AKP iniş yolunda mı?

Haberin Devamı

Dün gerçekleştirilen yerel seçim sonuçları farklı açılardan analiz edilebilir.

AKP’yi çok ağır bir ekonomik ve siyasi kriz iktidara taşımıştı. 2002 seçimlerinde iktidarda bulunan koalisyon ortaklarının tümü yüzde 10’luk seçim barajının altında boğulup parlamento dışı kalırken AKP yüzde 34,4’lük oy oranı ile tek başına iktidara gelmişti.

2004 yerel seçimlerinde oy oranını yüzde 41,7’ye yükselten AKP, 2007 milletvekili genel seçimlerinde yüzde 46,6’yı bulan oy oranı ile zirveye ulaşmıştı.

Dün yapılan yerel yönetim seçimleri için Başbakan Tayyip Erdoğan ve kurmaylarının hedefi yüzde 50 duvarını aşmaktı.

Sonuç elbette hezimet değil ama konulan hedefin çok çok altında. Hem de psikolojik alt sınır sayılan yüzde 40’ın da altına düştüğü görülüyor AKP’nin.

Ve dünkü seçime kadar düzenli olarak oyunu arttıran iktidar partisi dün ilk kez ciddi bir oy kaybı ile karşı karşıya geliyor.

Dahası dünkü seçimler başka bir çarpıcı sonuç daha doğurdu AKP ve Erdoğan’ın stratejisi bakımından. Şöyle ki; AKP’nin yerel seçim stratejisini oluştururken CHP’nin elindeki iki kaleyi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ankara’nın sembolik önemi olan Çankaya İlçe belediyesi ile DTP’nin kalesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni düşürmek, bu belediyeleri AKP portföyüne eklemek istiyordu Başbakan Erdoğan.

Bu olmadığı gibi AKP bazı kalelerini kaybetti, bazı kaleleri ise sarsıldı, surlarda ağır gedikler açıldı.

Dünkü sonuç bir şeyi gösterdi ki AKP için artık yükselme devri sona ermiş bulunuyor.

Dün ortaya çıkan oy kaybı AKP’nin şu veya bu ölçüde bir iniş çizgisine girdiğini gösteriyor.

Muhtemelen AKP’nin yükseliş trendini kıran, iniş yoluna sokan iki ana unsur var: Birincisi, 2007 seçimlerinde aldığı yüzde 46,6’lık oy oranının verdiği cesaretle AKP’nin uzlaşmayı bir yana bırakıp çatışma siyasetini tercih etmesi, “Milli irade benim, ben ne dersem o” havasına girmesinin kendine oy veren merkez seçmen kitlesinin bir bölümünü ürkütmesi, kaçırması...

İkincisi ise hafife aldığı, “hamdolsun bizi teğet geçti” dediği ekonomik kriz ve ayyuka çıkan yolsuzluk iddiaları...

AKP’nin Adana, Şanlıurfa gibi kaybettiği bazı belediyelerde tabii ki aday tercihlerinin etkili olduğu tartışmasız.

Ancak sonuç olarak dünkü seçimler AKP’nin iktidarına halel getirecek bir sonuç çıkarmadı.

Ama gücünü kırdı, yükseliş trendini tersine çevirdi. Seçmen bir anlamda AKP’ye sarı kart gösterdi.

Dünkü sonuçlar AKP’ye alternatif bir iktidar adayı da ortaya çıkarmadı.

Örneğin ana muhalefet partisi CHP oyunu bir miktar arttırmış, 2004 belediye seçimlerinden de, 2007 milletvekili seçimlerinden de daha başarılı bir sonuç elde etmiş olmakla birlikte oy oranı olarak AKP’ye yaklaşabilmiş değil.

CHP’nin oy oranı hala 20’li rakamlarda. MHP oyunu arttırmış olmakla birlikte o da hala yüzde 20’nin altında.

O nedenle bu durum en azından bugün için AKP’nin tek başına iktidarına bir tehdit oluşturmuyor.

Ancak iniş trendi devam ederse normal olarak 2011 ilkbaharında yapılacak olan milletvekili genel seçimleri için ciddi bir uyarı, hatta risk taşıyor.

Mevcut tablonun, eğilimlerin sürmesi halinde Türkiye’yi 2011’den itibaren yeniden koalisyonlar dönemi bekliyor denebilir.

DİĞER YENİ YAZILAR