Anlaşma polemiğine Dışişleri de katıldı...

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “ABD ile gizli anlaşma yaptılar. 1 Milyar dolar hibe karşılığında Kuzey Irak’a girmeme taahhüdü verdiler” açıklaması siyasetin en hararetli polemik konusu olmaya devam ediyor. Tartışmaya dün de kurum olarak Dışişleri Bakanlığı dahil oldu.

Seçim öncesinde sınır ötesi askeri operasyon tartışmalarının sürdüğü bir ortamda çıkan bu 1 milyar dolar polemiği, şimdi Dışişleri’nin açıklamasıyla yeni bir boyut kazanmış durumda.

ABD ile tartışmalı bir kredi anlaşması imzalanmış olduğu artık netleşmiş durumda. Ancak bu anlaşmada Kuzey Irak koşulu var mı yok mu?

Baykal “var” diyor ve bu noktadan iktidarın zayıf karnına vurmayı sürdürüyor. Hükümet “Hayır yok. Yalan” diyor.

Peki Dışişleri açıklaması ne diyor bu konuda?

Son derece ilginç bir değerlendirme yapıyor Dışişleri Bürokrasisi: “Türkiye’nin Irak’a tek taraflı müdahalesi söz konusu olursa ABD tarafı ödemenin geri kalanını askıya alma hakkına sahipti. Nitekim, tek taraflı müdahale halinde anlaşmaya esas teşkil eden anlayışın ortadan kalkacağı anlaşmada kayıt altına alınmıştı. Bu ABD’yi bağlayan tek taraflı bir karardı...”

Son derece diplomatik bir lisan. Demeye getiriyor ki Dışişleri bürokrasisi, “Türkiye tek taraflı olarak Kuzey Irak’a müdahale ederse anlaşmaya esas teşkil eden anlayış ortadan kalkar...”

Yani anlaşma bozulur. Demek ki bu hüküm anlaşmayı bozacak kadar önemli ve temel bir koşul. Ama bu bizi, yani Türkiye’yi bağlamayacak ABD tarafını bağlayacakmış...

Şu mantıkla bakarsanız doğru, “Biz şimdi itiraz etmeyelim, anlaşmayı imzalayıp parayı alalım. Sonra Irak’a müdahale etmek durumunda kalırsak ederiz. O takdirde kredi taksitlerinin geri kalan bölümünü de kullanmayız...”

Böyle bir mantıkla, böyle bir niyetle uluslararası bir anlaşmaya imza, ciddi, güvenilir bir devlet anlayışı ile ne kadar bağdaşır, ayrı konu.

Dışişleri’nin açıklamasında izaha muhtaç bir başka nokta daha var. Deniyor ki;

“Söz konusu anlaşma, onay için TBMM’ye sevk edilmemiş ve yürürlüğe girmemiştir.”

Evet bu nokta son derece önemli. Çünkü hükümetlerarası normal kredi anlaşmaları hiçbir zaman TBMM’nin onayına sunulmaz. Türkiye son dönemde değil ama özellikle 80’li yıllarda ABD başta olmak üzere pek çok OECD ülkesinden kredi almış, hükümetlerarası kredi anlaşması imzaladı. Ama bunların hiçbiri Meclis onayına gelmedi. Gelmesi de gerekmiyor. Çünkü kredi anlaşmaları Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giriyor.

Ama bu 8,5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının içeriği farklıydı. Bu anlaşma normal bir kredi anlaşması değildi. Anlaşma siyasi koşullar içeriyordu.

Gerçi Dışişleri, “Bu koşullar bizim için değil, ABD için bağlayıcı” diyor. Ama o zaman niye TBMM’nin onayına sunulacaktı bu anlaşma?

Madem ki hiçbir sorun ve koşul yok, ABD 1 milyar dolar hibe veya karşılığı 8.5 milyar dolar kredi veriyor, hükümet bunu almaktan niye imtina etti?

DİĞER YENİ YAZILAR