Anayasa için AKP’nin “kırmızı çizgisi” yok mu?

Haberin Devamı

AKP sözcüleri bir süredir muhalefet partilerine, özellikle de “Kırmızı çizgilerimiz var” diyen MHP’ye yönelik olarak hep şunu söylüyor:

“Eğer uzlaşmaya dayalı yeni anayasa isteniyorsa hiçbir parti kırmızı çizgi dayatmasın. Komisyonda her öneri konuşulup tartışılsın ve ortak bir noktada uzlaşma aransın...”

Peki AKP’nin dayatacağı, dayatmayı planladığı hiçbir “kırmızı çizgisi” yok mu?

Soruyu dün konuştuğumuz AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’e sorduğumuzda yanıtı şu oldu:

“Olmaz olur mu, elbette var. Elbette kırmızı çizgilerimiz var. Örneğin, devletin idare şeklinin cumhuriyet olması, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ilkesi, laiklik ilkesi, din ve vicdan hürriyeti, ifade hürriyeti, temel hak ve özgürlükler... Bunlar bizim kırmızı çizgilerimiz. Ama herhalde bu ilkeler bütün partilerin, herkesin, hepimizin ortak kırmızı çizgileri olması gerekmez mi?”

Bunun dışında uzlaşma komisyonunun her konuyu, önyargısız biçimde konuşup tartışmasından yana olduklarını söylüyor Hüseyin Çelik.

“Peki uzlaşmadan umutlu musunuz?” diye sorduğumda da şu yanıtı veriyor Çelik:

“Elbette umutluyuz, bütün partilerin samimiyetine inanıyoruz. Biz samimiyiz, muhalefetin de samimi bir yaklaşım içinde olacağını umut ediyoruz. Türkiye’yi çağdaş, gerçekten özgürlükçü, demokratik bir anayasaya kavuşturabilmek için sonuna kadar uzlaşmayı zorlayacağız...”

Her konuda uzlaşma sağlayabilmek elbette çok zor. Fakat, Hüseyin Çelik’in de belirttiği gibi bütün partiler, samimi ve yapıcı bir yaklaşım içinde hareket ederlerse 3-4 kritik madde dışında uzlaşılabilir.

Hatta değiştirilmesinin teklif edilmesi dahi yasak olan ilk üç maddenin yeniden yazımı konusunda da uzlaşma olabilir. Acaba “Devletin dili Türkçedir” ifadesinin “resmi dil Türkçedir” diye değiştirilmesine MHP itiraz eder mi?

Etmeyeceği umuluyor.

Bir başka sorunlu nokta yargı ve yüksek yargı ile ilgili düzenlemeler...

Yargı alanı problemli. Çünkü bu alanda muhalefetin ciddi rezervleri var. Mevcut durumdan iktidar memnun ama muhalefet yargının en üst Anayasa yargısından an alttaki yerel mahkemeye kadar siyasi iktidarın kontrolünde olduğunu savunuyor. O yüzden de yargıyla ilgili hükümlerin kesinlikle değiştirilmesini istiyor.

Buna acaba AKP “olur” diyecek mi? Yoksa şu tezi mi savunacak:

“Bu düzenlemelerin henüz mürekkebi kurumadı. Milletimiz yüzde 58’le bu düzenlemelere onay verdi. Oraya dokundurtmayız...”

“Hayır öyle demeyiz” diyor Çelik ve ekliyor:

“Konuşuruz. Hukukun üstünlüğünü zedelemeyecek, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirecek teklifler gelirse elbette tartışırız, konuşuruz tamam deriz. Ama geriye gidişe hayır deriz...”

Hüseyin Çelik bunları söylüyor ama acaba bugün yapılacak ilk toplantıda uzlaşma komisyonunun AKP’li üyeleri ne diyecek?

Kuşku yok ki komisyon üyeleri de samimiyetle “uzlaşalım yeni sivil çağdaş ve demokratik anayasanın şerefine hepimiz ortak olalım” diyecekler.

AKP’nin uzlaşma planı

Başbakan Tayyip Erdoğan’dan Kızılcahamam’da aldıkları son talimatlar doğrultusunda muhtemelen bazı güven arttırıcı önerileri de peşin peşin masaya koyacaklar.

Örneğin komisyonun toplantı yeter sayısı için her siyasi partiden bir üyenin katılımını önerecekler. Karar içinse oybirliği...

Yani tahmin edildiği gibi dörtte üç veya üçte iki çoğunluk önermeyecek AKP, bütün partilerin tam katılımını esas alacak.

Bu arada AKP’li komisyon üyeleri toplantılara hazırlıklarını tamamlamış olarak başlayacaklar. 70 civarında ana başlıktan oluşan yeni anayasa önerileri çantalarında hazır.

Uzlaşma açısından kolaydan, hiçbir partinin itiraz edemeyeceği konu başlıklarından başlayarak bu konu başlıklarını anayasa maddesine dönüştürmeyi önerecekler. Muhalefetin her türlü önerisine açık olduklarını söyleyecekler.

Elbette muhalefetin de çantası boş değil.

Bakalım bugünkü toplantıda ne olacak..?

DİĞER YENİ YAZILAR