AKP’nin temel sloganı: “Şimdi demokrasi zamanı”

Haberin Devamı

Siyasi partiler en heyecanlı, en hareketli ve aynı zamanda da en zor günlerini yaşıyorlar. Bir yandan kapıya dayanan binlerce aday adayına listelerde yer bulabilmek, küskünlükleri, kırgınlıkları asgaride tutabilmek için gayret sarfediliyor, diğer yandan da seçim kampanyasında işlenecek ana temayı, propagandanın ana çizgisini belirlemeye çalışıyor parti kurmayları.

Erken seçime gidiş nedeni, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 27 Nisan Bildirisi, Türkiye’nin ilk defa tanık olduğu milyonluk mitingler, parlamento içinde iktidarla muhalefet arasında iplerin kopmuş olması, toplumda esen müthiş bir cumhuriyet ve laiklik duyarlılığı, bunun yarattığı kutuplaşma belirtileri, seçimin ve seçim kampanyasının kritik önemini arttırıyor.

İşte böyle bir atmosfer içinde ve 350’nin üzerinde milletvekiline sahip olmasına rağmen cumhurbaşkanlığı seçiminde başarısız olmuş bir iktidar partisi... Üstelik de devletin temel kurumlarıyla kavgalı ve ordunun muhtıra diye nitelendirilen bildirisine muhatap olmuş bir iktidar.

İktidar partisi ne yapacak, nasıl bir strateji izleyecek? Seçim kampanyasını bir hesaplaşma, rövanş alma mantığı ile mi dizayn edecek? Varolan toplumsal kutuplaşmayı, laik-anti laik ayrışmasını körükleyerek çatışma ortamından, gerilim ortamından azami fayda sağlamayı mı hedefleyecek?

“Hayır. Kesinlikle öyle olmayacak” diyor Başbakan Erdoğan’ın kurmayları ve bazı AKP sözcüleri. Kamplaşma ve gerilim ortamının ne ülkeye ne de AKP’ye bir şey kazandırmayacağını, aksine kaybettireceğini söylüyorlar. Haklılar da...

Ancak öte yandan sızan haberlere göre AKP’nin bu seçimlerdeki temel sloganı şu olacakmış:

“Şimdi demokrasi zamanıdır...”

Acaba bu sloganın altı nasıl doldurulacak?

Akla şu gelebilir:

27 Nisan bildirisi halka şikayet edilecek, bu bildiri karşısında muhalefetin takındığı tutum eleştirilecek. Böylelikle laiklik ve irtica tartışmalarını ikinci plana itmeyi planlıyor AKP. Yani laik-anti laik kamplaşmasının bir tür demokrat-anti demokrat kamplaşmasına dönüştürülmesi hedeflenecek.

“Peki bu da bir tür gerilim yaratmayacak mı?” diye sorduğumuzda “Hayır kesinlikle gerilim yaratacak bir stratejimiz olmayacak” diyor AKP kurmayları. Stratejinin nasıl olacağını da şöyle anlatıyorlar:

“Türkiye’yi bütün olarak kucaklayacak bir strateji izlenecek. Daha fazla demokrasiye kimin itirazı olur ki? Kamplaşmaların, kutuplaşmaların kesinlikle tarafı olunmayacak. Özellikle de bir laik-anti laik kamplaşmasını hiç kimse ülkenin hayrına görmemelidir. Biz, cumhuriyetin temel değerlerini toplumumuzu ayrıştırıcı değil birleştirici, bütünleştirici unsur olarak kabul ediyoruz ve bunu kampanya döneminde göstereceğiz. Biz sadece laiklik unsurunu ön plana çıkarmayacağız, ’Türkiye cumhuriyeti laik demokratik sosyal bir hukuk devletidir’ilkesi bütün olarak ele alınacak, hiçbir öğe diğerinin önüne çıkarılmayacak....”

AKP kurmaylarının söyledikleri bu. Tabii muhalefetin seçim kampanyasında izleyeceği strateji acaba AKP’yi hangi yöne çekecek?

DİĞER YENİ YAZILAR