AKP’de hava bozuyor mu?

Cumhurbaşkanlığı seçim süreci yaklaştıkça AKP’de tansiyon yükseliyor. Kurulduğu yıl iktidara gelen AKP, geçen yaklaşık 5 yıllık dönemde ilk kez ciddi bir iç sıkıntıyla karşı karşıya

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı seçim süreci yaklaştıkça AKP’de tansiyon yükseliyor. Kurulduğu yıl iktidara gelen AKP, geçen yaklaşık 5 yıllık dönemde ilk kez ciddi bir iç sıkıntıyla karşı karşıya.

Bugüne kadar ne 2002 seçimleri öncesinde aday belirlemede sorun yaşamıştı AKP ne de kabine oluşumlarında. İktidar avantajı ve Genel Başkan Tayyip Erdoğan’ın karizmatik otoritesi sayesinde zaman zaman belirlemeye başlayan ufak tefek sıkıntılar hiçbir zaman “sorun” noktasına gelmemişti.

Şimdi ise durum çok farklı.

Partinin ilçe teşkilatları düzeyinde başlatılan “Cumhurbaşkanı kim olsun?” anketi, AKP Meclis grubunu birkaç günden beri dalgalandırıyor.

Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimi artık iktidarla muhalefet arasında bir yarış doğurmayacak. Seçim adeta AKP’nin parti içi bir meselesi durumunda.

Aritmetik olarak muhalefetin bu seçim üzerinde hiçbir etkisi olmayacak. Olsa olsa kamuoyunu yönlendirmede, kamuoyu tepkilerini harekete geçirmede muhalefet etkili rol oynayabilecek. Ki bugün itibariyle bakıldığında kamuoyunda da yükselen aşırı bir tepki yok. Tabii ki aday belli olduğunda ne gibi reaksiyonlar gelecek onu şimdiden kestirmek mümkün değil.

Zaten Tayyip Erdoğan’ın adaylık için şu anda yapmakta olduğu çalışma ve değerlendirmelerin amacı da parti teşkilatının gönlünden geçen adayı belirlemekten çok, kamuoyunun olası reaksiyonunun nasıl şekilleneceği konusunda fikir edinmek.

AKP kurmaylarına göre Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına kendisinin aday olacağı hemen hemen kesin gibi. Ancak henüz son kararını vermedi Erdoğan.

Tabii bir de kurumsal tepkilerin nasıl olacağını kestirmeye çalışıyor Başbakan. Bu noktada da önemli olan Türk silahlı Kuvvetleri’nin vereceği reaksiyon. TSK ise bu konudaki sessizliğini koruyor, sanki özenle bu sürecin dışında kalmaya çalışıyor ve o nedenle de basına karşı “kepenklerini kapatmış” durumda. En azından şu anki görüntü bu yönde.

AKP örgütleri düzeyinde yürütülen anket çalışması ise bir anlamda usul yerini bulsun türünden. Erdoğan’ın adaylık konusunda kararını etkileyecek asıl faktör kamuoyunun tepkisi ve kurumsal hassasiyetler...

Bu noktada bir sorun görmez ise Erdoğan kendisi aday olacak ve 11. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkacak.

Ancak aksi bir gelişme olursa, o zaman belki bu anket sonuçlarına bakacak, “düşük profilili aday” formülüne dönecek. Ancak o zaman da ankette yer alan dört isimden birini aday olarak tayin edeceğinin garantisi yok.

Yakın çevresine göre Erdoğan, sürpriz de yapabilir ve bugüne kadar adı pek ortaya atılmayan bir isme Çankaya vizesi verebilir...

Fakat AKP Grubu’nda gönlünden Çankaya geçiren o kadar çok milletvekili var ki, Tayyip Erdoğan olmaz ise grupta en sevilen milletvekilinin kendisi olduğuna inanan parti büyükleri, listede adını göremeyince hayal kırıklığına uğruyor. Ayrıca listede yer alan bazı isimlere de ciddi tepkiler var.

Tayyip Erdoğan bu tepkileri yatıştırabilir, en azından etkisiz kılabilir.

Ama ya bugün bazı milletvektillerinin yürüttüğü yoğun kulis sonuca ulaşır, Bülent Arınç, “Tayyip Bey aday değilse ben varım” diye yola çıkarsa ne olacak?

İşte o zaman AKP’de derin bir çatlak oluşabilir...

DİĞER YENİ YAZILAR