‘Annelerin gözyaşı döktüğü bir ülke topyekün kalkınamaz’

Haberin Devamı

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Şanlıurfa’da düzenlenen Ekonomik Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nın açılışında Kürt açılımının ekonomik boyutu ile ilgili mesajlar verdi. Ali Babacan, “Kanın aktığı bir ülkede istihdam üretmek mümkün olmaz, olamaz. İnsanlığın arasına düşmanlık tohumları ekilmek isteniyorsa, o ülke ihracat da üretim de yapamaz. Ne turist ne uluslararası yatırım çekilebilir” diye konuştu

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Şanlıurfa’da düzenlenen Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısını açarken yaptığı konuşmada Kürt açılımı konusunda mesajlar verdi. Türkiye’nin önüne bugün artık eşsiz bir fırsat çıktığını vurgulayan Babacan, “Yıllardır süren terör belasını artık sona erdirerek, kardeşler arasına nifak tohumları ekmeye çalışanları elimizin tersiyle iterek bunu hep beraber başarabiliriz” dedi. Babacan, bunun için “irade” de “mutabakat” da bulunduğunu söyledi. 7 yıllık iktidarları sürecinde Türkiye’nin her alanda tarihi düzeyde başarıların altına imza attığını belirten Babacan, hükümetin kararlı politikaları ve ülke genelinde sağladığı istikrar ve güven zemini sayesinde dış politikada, iç politikada, sosyal yaşamda ve ekonomide bu seviyelere ulaştığını vurguladı.

Güven ortamı yoksa...

Bir ülkede istikrar ve güven ortamı bulunmuyorsa, bir ülkede huzur iklimi sağlanamamışsa ve emniyet zemini oluşmamışsa o ülkenin hiçbir alanda özellikle de ekonomide ileriye gidebilmesi, ekonomisini büyütebilmesi ve refahı yakalayabilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Babacan, şöyle devam etti:

“Kendi iç meselelerini çözememiş, kendi iç tartışmalarını sona erdirememiş, ülke genelinde huzuru, istikrarı, güven ortamını sağlayamamış bir ülkede yatırımlardan söz edilemez. Çatışmaların yaşandığı, kanın aktığı, gerilimlerin yaşandığı bir ülkede istihdam üretmek mümkün olmaz, olamaz. İnsanlığın arasına nifak sokuluyorsa, insanlığın arasında düşmanlık tohumları ekilmek isteniyorsa, o ülke ihracat da yapamaz, üretim de yapamaz. Ne turist çekebilir, ne uluslararası yatırım çekebilir. Annelerin ağladığı, annelerin gözyaşı döktüğü, annelerin evlat acısı çektiği bir ülkede topyekün bir refah artışı, topyekün bir kalkınma ve ilerleme de mümkün olamaz. Bunu çok iyi görmek, bunu çok iyi anlamak ve değerlendirmek zorundayız.”

Türkiye nerede olurdu...

“Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi şu soruyu da artık yüksek sesle kendi kendimize sormamız gerekiyor” diyen Babacan, soruyu şöyle aktardı: “Türkiye son 25 yılını Doğu ve Güneydoğusu’nda devam eden çatışmalarla heba etmeseydi, Türkiye enerjisini, kaynaklarını terör belası nedeniyle harcamasaydı, toplumsal huzuru, güven ortamını çok daha erken bir şekilde tesis edebilseydi, acaba Türkiye bugün nerelerde olurdu? Acaba bugün Şanlıurfalı vatandaşlarımızın refah seviyesi nerelerde olurdu? Bugün Güneydoğu Anadolu Bölgemizin sanayisi, ticareti, üretim, istihdam ve ihracatı hangi konuma yükselmiş olurdu?”

Eşsiz bir fırsat çıktı

Babacan, bugün artık hiçbir alanda kaybetmeye tahammül olmadığını kaydederek, “Hiçkimsenin bu ülkeye, bu millete Şanlıurfa’ya ve Şanlıurfa gibi 81 vilayetimize kaybettirmeye hakkı yok. Bugün artık önümüze eşsiz bir fırsat çıktı. Biz hükümet olarak artık yaşanan tüm acıları dindirmek, bu bölgede istikrar ve güven zeminini sapasağlam bir şekilde tesis etmek ve enerjimizi geleceğin inşasına sarf etmek istiyoruz” dedi.

