdoğan’ı suçluyor Deniz Baykal. Geçen hafta Meclis Genel Kurulu’nda yaşanan kavga da dahil bütün gerilimlerin sorumluluğunu iktidara ve Başbakan Erdoğan’a yüklüyor. Bu konuda özetle şunları söylüyor Baykal:
“Başbakan her şeyi, her türlü işi çığrından çıkarmayı, her konuda çamura yatmayı strateji haline getirdi. Bizzat kendisi gerginlik kaynağı... Kayıkçı kavgaları ile Türkiye’nin temel sorunlarının üstünü örtmeye çalışıyor...”
Baykal’a göre bugün başta gelen temel sorunlarından biri ekonomik krizin yarattığı toplumsal tahribat; işsizlik ve yoksulluk.
Baykal, “Başbakan Erdoğan’ın bu sorunlara çare aramak yerine siyasi rakipleri ile kayıkçı kavgası yaparak gündem değiştirmeye, kayıkçı kavgalarıyla vakit öldürmeye, sorunların üstünü örtmeye çalıştığını” öne sürüyor.
CHP olarak kendilerinin ise somut önerilerle toplumun dikkatini bu noktalara çekmeye gayret ettiklerini söylüyor.
Genel seçimlerin normal tarihine 17 aydan fazla bir süre var ama artık iktidar da muhalefet de adımlarını seçim hesabına göre atıyor. Bu yılın sonbaharında bir baskın seçimi de herkes ihtimal dahilinde tutuyor.
Baykal: Başbakan her şeyi çığrından çıkarıyor
Haberin Devamı