301 teklifi revize edilecek...

Haberin Devamı

Türk Ceza Yasası’nın meşhur 301. maddesi de bu maddenin değiştirilmesi de sorun olma ya devam ediyor.

İçerden ve dışardan özellikle de Avrupa Birliği’nden gelen uyarılara başlangıçta kulak tıkayan AKP iktidarı şimdi maddeyi değiştirmeye razı oldu. Konu, demokratikleşme sürecinin bir parçası olarak bu gündeme getirildi. AKP’lilerin ifadesine göre bu düzenlemeyi yeni demokratikleşme adımları izleyecek. Hükümet rotayı yeniden AB sürecine çevirecek ve demokrasi ve özgürlükler bağlamındaki eksiklikleri, anayasa ve yasalardan kaynaklanan bazı engelleri ortadan kaldıracak.

Fakat daha ilk adımda, 301 teklifinde tökezliyor AKP. Türkiye’nin hatta Avrupa Birliği’nin iki yıldan beri hararetle konuşup tartıştığı 301. madde değişikliği ile ilgili teklif metnini, sanılanın aksine öyle bütün yönleriyle inceleyip, enine boyuna tartarak hazırlamadığı anlaşılıyor.

Belli ki AKP değişiklik teklifini çok aceleye getirmiş. O yüzden de Meclis Adalet Komisyonu’nda bulunan ve henüz mürekkebi bile kurumamış olan değişiklik teklifi şimdi revize edilmeye çalışılıyor.

Çünkü teklif metni mevcut haliyle yaşanan sorunu çözemeyeceği gibi durumu eskisinden kötü, daha da içinden çıkılmaz hale getirme ihtimali var.

Meclis Başkanı Köksal Toptan, “kovuşturma” açma izninin Cumhurbaşkanı’na verilmiş olmasını yanlış buluyor. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, değişiklik yapılabilir diyor. AKP milletvekillerinin kafaları karışık.

Bu arada muhalefet de bu değişiklik üzerinden savaşa hazırlanıyor. CHP neye karşı belli değil ama özellikle MHP, “Bu düzenlemeyle Türklüğe hakaret serbest bırakılıyor” propagandası ile ortaklığı ayağa kaldırmaya hazırlanıyor.

Aslında teklifin getirdiği böyle bir serbesti yok. Aksine ifade özgürlüğü bakımından daha da tehlikeli sonuçlar doğurması ihtimali yüksek.

Tek iyileşme, “kovuşturma”nın izne bağlanması, ceza üst sınırının da üçten ikiye indirilmesi. Yani dava ve hapis riski hafifliyor. Cumhurbaşkanı izin vermez ise dava açılamayacak. Ama soruşturma yapılacak. Yani savcı çağırıp ifade alacak, dosyayı hazırlayacak, bu arada suç isnat edilen kişi hedef haline getirilecek. Bugüne kadar yaşanan sorunlar da zaten sürecin bu aşamasında çıkmıştı.

Çiçek: Kovuşturma ifadesi soruşturma olacak

Dün konuştuğumuz Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e bu sakıncayı aktardığımda, “Haklısınız. Teklif metninin o bölümü yanlışlıkla ‘kovuşturma’ diye yazılmış, o düzeltilecek” dedi.

Yani komisyon görüşmeleri sırasında “kovuşturma” ifadesi “soruşturma” olarak değiştirilecek.

Bu değişiklik yapılıp, daha işin başında savcıların soruşturma başlatabilmesinin Cumhurbaşkanı’nın iznine tabi tutulması sorunu bütünüyle ortadan kaldırmasa da büyük ölçüde hafifletecek.

Ancak şimdi bu yetkinin kimde olması gerektiği de tartışmalı. Muhtemelen bu da değiştirilecek ve yetki ya Adalet Bakanı’na verilecek veya Cemil Çiçek’in başlangıçta önerdiği gibi gazeteci örgütlerinin temsilcilerinin de bulunabileceği bir kurula verilecek.

Teklif metninde yer alan bir başka tehlikeli ifade de “aşağılama”. Muhtemelen bu da “hakaret” diye değiştirilecek.

Belki de en doğrusu, Türkçe’si kuvvetli bir uzman hukukçunun bu metni yeni baştan kaleme alması olacak...

DİĞER YENİ YAZILAR