Balyoz nereye vuruluyor?

Haberin Devamı

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, aylardan beri feryat ediyor, teminat veriyor: Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasiye ve hukuka saygılıdır. Darbeci niyet ve eğilim taşıyan hiçbir personel TSK bünyesinde ba-rı-na-maz...

Kamuoyunu hangi oranda ikna ettiğini kestirmek güç. Açık olan şu ki, ikna olmayan, inanmayan ciddi bir kesim var.

Çünkü, TSK bünyesinde hazırlandığı iddia edilen darbe planlarına sürekli bir yenisi ekleniyor. Türkiye son iki yıldan beri darbeyle yatıyor darbeyle kalkıyor. Her gün yeni bir darbe hazırlığına ilişkin iddialar, belgeler ortaya dökülüyor.

Bunların sonuncusunun adı “Balyoz”muş.

Tüyler ürpetici, insanın kanını donduran dehşet bir plan. Eğer doğruysa, kendi uçaklarımız vurulacak, camiler bombalanacak yüz binlerce insan tutuklanıp stadyumlara toplanacak...

İnanması güç.

Zaten Genelkurmay da başından itibaren “inanmayın” diyor. “Bu iddialar akla, mantığa, vicdana aykırı” diyor.

Fakat kafalardaki soru işaretlerini silmeye yetmiyor bu açıklamalar.

O nedenle dün bir kez daha bu konuda açıklama yapma gereği duyuyor Orgeneral Başbuğ. Hem de “Vicdansızlara sesleniyorum” diyerek soruyor:

“Allah Allah diye taarruz eden bir ordu, nasıl olur da Allah’ın evi olan camiyi bombalar? Vicdansızlara sesleniyorum, TSK’nın da sabrının bir sınırı var. Siz orduyu nasıl böyle itham edersiniz? Hiç mi vicdanınız yok?”

Orgeneral Başbuğ “vicdansızlık” diyor ama öte yanda da Taraf Gazetesi’nin ortaya çıkardığı, ardından diğer gazete ve televizyonların da manşetlerini işgal eden darbe senaryoları var...

Her gün birbirinden vahim, birbirinden dehşetengiz iddialar ortaya atılıyor.

Kafalar karışıyor. Genelkurmay Başkanı “Bize inanın, güvenin, böyle bir şey olamaz” demeye getiriyor.

Ama acaba ortalama haftada bir olağan görüştüğü Başbakan’ı, Cumhurbaşkanı’nı ikna edebiliyor mu?

En azından Başbakan’ı ikna edemediği anlaşılıyor.

Çünkü Başbakan Erdoğan, önceki günkü Sakarya mitinginde “Balyoz Darbesi” iddiaları konusunda şunları söylüyor:

“Bu işler artık gizli kapılar arkasında kalmıyor. Bir gün bunların hepsi ortaya çıkıyor. Bundan sonra da kim bilir neler çıkacak...”

Demek ki, Başbakan Erdoğan ikna olmamış. O nedenle üzerinden yedi yıl geçmiş olan bu hadise ile ilgili iddianın canlı tutulmasına katkı veriyor. Belki şimdilerde de benzer girişimler, benzer tehditler olabileceğinden kaygı duyuyor.

Ama arada olan TSK’ne oluyor. TSK’nın itibarı aşınıyor.

Her ne kadar Orgeneral Başbuğ, “O dönemler geride kaldı, herkes kendi payına gereken dersleri çıkardı” demiş olsa da TSK’nın darbeci geleneğini sürdürdüğü kanısı zihinlerde güçlendirilmeye çalışılıyor.

Deyim yerindeyse balyoz TSK’nın itibarına vuruluyor.

DİĞER YENİ YAZILAR