Ambargo nasıl uygulanacak?

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında önceki gün yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ana gündemi PKK terörü ve Kuzey Irak’tı. Kurul, hükümete Kuzey Irak’a ambargo tavsiyesinde bulundu.

Şimdi hükümet, Barzani-Talabani ikilisinin kontrolünde bulunan Kuzey Irak’taki Kürt bölgesine uygulanacak ekonomik yaptırımlar konusunda teknik bir çalışma yürütüyor.

Hükümet ne karar alacak? Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in deyimiyle “ağır elini kaldıracak” ve tokadı vuracak mı? Yani, Kuzey Irak’ta yaşayan Kürtleri mi cezalandıracak? Son derece yakıcı bir ekonomik ambargo ve abluka mı uygulayacak? Türkiye üzerinden bölgeye giden, elektrikten ekmeğe, una, yağ ve şekere kadar her şey bıçak gibi kesilecek mi?

Hayır. Hükümetin Kuzey Irak’ta yaşayan Kürt halkını cezalandırmak anlamı taşıyan böyle bir ekonomik ambargoya niyeti yok.

MGK bildirisinde de yer aldığı gibi amaç, masum Kürt halkını cezalandırmak değil. O nedenle uygulanacak ekonomik yaptırımların doğrudan teröre destek veren, yardım ve yataklık yapan unsurlara yönelik olmasına özen gösterilecek. Yani Barzani yönetimine akan mali kaynaklar kesilecek.

En azından ilk aşamada Kuzey Irak’a verilen elektrik kesilmeyecek. Habur sınır kapısının kapatılması söz konusu olmayacak. Bu bölgeye bugüne kadar Türkiye üzerinden yapılan gıda ve temel ihtiyaç maddeleri sevkiyatının yine aksamadan sürdürülmesine özen gösterilecek. Bu konu üzerindeki çalışmaları koordine eden üst düzey bir yetkilinin söylediği gibi, “Kuzey Irak’ta yaşayan masum halkın zarar görmemesine azami ölçüde hassasiyet gösterilecek.”

“Bu durumda ekonomik yaptırım ne olacak, bunun ne etkisi olacak?” diye sorulabilir. Aslında, doğrudan halka zarar vermeden de alınabilecek etkili tedbirler var. Örneğin Irak’ın orta ve güney bölgelerine mal götüren binlerce TIR Habur Sınır Kapısı’ndan geçiyor. Ve geçen her TIR’dan Barzani yönetimi 100 dolar vergi alıyor. Şimdi bu vergiden mahrum kalacak. Güzergah değiştirilecek. TIR trafiğinin bir kısmı İran üzerine, büyük bölümü de Suriye üzerine kaydırılacak. Böylelikle Barzani yönetiminin bu uygulamadan uğrayacağı yıllık vergi kaybının 300 milyon dolara ulaşabileceği hesaplanıyor.

İkinci ve daha önemli bir başka nokta şu: Barzani ve Talabani ailelerinin kontrolünde çok sayıda şirket var. Devletin istihbarat birimleri uzun süreden beri bu şirketleri izliyordu. Bunların ticari ve mali ilişkileri, paravan ortaklıkları ve yaptıkları legal ve illegal faaliyetler teker teker belirlenip rapor haline getirilmiş durumda. Bu rapor Milli Güvenlik Kurulu’nun ve hükümetin önünde. Önümüzdeki bir kaç gün içinde bu rapor doğrultusunda sözkonusu şirketlere yönelik çok ciddi operasyonlar yapılacak. Muhtemelen Türkiye’de faaliyet gösterenlerin kapılarına kilit vurulacak. Türkiye üzerinden ticaret yapanların da bu faaliyetleri durdurulacak.

Ekonomik yaptırımların çerçevesi ilk aşama için bu şekilde çiziliyor.

Peki bu sonuç verir mi? Barzani’yi hizaya getirmeye, terörle mücadele konusunda Türkiye ile işbirliği yapmaya zorlamaya yeter mi? Zayıf ihtimal. Ama ABD kulağını çekerse, “Bak Türkiye bu sefer çok kararlı. Sana hayatı cehenneme çevirebilir ve biz de buna engel olamayabiliriz...” derse belki...

DİĞER YENİ YAZILAR