AKP ve Gökçek’i sıkıştırma taktiği mi?

Haberin Devamı

CHP, bir süre önce belediye meclisindeki partili arkadaşlarını, “rüşvet istemekle, yamyamlık yapmakla” suçlayan ses kaseti yayınlanan Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmaya karar verdiğini açıkladı.

Aslında Çankaya belediyesindeki bu olay zaten soruşturma kapsamındaydı. İktidar partisine ait belediyelerle ilgili iddiaları genellikle es geçen hükümet CHP’li Çankaya Belediyesi’ndeki skandalın üzerine gitmekte hiç vakit kaybetmemiş, İçişleri müfettişlerinin hazırladığı rapor adli makamlara intikal ettirilmişti.

CHP de vakit geçirmedi üç kişilik bir komisyon oluşturularak Belediye Başkanı Eryılmaz ve Belediye Meclis üyelerinin ifadeleri alındı. CHP komisyonunun hazırladığı raporda, “aydınlatılması gereken önemli iddialar ve usulsüzlükler olduğunun saptandığı” belirtildi. Bir süre önce Genel Merkez’e sunulan bu raporla ilgili olarak CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek dün şu açıklamayı yaptı:

“Raporu değerlendiren Merkez Yönetim Kurulumuzca Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına ve ayrıca ilgililer hakkında disiplin işlemlerinin başlatılmasına karar verilmiştir...”

Bu Türk siyasetinin pek de alışık olmadığı ilginç bir örnek gelişme. Muhalefetteki bir siyasi parti, partisinden bir belediye başkanını yolsuzluk iddiası ile savcılığa bildiriyor. Hem de seçim arifesinde bunu yapıyor.

CHP bu hareketi, yolsuzluk iddialarının kurumsal olarak partinin üzerine bulaşmasını önlemek için yapmış olabilir. Kamuoyuna “Biz yolsuzluk yapanın partisine bakmıyoruz, bizden bile olsa yakasına yapışıyoruz” mesajını güçlü biçimde vermek istiyor olabilir.

Ama bunun yanısıra muhtemelen bu girişimin gerisinde çok daha önemli bir taktik hamle de var.

Kamuoyu günlerdir CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu ile AKP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in televizyondaki düellosunu konuşuyor. Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği yolsuzluk, usulsüzlük iddialarını tartışıyor. Hatta bu tartışma AKP içindeki rekabetin de önemli malzemelerinden biri durumunda.

CHP bu hamleyi yaparak şu mesajı veriyor kamuoyuna:

“Bakın biz partili ilçe belediye başkanımız hakkında hiçbir kesin kanıta dayanmayan, sadece teyp bandına dayanan basit bir iddiayı bile araştırdık ve gereğini yaptık. Peki onca dosya bulunan, yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları Sayıştay’ın EPDK’nın (Enerji Piyasası Denetleme Kurulu) raporlarına girmiş olan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek konusunda ne yaptı? Hiç bir şey, hatta yeniden aday yapmaya hazırlanıyor...”

CHP’nin bu taktiğinin elbette AKP de farkında. O yüzden de Ankara adayı bir türlü açıklanamıyor. Başbakan Erdoğan, “Anket yapıyoruz, hafta sonuna kadar sonuç alabilirsek hafta sonunda açıklarız” diyor. Acaba Erdoğan Gökçek’in yerine seçimi kazanabilecek alternatif aday mı arıyor?

Kemal Kılıçdaroğlu da sonuç alıncaya kadar Gökçek’in peşini bırakmamaya kararlı. Dünkü gelişmeyi “Temiz toplum adına, siyasetin yolsuzluklardan arınması adına CHP üstüne düşeni yapıyor” diye değerlendiriyor.

Gökçek konusunda ise elinde sürpriz dosyalar olduğunu söylüyor Kılıçdaroğlu ve ekliyor:

“Durumunun netleşmesini bekliyorum. Aday olup olmayacağı belli olsun önce malvarlığını açıklamasını bekleyeceğim. Ardından da sürpriz dosyalarım var, onları açıklayacağım...”

Bir hafta öncesine kadar Ankara Belediyesi’ni yeniden kazanma konusunda AKP’nin hiç kuşkusu yoktu. Melih Gökçek’in de dördüncü dönemi de kazanıp rekor kıracağı konusunda...

Ya bugün?

DİĞER YENİ YAZILAR