AKP yeni anayasada kararlı...

Haberin Devamı

Muhalefet, üniversiteler, YÖK ve yüksek yargı AKP’nin yeni anayasa hazırlıklarına şiddetli tepki gösteriyor. Meclis’in yeni anayasa yapamayacağı, ancak mevcut anayasayı değiştirebileceği ileri sürülüyor. Yeni anayasa yapılabilmesi için ise Kurucu Meclis oluşturulması öneriliyor. Fakat AKP’nin en azından şimdilik bu tepkilere aldırdığı yok.

AKP yeni anayasa projesine yönelik eleştiri ve tepkileri, “Statükonun devamını sağlamaya çalışanların hezeyanı” diye değerlendiriyor ve yeni anayasa konusunda son derece kararlı. “Biz artık bu yola girdik, buradan geri dönüş yok” diyor dün konuştuğumuz bir bakan.

Eleştiri ve tepkilerin de son derece seviyesiz olduğunu öne süren aynı bakan CHP’nin YÖK ve yargının tepkisini de şu sözlerle eleştiriyor:

“Tartışma, yeniçeri üslubu içerisinde götürülüyor. Sanki herkes Patrona Halil. ‘İstemezük’ diyor. Kim neyi istemiyor belli değil. Düne kadar herkes, ‘yeni bir anayasa yapmamız lazım bu yamalı bohça olmuş’ diyordu. Yargıtay’ı da bunu söylüyordu, Barolar Birliği de. TÜSİAD’tan tutun Odalar Birliği’ne, sendikalara hatta ana muhalefet partisi CHP bile geçmişte bu anayasa değişmeli diyordu. Şimdi ne oldu da fikir değiştirdiler anlamak mümkün değil...” Bazı anayasa hukukçularının ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın dile getirdiği, “Bu Meclis, mevcut anayasayı iptal edip yeni anayasa yapamaz. Ancak değişiklik yapabilir” görüşünü hatırlattığımızda da kabinenin etkin ismi şunları söylüyor:

“Onu geçin bir kere. Olur mu öyle şey? Elbette yapacaktır. Yoksa o zaman Türkiye’de darbe yapmadan anayasa yapılamaz sonucu çıkar. Kurucu Meclis dediğiniz darbelerden sonra oluşan meclistir. Hâlâ darbe mi bekleyeceğiz yeni anayasa yapmak için? ‘Değişiklik yapın’ diyorlar. İyi de artık bu anayasa dikiş tutmaz, buna yama yapamazsınız. Her tarafı eskimiş, yamalı bohça olmuş artık bu anayasaya bir şey yapılamaz...”

Evet iktidar partisi son derece kararlı. Ve önerge Meclis’e gelmeden muhalefetle uzlaşma zemini aramaya da gerek görmüyor AKP.

AKP’nin yeni anayasa konusundaki temel stratejisi, muhalefetten, özellikle de CHP’den çok TÜSİAD, Odalar Birliği, işçi ve işveren sendikaları gibi sivil toplum örgütleri ile bir uzlaşma ve işbirliği sağlamaya dönük.

Sivil toplum örgütlerinin yeni anayasa projesine vereceği destek çok önemseniyor. Böylelikle muhalefetin ve bazı devlet kurumlarının da dirençlerinin kırılabileceği hesaplanıyor.

Sivil toplum örgütlerinin desteği önemseniyor ama öte yandan da yeni anayasa projesi ile birlikte yeniden alevlenen laiklik ve türban tartışmaları ile devlet kurumları ile iktidar arasındaki ipler de iyice geriliyor.

Bugün, hükümet asker ilişkilerinin normal seyrinde yürüdüğünü söyleyebilmek güç. YÖK ve üniversitelerle, yüksek yargının bir bölümü ile gerilim giderek tırmanıyor. Ana muhalefetle küslük ve çatışma ortamı devam ediyor.

Böyle bir gerilim ortamında yeni bir anayasa, yeni bir toplum sözleşmesi yapılabilir mi?

DİĞER YENİ YAZILAR