Amaç cumhurbaşkanını halka seçtirmek mi muhalefeti sıkıştırmak mı?

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki akşam açıkladığı çifte sandık ve cumhurbaşkanını halkın seçmesi önerisi Ankara’da kafaları iyice karıştırdı. Şimdi herkes bu önerinin samimi olup olmadığını tartışıyor

Haberin Devamı

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki akşam açıkladığı çifte sandık ve cumhurbaşkanını halkın seçmesi önerisi Ankara’da kafaları iyice karıştırdı. Şimdi herkes bu önerinin samimi olup olmadığını tartışıyor.

Son iki günden beri Ankara’da erken seçim konusunda ince ince taktik manevralar sergileniyor.

Erdoğan’ın erken seçim kararı kimse için sürpriz olmadı. Bu beklenen bir karardı ve içine düşülen sıkıntılı durumda tek çıkış yoluydu. Sürpriz olan Erdoğan’ın cumhurbaşkanını halkın seçmesi noktasına gelmiş olması. Bu arada da cumhurbaşkanlığı seçim süreci de devam edecek. Devam edecek de bunun nafile tur olacağı, sonuç çıkmayacağı çok açık. Çünkü AKP’nin umut bağladığı ANAP’ın Genel Başkanı Erkan Mumcu oylamaya katılmayacaklarını dün ilan etti.

İşin ilginç yanı, AKP’nin bu turlar için öngördüğü takvim de sakat. Deniyor ki “Birinci tur oylama 6 Mayıs’ta yapılacak. Fakat toplantı yeter sayısı (367 milletvekili) bulunamaz ise 9 Mayıs’ta yapılacak.”

Bu hesaba göre takvimin tamamlanması 18 Mayıs’ı buluyor. Oysa anayasal süre, 15 Mayıs’ta doluyor. Burada da çok açık bir iç tüzük ihlali yok mu? CHP yine Anayasa Mahkemesi’ne giderse kim suçlu olacak CHP mi, AKP mi?

Aslında Cumhurbaşkanlığı seçiminin artık imkansız olduğunu görüyor AKP ve o yüzden anayasa değişikliği ile halk seçsin diyor. Diyor ama o projenin de olabilirliği yok.

Dün AKP Meclis Grubu toplantısında Erdoğan, “Cumhurbaşkanımızı halka seçtirmek için iki sandığı aynı anda milletimizin önüne koyacağız” dedi.

İyi de nasıl?

Anayasa’da çok önemli değişiklikler yapılarak...

Cumhurbaşkanının inceleme ve onay süreci de dikkate alındığında bu değişikliklerin yürürlüğe girebilmesi için en az 20 günlük bir süreye ihtiyaç var; o da cumhurbaşkanı veto etmezse...

Diyelim ki bu süre içinde Anayasa değişikliği gerçekleşti. Acaba cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmesi için sadece anayasa değişikliği yeterli olacak mı?

Hukukçulara göre hayır. Teklifte öngörülen iki turlu seçimin usul ve esaslarını belirleyecek olan uygulama yasasının da çıkarılması gerekiyor. Yani Seçim Yasası’nda da anayasa değişikliğine uygun bir düzenleme yapılacak. Bu durumda 24 Haziran’da da olsa 22 Temmuz’da olsa çifte sandık imkansız...

Bunu AKP kurmayları bilmiyor mu?
Elbette cumhurbaşkanını halkın seçmesine ilişkin sistem değişikliği içeren anayasa değişikliğinin erken seçime yetiştirilebilmesinin imkansızlığını onlar da biliyor. Ancak AKP bu düzenlemeleri zaten çok arzuladığı, ülke çıkarları açısından en doğrusunun bu olacağını düşündüğü için gündeme getirmiş değil.

Çok değil bundan iki hafta önce ANAP ve DYP Genel Başkanları Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar, cumhurbaşkanını halkın seçmesine ilişkin anayasa değişikliği önerilerini yaptı AKP’ye. Ve aynı AKP o gün, tartışmaya bile değer görmeden elinin tersiyle ittiği bu öneriyi bugün çare olarak gündeme getiriyor.

Neden?

Muhalefete göre AKP’nin bu konudaki derdi “üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek”. Yani muhalefeti sıkıştırmak. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesine ilişkin düzenlemelerin parlamentodan geçmesinin çok zor olduğunu, seçim sürecine yetiştirilmesinin hemen hemen imkansız olduğu biliniyor. Fakat buna rağmen öneriyi gündeme getirmek, ciddi bir avantaj, ciddi bir siyasal rant elde edebilme hesabına dayanıyor.

Değişiklik parlamentodan geçmezse veya geçer de Sezer’in vetosuna takılırsa veya Anayasa Mahkemesi’ne iptal için götürülürse seçmene dönüp şunu söyleyecek AKP: “Görüyorsunuz bunlar millete güvenmiyorlar. Sizin seçtiğiniz temsilcileriniz olarak bizim cumhurbaşkanı seçmemizi engellediler. Cumhurbaşkanını millete seçtirelim dedik, millete güvenmedikleri için onu da engellediler. Bunlar (muhalefet ve devlet kurumları) millete güvenmiyorlar. Milletin oyunu, milletin tercihini küçümsüyorlar. Gerekeni sandıkta yapın, bizi daha güçlü iktidar yapın milletin tercihlerinin önünü açalım.”

İşte AKP’nin asıl hesabı bu. Seçim propagandası için malzeme biriktirmek.

Zaten Başbakan Erdoğan da dünkü grup toplantısında çifte sandık meselesini anlatırken buradaki niyetlerinin ipucunu şu sözlerle veriyor:

“Bakın şimdi kaçanları göreceksiniz. İşte şimdi milletle beraber kim var kim yok göreceğiz.” Kısacası, seçim kesin ama çift sandık zor görünüyor...

DİĞER YENİ YAZILAR