AKP ile MHP arasındaki üçüncü büyük uzlaşma...

Haberin Devamı

22 Temmuz öncesinde, seçim meydanlarında söylenenler, karşılıklı suçlama ve meydan okumalar dikkate alınarak bu dönem AKP’nin işinin çok zor olacağı sanılıyordu. MHP’nin AKP’ye siyaset sahnesini dar edeceği düşünülüyordu.
AKP-MHP, Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli ilişkileri o kadar gerginleşmişti ki, iki lider de birbirine kavgada dahi söylenmeyecek ifadelerle yükleniyorlardı. Bu gerilim seçimler sonrasında da bir süre devam etti. Bahçeli Erdoğan’a küstü, tokalaşmak için bile “özür” bekledi.
O yüzden MHP-AKP geriliminin kolay kolay düşmeyeceği sanılıyordu. Ama tam tersi oldu.
Erdoğan ve Bahçeli demeçlerinde birbirlerine karşı hala zaman zaman çok sert, hatta yadırgatıcı bir üslupla yükleniyorlar. Öte yandan temel ve kritik konularda ise şaşırtıcı biçimde çok kolay uzlaşabiliyorlar. Hatta AKP’nin dara düştüğü her kritik konuda MHP yardım elini uzatmakta gecikmiyor.
Bunun üç çarpıcı örneği var:
1. Cumhurbaşkanlığı seçimi: AKP 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 47 oy alarak parlak başarıya imza atmıştı. Parlamentoda ezici bir çoğunluğu vardı ama bu çoğunluk da tıpkı geçen dönem olduğu gibi tek başına cumhurbaşkanı seçmeye yetmiyordu. O nedenle Başbakan Erdoğan seçim gecesi yaptığı ilk açıklamada cumhurbaşkanlığı seçimi için muhalefetle görüşüp uzlaşma arayacağı mesajını vermişti. Muhalefetle uzlaşı arayışı demek, Gül’ün yerine CHP ve MHP’nin de itiraz etmeyeceği bir isim demekti.
AKP kurmayları kara kara düşünürken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sürpriz destek açıklaması geldi: “AKP kimi isterse aday gösterebilir. Biz Meclis’e gireriz, 367 sorunu yaşanmaz...”
Ve Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi.
2. Anayasa değişikliği ve referandum: Gül, MHP’nin desteği sonucu Cumhurbaşkanı seçildi ama bu kez de bir başka hukuki sorun ortaya çıktı. Önceki dönemde seçimin kilitlenmesine reaksiyon olarak hazırlanan anayasa değişikliği 10. Cumhurbaşkanı Sezer tarafından referanduma götürülmüştü. Ve bu değişiklik referandumda onaylanırsa 11. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecekti. Yani Gül’ün durumu tehlikeye düşecekti.
CHP, “Nasıl olsa cumhurbaşkanı seçildi. Bu değişikliği iptal edecek tek maddelik bir anayasa değişikliği yapalım, referanduma da gidilmesin” önerisini getirdi. Ama AKP, Gül’ün durumunu tehlikeye düşürmeden cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine yönelik anayasa değişikliğinde ısrarlı oldu. Yardım eli yine MHP’den geldi. MHP, AKP’nin formülüne destek verdi ve gümrük kapılarında oy kullanma işlemi devam ederken, anayasa değişikliğinde bir kez daha değişiklik yapıldı.
MHP, Meclis’te destek verdiği AKP formülüne referandumda “hayır” dedi ama anayasa değişikliği kabul edildi...
3. Türban sorunu: Hiç kuşku yok ki, AKP’yi en fazla memnun eden destek MHP’nin türban sorununu çözecek anayasa değişikliğindeki işbirliği oldu.
AKP’nin tek başına çözmesi mümkün olmayan üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılması, şimdi MHP’nin desteği ile gerçekleşecek gibi gözüküyor. MHP ve AKP sözcüleri dünkü görüşmelerden sonra yasağın kaldırılmasına ilişkin anayasa değişiklikleri üzerinde anlaşmaya vardıklarını açıkladılar.
Özetle MHP bütün tahmin ve beklentileri boşa çıkarmış durumda. Çok farklı bir muhalefet stratejisi yürütüyor. Belki de kritik konularda iktidara tam destek vererek AKP’nin ileride üretebileceği “muhalefet engelledi” bahanelerini şimdiden elinden almak istiyor...

DİĞER YENİ YAZILAR