AKP’de yeni dönem kaygıları...

Haberin Devamı

Abdullah Gül bugün değil ama 28 Ağustos Salı günü Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü’nü Sezer’den devralacak.

Bu durum toplumun önemli bir bölümünü, bazı devlet kurumlarını ve CHP başta olmak üzere bazı muhalefet partilerini mutsuz ediyor kuşkusuz.

Fakat AKP’de dışa vurmamak için özen gösterdikleri müthiş bir bayram sevinci var. Bu partinin sıradan seçmeninden en üst yöneticisine kadar herkes gelişmelerden genel olarak memnun. Çoğu AKP’li artık Cumhurbaşkanlığı makamının da kendi partilerinden bir isme, partinin ikinci adamı konumundaki Abdullah Gül’e geçmesiyle yeni dönemde tam ve mutlak iktidar olacaklarına inanıyor. Kendileri açısından da ülke açısından da yeni dönemde her şeyin çok daha iyi ve güzel olacağını öngörüyorlar.

Ama öte yandan sayıları çok fazla olmasa da bu başarının, bu sevindirici durumun iktidara ve partiye negatif etkileri olabileceğini düşünenler de var. Hem de böyle düşünenler sıradan partili, sıradan milletvekili değil. Partinin karar mekanizmalarında bulunan etkili isimler.

Daha Abdullah Gül’ün adaylığı resmen ilan edilmeden, partiiçi istişare mekanizmalarının işletildiği süreçte bazı etkili isimlerin Başbakan Erdoğan’a ilettikleri kaygılar şu şekilde özetlenebilir: “Kurumlarla ve toplumun küçük de olsa bir bölümüyle ciddi gerilimler çıkabilir. Bunları gözardı edemeyiz. İstesek de istemesek de eşinin başörtüsü sürekli gündeme getirilecek. Makamı yıpranacak, kendisi ve ailesi üzülecek, rahatsız olacak.

Devlet kurumları arasındaki sıkıntı ve tartışmalar hükümete de zarar verir, hükümetin de performansı olumsuz etkilenebilir.”

Bu ve benzeri kaygı ve değerlendirmeler Bakanlar Kurulu’nda da, AKP MYK’sında da dile getirildi. Hatta MYK’da cumhurbaşkanı adaylığının görüşüldüğü toplantıda aralarında Mir Dengir Fırat, Edibe Sözen, Hayati Yazıcı, Nihat Ergün gibi isimler açıkca Gül değil başka bir isim üzerinde muhalefetle uzlaşma arayalım önerisinde bulundular.

Sonuçta irade ve takdir Gül’ün adaylığı yönünde olunca bu öneri ve değerlendirmeler de anlamını kaybetti. Nihai karar verildi ve AKP tüm kademeleriyle bütünlük içinde bu kararın arkasında.

Ancak kafalardaki soru işaretleri, kaygılar tümüyle kaybolmuş değil. Açıkça ifade etmeseler de, bazı AKP’lilerin, Gül’ün çok iyi bir cumhurbaşkanı olacağından, görevini başarıyla yapacağından hiç kuşku duymadıkları halde bu durumun hükümetin ve AKP’nin lehine mi aleyhine mi olacağı konusunda ciddi kuşkuları var.

Türban sorunundan atamalara kadar Gül’ün alacağı her pozisyonun tartışma konusu edileceğini görüyor bazı AKP’liler. İrtica tartışmalarının, laiklik kaygılarının sürekli gündemde ve sıcak tutulacağı, hükümetin ve cumhurbaşkanının attığı her imzaya, aldığı her karara kuşkuyla bakılacağı bir dönem yaşanabileceğini biliyorlar. Böyle bir atmosferin hükümetin ve cumhurbaşkanının kararlılığını olumsuz etkileyebileceğini de...

Abdullah Gül ise kendisinden son derece emin. İlk başlarda ufak tefek bazı kuşkular, bazı gerilimler olsa da bunları aşabileceğine, devlet kurumları arasında uyum ve işbirliğini sağlayabileceğine, kendini kısa zamanda tüm topluma kabul ettirebileceğine inanıyor.

İlginç bir dönem geçirecek Türkiye...

DİĞER YENİ YAZILAR