Aday Gül tavşan kim?

Haberin Devamı

Abdullah Gül’ün adaylığı üzerine günlerdir, “olacak-olmayacak”, “Tayyip Bey fedakarlık bekliyor”, “parti rahatsız”, “asker rahatsız” spekülasyonları yapılıyor.

Bütün bunlar kamuoyunda birkaç haftadan beri tartışılıyor, Abdullah Gül seçimden iki gün sonra adaylığının devam ettiğini açıklamış durumda ancak ismi üzerindeki onca tartışmaya karşın Başbakan Erdoğan bugüne kadar henüz net bir açıklama yapmış değil. Erdoğan’a yakın gözüken bazı siyasetçi ve işadamlarının söylediklerinden anlam türetilerek “Erdoğan’ın Gül’ün çekildiğini açıklaması halinde çok rahatlayacağı” sonucuna varılıyor. Acaba gerçekten öyle mi, yoksa her ikisi de ortak bir oyun planını mı uyguluyor, belli değil.

Başbakan Erdoğan dün önce Bakanlar Kurulu’nu topladı. Gündemdeki rutin konuların yanı sıra cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da bakanların görüşlerini dinledi Erdoğan. Ardından da adaylık meselesi yine Erdoğan’ın başkanlığında yapılan AKP MYK toplantısında son kez değerlendirildi.

AKP içinde, partinin yönetim kadroları arasında büyük çoğunluk bu noktadan sonra Gül’ün adaylıktan vazgeçmemesi gerektiğini, bunun hem seçmen iradesine ters olacağını, hem de rejim üzerine asker gölgesi düşüreceğini savunuyor. Yani “her ne pahasına olursa olsun Gül Çankaya’ya çıkmalı” görüşü hakim AKP’de. Ama öte yandan bu tercihin ülkede gerilimleri yeniden tetikleyebileceği ve bundan hem ülkenin hem de partinin zarar görebileceği kaygısını taşıyanlar da yok değil.

Bazı isimler bu kaygılarını Abdullah Gül’e de iletiyorlar. Kulislere sızan haberlere göre, parti içinde kendisine yakın duran bazı milletvekilleri geçtiğimiz günlerde şunu söylemişler Gül’e:

“Meydanlar sizi istedi, seçmenin tercihi sizin cumhurbaşkanı olmanız yönünde tecelli etti. Parti teşkilatları da sizi istiyor. Adaylığı sürdürmeniz sizin çok doğal hakkınız, hatta göreviniz. Ama buna rağmen acaba feragat etmeniz ülkenin rahatlaması ve birtakım gerginliklerden kurtulmak için daha hayırlı olmaz mı?”

Taraflar doğrudan açıklamadığı için diyalog böyle mi gelişti kesin olarak bilmek mümkün değil ama anlatanlara göre yanıtı şu olmuş Abdullah Gül’ün:

“Parti tabanı, parti teşkilatları günlerdir ayakta. Adaylığı devam ettirmem konusunda üzerimde o kadar büyük bir baskı var ki artık bu iş beni aştı, benim de kontrolümün ötesinde. Geri dönüş yok artık...”

Evet, anlaşılan o ki Gül’ün adaylığı artık hemen hemen kesinleşmiş durumda. Başbakan Erdoğan, asker başta olmak üzere bazı devlet kurumlarının itirazlarını çok iyi bildiği için belki gönülden istemiyor bu adaylığı. Ancak Gül kendiliğinden fedakarlıkta bulunmadığı için, Erdoğan’ın bu adaylığı sahipleneceğine de kuşku yok.

Dolayısıyla en geç 28 Ağustos’ta Gül 11. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkabilir.

Gerilim konusuna gelince. Şu veya bu dozda bir gerilim yaşanacağını öngörüyor AKP kurmayları da. Beklentileri, umutları, Abdullah Gül’ün edindiği birikim ve diplomasi deneyimiyle zaman içinde bu gerilimleri yumuşatabileceği, askerin de güvenini kazanabileceği yönünde.

Özetle geri dönüş yok. Gül’ün adaylığı kesin gibi de Deniz Baykal’ın “tavşan” diye nitelediği yedek aday kim olacak?

DİĞER YENİ YAZILAR