Bölgenin çok zengin bir potansiyeli olduğuna işaret eden Bakan Babacan, GAP bölgesindeki gelişmelere dikkat çekerek şöyle konuştu:

Göç son bulacak

“Demokratik anlamda, kültürel anlamda hükümetimizin samimiyeti ve gayreti devam ediyor. Bölgenin çehresi hızla değişiyor ve değişmeye de devam edecek ama bizim bu değişimi daha da hızlandırmamız, daha kalıcı, daha istikrarlı, daha güvenli bir zemine de yerleştirmemiz gerekiyor. Türkiye genelinde artık böyle bir irade mevcut. Bu meseleyi sonlandırmaya dönük bir mutabakat zemini de mevcuttur. Ben inanıyorum ki Türkiye bu sürecin sonunda mutlaka ve mutlaka kazançlı çıkacaktır. Kazanan Türkiye olacaktır, kazanan Şanlıurfa olacaktır ve Şanlıurfa ile beraber 81 vilayetimiz olacaktır.”

Bölgenin ticarette, sanayide, ihracatta, üretimde, istihdamda kendi kendisine yeter ve hatta diğer şehirlere katkı veren bir seviyeye ulaşacağını da vurgulayan Babacan, bölgenin insanının çalışmak için başka illere, bölgelere gitmek zorunda kalmayacağını, kendi ili ve bölgesinde rahatça iş bulup, tatminkar bir gelirle çalışabileceğini söyledi. “Enerjimizi kısır tartışmalarla, kronik sorunlarla değil, üretime istihdama, yatırıma harcadığımız sürece aşamayacağımız hiçbir engel yoktur” diyen Babacan, anlattıklarının hayal ve çok uzak hedefler olmadığını ifade etti.

“Biz tüm bu hedeflerin çok yakınımızda olduğuna inanıyoruz” diye konuşan Babacan, Türkiye için, Türkiye ekonomisi için aydınlık günlerin çok yakında olduğuna inandıklarını belirterek “Yeter ki bu hedeflere hep beraber inanalım. Yeter ki samimiyetimize güvenelim” dedi.

GAP Eylem Planı’nın büyük bölümü 2012 sonunda tamamlanacak

Ali Babacan geçen yıl uygulamaya konulan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Eylem Planı kapsamındaki yatırımların hızlandırılarak büyük bir bölümünün 2012 sonuna kadar tamamlanmasının öngörüldüğünü söyledi. Babacan, plan kapsamındaki projeler hakkında şu bilgileri verdi:

10 MİLYAR $ KAYNAK

GAP Eylem Planı kapsamında geçen sene Başbakan’ın açıkladığı planda 4 ayrı gelişme ekseni var. 73 ana eylem ve 300’ün üzerinde proje ve faaliyet açık açık listelendi. Bu eylemlerin gerçekleştirilmesi için de 2012 yılının sonuna kadar yaklaşık 15 milyar liralık ilave bir kaynağı da tahsis ettik. Yani yaklaşık 10 milyar dolar.

SULAMADA 26 PROJE

- 10 adet baraj projesi yapılıyor. 470 bin hektar alanı sulayacak olan 16 sulama projesi de dahil 26 projenin yapım işini bu sene inşallah ihale ediyoruz.

- 385 kilometrelik ana kanal inşaatı ihalesinin çalışmalarını başlattık. Yine hızlandırılan Adıyaman-Çandarlı sulamasının, Yukarı Harran Sulaması’nın 6. kısmının 2009’da tamamlanmasını planlıyoruz. Pamukçay Barajı’nın inşaatını 2009‘da ihale etmeyi planlamaktayız.

- Harran Ovası’nda tuzlanmayı engellemek üzere yapılan drenaj projesinin biliyorsunuz takip ettiğimiz ihalesi tamamlanmış durumda.

HAVAALANI 2010’DA BİTER

- Karayolunda, Şanlıurfa Otoyolu’nu Gaziantep’e bağlayan otoyolun hemen hemen tamamı trafiğe açıldı. Otoyolun Urfa şehir geçişindeki inşaatını en kısa zamanda bitirmeyi planlıyoruz.

- Batman Havaalanı Terminal Binası’nın yapım ihalesi geçen sene Kasım ayında tamamlandı. Ocak 2009’da da işe başlandı. Gelecek sene ortalarında da inşallah bitirmeyi planlıyoruz.

