Babacan şapkadan tavşan çıkarabilecek mi?

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kabinede yaptığı köklü revizyonla ilgili tartışmalar AKP içinde de AKP dışında da devam ediyor.

Bülent Arınç, Ömer Dinçer gibi isimler üzerinden yapılan değerlendirmelerin ötesinde genel yargı hükümette “Milli Görüş” ağırlığının arttığı yönünde. Bu da Erbakan ve SP tehdidine karşı bir önlem olarak değerlendiriliyor.

Ancak bütün bu genel yorum ve değerlendirmeler bir yana kabinede en dikkat çekici yenilik ekonomi yönetimiyle ilgili.

Turgut Özal’dan bu yana Türkiye ilk defa bu dönemde ekonomi yönetiminde tek patronla tanışacak. Başbakan Yardımcılığı statüsüyle ekonominin koordinasyonunu üstlenen Ali Babacan ekonomi yönetiminin neredeyse her alanında tek yetkili olacak. Başka bakanların yetki ve görev alanına giren konularda da Başbakan’dan sonra veya Başbakan adına koordinasyon amacıyla Ali Babacan etkili olabilecek. Ekonomi yönetiminde bu tür geniş yetkiler 1980’li yıllarda Kaya Erdem (Turgut Özal döneminde Başbakan Yardımcısı idi) ve 2001 krizinden sonra da kısmen Kemal Derviş’e verilmişti. Ancak Babacan’ın yetki alanının Erdem ve Derviş’ten bile daha geniş olacağı anlaşılıyor. Örneğin ekonomik hayatta ve ekonomi yönetiminde çok önemli bir bakanlık olan Maliye Bakanlığı’nda da önümüzdeki dönemde işler büyük ölçüde Babacan’ın “koordinasyonu” nda yürüyecek.

Ki zaten IMF ile yapılacak yeni anlaşmanın yapısal reformlara ilişkin performans kriterlerinin en önemlileri Maliye Bakanlığı’nı ilgilendiriyor.

Bugüne kadar Hazine’den sorumlu bakan sıfatıyla IMF görüşmelerini olgunlaştıran Mehmet Şimşek, yeni dönemde Maliye’ye düşecek görevleri yakından biliyor. Onun için en azından bu noktada acemilik çekmeyecek.

Babacan ile çok yakın ve uyumlu bir çalışma içinde olacağına da kuşku yok.

Özetle ekonomi yönetiminde başarı için Babacan’ın yetki bakımından en ufak bir sıkıntısı olmayacak. Ekonomi bürokrasisi ile ilişkiler konusunda da Şimşek’ın daha önce yaşadığı sıkıntıların hiçbirini yaşamayacak. Çünkü bugün görevde olan üst düzey ekonomi bürokratlarının neredeyse tümü Babacan Hazine’den sorumlu bakan olduğu sırada atanmıştı ve hepsi onun yakın çalışma arkadaşları.

Peki hiç mi sıkıntı yaşamayacak Babacan?

Yaşayacak. Çünkü Babacan’dan Başbakan Erdoğan’ın olduğu kadar piyasaların, ekonomik aktörlerin hatta toplumun da çok yüksek beklentileri var. Ekonomide 5-6 aydan beri ciddi biçimde bozulan makro dengeleri; büyüme, üretim, yatırım ve istihdama ilişkin kötüleşmeyi kısa sürede tersine çevirebileceği bekleniyor.

Beklentinin yüksek olması doğal. Çünkü Babacan’ın ekonomiden sorumlu bakan olduğu 2003-2007 dönemi ekonomik gelişme bakımından AKP ve Türkiye’nin altın yılları idi. Babacan o dönemde çok başarılı görünmüştü.

Ama o yıllar bütün dünyada işler çok iyi gidiyordu. Uluslararası piyasalardaki para bolluğu bütün gelişen piyasa ekonomilerini ve bu arada Türk ekonomisini de hızlı bir büyüme sürecine sokmuştu. Sermaye girişine bağlı yatırım ve üretim artışı toplumun göreli refahını arttırmış, şirket karlarını patlatmıştı.

Şimdi ise durum çok farklı. Dünyada değirmenin suyu kesildi. Türkiye’ye de sermaye akışı durduğu için IMF ile anlaşıp yüksek miktarda kredi alabilmenin yolları aranıyor.

O yüzden çok geniş yetkilerle ekonominin direksiyonuna oturtulmuş olsa da Babacan’ın 2003-2007 dönemindeki başarıyı tekrarlayabilmesi şapkadan tavşan çıkarmaktan bile daha zor.

Zor ama 2011 seçimleri öncesinde Başbakan Erdoğan ve AKP’nin böyle bir başarıya çok ihtiyacı var...

DİĞER YENİ YAZILAR