301’de AKP ne kadar samimi?

Haberin Devamı

AKP, kapatma davası ile birlikte uzun süredir unuttuğu demokratikleşme ve AB reformlarını yeniden hatırladı.

Bu kapsamda birbuçuk yılı aşkın süredir sorun olduğunu kabul etmesine karşın sürüncemede tutulan Türk Ceza Yasası’ndaki ünlü 301. madde değişikliği apar topar gündeme getirildi.

AKP’liler AB Komisyonu Başkanı Manuel Barroso’nun Ankara’ya gelişi arifesinde 301. madde değişikliğini milletvekili teklifi olarak sundular. Arzuları, Barroso Meclis’e geldiğinde değişikliğin Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerinin tamamlanmasıydı.

Ancak olmadı. Çünkü Köksal Toptan’a vekalet eden CHP’li Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, teklifi komisyona sevketmedi. O yüzden de AKP Meclis Grubu yöneticileri ile CHP’li Meclis Başkan Yardımcısı Güldal Mumcu arasında küçük çaplı bir kriz yaşandı.

Güldal Mumcu’ya çok kızmıştı AKP’liler, “demokratikleşmeyi geciktiriyor” diye. Sanki 1,5 yıldan beri 301 değişikliğinin Meclis gündemine getirilemeyişinin sorumlusu kendileri değilmiş gibi...

Her nedense bu konuda birbuçuk yıl bekledi AKP’liler ve şimdi bir değişiklik teklifi ortaya koydular. Ancak onun da son derece özensiz, alelacele kaleme alındığı anlaşılıyor. Çünkü Meclis Başkanı Toptan’ın dün Adalet Komisyonu’na sevkettiği teklifi AKP’li hukukçular da beğenmiyor.

Yeni düzenlemeyle getirilen en önemli değişiklik dava açmanın izne bağlanması.

Yani Cumhuriyet savcıları ihbar ve şikayetler üzerine bu konuda soruşturmayı yürütecekler. İfade alacaklar dosyayı hazırlayacaklar ve teklif aynen yasalaşırsa Cumhurbaşkanı’na soracaklar: “İzin verirseniz dava açacağım” Cumhurbaşkanı da “açık” ya da “ülke menfaatlerine aykırı olur açmayın” diyecek. Cumhurbaşkanı bir anlamda “hakim yetkisi” kullanmış olacak.

Peki sorun çözülecek mi?

Hayır çözmeyecek. 301’in izne bağlanması, AB’yi de tatmin etmeyecek ve düzenleme bu haliyle kaldığı sürece hükümetin başı ağrımaya devam edecek.

Haklarında soruşturma başlatılan yazarlar, aydınlar yine belirli kesimlerin hedefi haline gelecek.

Belli ki AKP’nin hukukçu ve özgürlükçü kurmayları verilen teklife yeterince zaman ayıramamışlar.

Bu da doğal çünkü onların birinci önceliği Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davasını düşürecek bir demokratikleşme paketi formülünün nasıl bulunacağı noktasında.

MHP: CHP ile

uzlaşmazsanız yokuz

Henüz bir formül bulunmuş da değil. CHP ile diyalog sıfır. MHP ile dirsek teması devam ediyor ama o da bu konuda bir uzlaşma için sonuç verecek gibi gözükmüyor.

Dün konuştuğumuz MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, şunları söylüyor:

“Bizim tutumumuz belli. İlk gün açıkladık, parti kapanmasını önleyici bir formül söyledik. Ama bunun için de AKP’nin önce CHP ile anlaşması lazım. Bu düzenleme ancak geniş bir mutabakatla olabilir. ‘Gidin önce CHP’nin kapısını çalın’ diyoruz. Ama o da olacak gibi değil. Tayyip Erdoğan’la Deniz Baykal her gün medya üzerinden birbirlerine atış yapıyorlar. Sanki hiçbir şekilde hiçbir zaman uzlaşmamanın altyapısını oluşturuyorlar. ”

Özetle MHP, AKP ile belirli bir formül üzerinde uzlaşmaya ancak CHP de dahil olursa “varım” diyor. Bugünkü ortamda da AKP’nin Başbakan Erdoğan’ın CHP ile uzlaşmaya hiç mi hiç niyeti yok gibi...

DİĞER YENİ YAZILAR