- Şırnak Havaalanı için etüt proje çalışmaları tamamlandı ve ihaleye çıkıldı.

2 BİN DERSLİK YAPILDI

- 2008 yılında eğitimde sadece ilköğretimde 2 binin üzerinde derslik yapıldı, bu yıl bin 996 derslik daha tamamlanacak. Şu anda 145 bin öğrenciye hizmet verecek 7 bin 859 dersliğin de inşaatı devam ediyor.

870 İLAVE YATAK

- Sağlıkta 2008 yılı içerisinde hastanelerde 870 ilave yatak kapasitesi oluşturuldu, 19 sağlık ocağı tamamlandı. 2009 yılı sonuna kadar 12 hastane, 15 sağlık ocağı ki toplam bin 630 yatak kapasitesi sağlık merkezi bunların tamamlanması planlanıyor.

İÇME SUYUNA EK KAYNAK

- Kentlerin içme suyu ihtiyacının karşılanması için devam etmekte olan projelere ek kaynak aktarıldı. Mardin-Kızıltepe İçme suyu şebekesi tamamlandı. Adıyaman-Şırnak İçmesuyu Projelerine de 2008 yılında başlandı.

CAZİBE MERKEZLERİ BAŞLADI

- İstihdam yaratacak sektörlerin desteklendiği cazibe merkezleri programı pilot olarak Diyarbakır’da başladı.

KALKINMA AJANSLARI

- Kasım 2008’de Diyarbakır, Gaziantep ve Mardin’in merkez olduğu üç bölgede kalkınma ajanslarının kurulması resmen tamamlandı.

TEŞVİKLER UYGULAMADA

- Teşvikte Adıyaman, Gaziantep ve Kilis 3. bölgede, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Şırnak ve Siirt ise 4. bölgede. 2010 sonuna kadar başlanacak yatırımlar için çok özel teşvikler alacaklar.

Söz verilenler yapılırsa yatırım yağmur gibi akar

- Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyüp Sabri Ertekin: Demokratik açılım konusunu gecikmiş bir yaklaşım olarak buluyoruz, ama zararın neresinden dönülürse kârdır. Çok önemsiyoruz, destekliyoruz. GAP şimdiye kadar bir türlü bitirilemiyordu. Bu sefer ekonomik olarak 2012 yılına kadar bitirme sözü verdiler ve parasını ayırdılar. Bu dediğimiz düzenlemeler yapılırsa yatırımlar inşallah yağmur gibi yağacak.

- Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer: Ekonomi Koordinasyon Kurulu ilk defa Güneydoğu’da yapıldı ve 8 bakan katıldı. Bölgedeki demokratik açılımın temelinde eğer ekonomik açılım olmazsa, bölge ekonomik anlamda hak ettiği değeri görmezse, demokratik açılımın da çok fazla anlamı olmayabilir.

Bahanenin büyüğü biter

- TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Akın: TÜSİAD’ın bu konudaki tavrı bellidir. Demokratik açılımları eskiden beri hep destekleyen bir tavrı vardır. Demokratik açılım ile bölgedeki yatırım ikliminde değişiklik şüphesiz olur. Çünkü bahanenin en büyüğü ortadan kalkmış olur.

- TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi: Demokratik açılım ile bölgede yapılacak yatırımların ihracata katkısı büyük olur. Özellikle gerek buranın tahıl ambarı olması gerekse ileride yaş meyve ve sebze olsun diğer tarım ürünlerinde büyük potansiyel var.

Mevcutlara da teşvik olmalı

- Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan: Gaziantep geçmiş dönemdeki teşvik yasasıyla mağdur edildi. Mevcut Teşvik Yasası’nda da 2 eksiklik olduğunu söyledik. Bunlardan birincisi sürenin 2010 yılı sonuna kadar olması. Kriz döneminde bulunuyoruz, kriz döneminde de yatırım planlamak kolay değildir. Halihazırdaki tesislerin de desteklenmesi gerekirdi. Bu çöldeki susuz insana su verip, hedefe ulaşmasını istemek gibi bir durum. Bu konuda iyileştirme olmazsa yatırım yapacak adam bulamayacağız. Hiç olmazsa mevcut yatırımların üzerindeki istihdam yükü azaltılmalı.

DİĞER YENİ YAZILAR