Bahçeli acaba pişman mı?

Haberin Devamı

Meclis Genel Kurulu’nda 2008 yılı bütçe görüşmelerinin ilk gününde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ekonomik durumla ilgili görüşlerini açıklarken, ilginç bir saptamada bulunuyor, özetle şunu demeye getiriyor:

“AKP Hükümeti, bizim hükümet olduğumuz dönemde uygulamaya koyduğumuz ekonomik programı uyguladı. Dalgalı kur rejimine biz geçirdik ekonomiyi, örtük enflasyon hedeflemesi bizim dönemimizde başladı. Enflasyon yüzde 70’lerdeydi. Yüzde 30’un altına indirdik.

Enflasyonu indirirken ekonomide büyümeyi de sağladık...”

Bahçeli çok haklı.

Bugün uygulanmakta olan ekonomik programın temelleri Bülent Ecevit başkanlığındaki DSP- MHP-ANAP koalisyonu döneminde atıldı. 2001 kriziyle ekonomi dibe vurduktan sonra Bahçeli’nin de Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığı o koalisyon hükümeti, IMF patentli o programı mecburen uyguladı. Ekonominin sorumluluğunu Washington’dan davet ettikleri Kemal Derviş’e mecburen emanet ettiler.

Yaşanan, Türkiye’yi yakıp kavuran o ağır ekonomik krizin ardından uygulanan program tam olumlu sonuçlar vermeye başlamıştı ki, Başbakan’ın hastalığı nedeniyle koalisyonda bazı sıkıntılar çıkmaya, bazı güvensizlikler doğmaya başladı.

Bahçeli de Bursa Kocayayla’daki parti toplantısında verdiği tarihi kararını açıklayıp önlerinde iki yıl daha hükümet olma fırsatı varken ülkeyi seçime götürmeyi tercih etti.

Halka, seçmene hiç de hoş gelmeyecek ekonomik kararları mecburen uygulamaya koyduktan, yapısal reform sürecini başlattıktan sonra Bahçeli bu karara varmıştı. Programın uygulama sonuçlarının yeni yeni görülmeye başladığı, enflasyonun inişe geçtiği, ekonominin toparlanmaya, yeniden büyüme trendine girdiği bir ortamda.

Seçmen yaşanan kriz ve ekonomik programı nedeniyle çektiği acıların, sıkıntıların bedelini acı biçimde ödetti o koalisyon ortaklarına. MHP dahil üçünü de baraj altında bırakarak.

Ve 2002 seçimlerinde iktidara gelen AKP, hazır bulduğu olumluya dönmüş ekonomik ortamı hiç bozmadı. Programı da sadakatle uyguladı. Krizin ve programın bedelini koalisyon partileri öderken geçen 5 yıl içinde ortaya çıkan olumlu sonuçların meyvesini de doğal olarak AKP topladı.

2002 seçimlerinde yüzde 35 olan oy oranını 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 47’ye yükseltti AKP. Acaba AKP’nin oyunu ne arttırdı? Belki etkisi olmuştur ama sanıldığı gibi cumhurbaşkanlığı seçimindeki kriz değil.

AKP’nin birinci iktidar döneminde Türk ekonomisinin büyüklüğü neredeyse ikiye katlandı. Kişi başına gelir 2.580 dolardan 5 bin doların üstüne çıktı. 30 yıldan beri yaşanan yüksek enflasyon, yüksek faiz dönemi tarihe karıştı. Enflasyon tek haneli rakamlara indi.

Bu durum elbette ki iktidar partisinin oyunun artmasında en büyük etken oldu.

Şimdi Bahçeli, “O kararı biz aldık, o uygulamayı biz başlattık. Enflasyonu yüzde 30’un altına biz indirdik” diyor.

Haklı ama, işi yarım bırakıp seçime gitti Bahçeli...

Bahçeli acaba Kocayayla’da açıkladığı o erken seçim kararından bugün pişmanlık duyuyor mu? “Keşke iki yıl daha hükümette kalabilseydik, ekonomideki bu parlak başarılar bizim hanemize yazılır ve biz iktidar olurduk” diye düşünüyor mu?

Bilemeyiz...

Ama eğer kalabilselerdi ve o programı kararlı biçimde uygulayabilselerdi 2002 seçimindeki hezimeti yaşamayabilirlerdi.

Fakat tek parti hükümetinin aldığı sonuçları alabilmeleri yine de zordu.

Sonuçta bugün kimse o koalisyonun yarattığı ekonomik krizin acı hatıralarını hatırlamak istemiyor ve başarı da, başarının rantı da AKP’ye yazıyor...

DİĞER YENİ YAZILAR