10 bin dolarlık hedefe nasıl ulaşılır?

Haberin Devamı

Meclis’te dün programı tartışılan yeni hükümet bugün de güvenoyu alacak. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeni dönem için en önemli en iddialı hedefi kişi başına milli geliri 10 bin dolara çıkarmak. İmkansız değil ama kolay da değil.

Halen 5 bin 300 dolar düzeyinde olan kişi başına geliri 10 bin dolara çıkarabilmenin Türkiye’den ve dünyadan kaynaklanan asgari koşulları var. Dış koşullar AKP’nin birinci iktidar döneminde çok olumlu gelişti, hükümete çok yardımcı oldu. Hükümetin ekonomide attığı doğru adımlar, iç siyaseti nisbeten gerilimsiz götürme gayretleri, küresel konjoktürün de olumlu katkısı ile başarıyı getirdi. Şimdi de getirebilir, dönem sonunda kişi başına gelir 10 dolar değil de 8 bin dolar olur. Bu da küçümsenmeyecek bir başarıdır.

Ancak bunun için ilk önce dünyadaki bahar havasının, mali piyasalardaki coşkunun, para bolluğunun sürmesi gerekiyor. Ki bu alanda son haftalardaki dalgalanmalar, geleceğe dönük risk işareti sayılabilir...

İkinci önemli nokta hem Türkiye’nin iç dinamikleri hem de Türkiye dışı faktörlerin rol oynadığı AB ilişkileri. Bu konuda aslında hükümetin, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kararlılıklarından hiç kuşku yok. Ancak aşılması en azından bugün için zor olan engeller yok değil. Örneğin Kıbrıs ve limanların Rumlara açılması gibi...

AB’nin demokrasi ve temel özgürlükler konusundaki itirazları, hazırlıkları süren yeni anayasa ve önümüzdeki dönemde yapılacak yasal düzenlemeler ve bunların uygulamaya yansıtılması ile fazlasıyla giderilebilecek gibi gözüküyor. Fakat Kıbrıs’ta kalıcı çözüm sağlanamadan limanlar meselesinin aşılabilmesi oldukça zor.

Geçen hafta Meclis’e sunulan program, hükümetin ekonomide kalıcı dönüşümleri, yapısal reformları süratle gerçekleştirme iradesini açıkça ortaya koyuyor. Mali disiplini korumak, kamu kesiminin borç yükünü düşürmek, özelleştirme programını kesintiye uğratmamak hükümetin öncelikli hedefleri arasında.

Bu dönemde ayrıca, bir yandan mali disiplini korurken diğer yandan Türkiye’nin çehresini değiştirecek büyük altyapı yatırımlarına da imza atabilir hükümet. Örneğin, Ulaştırma Bakanlığı’nın portföyünde bulunan hızlı demiryolu projeleri, yeni otoyol projeleri gibi...

Bunlar başarılabilir. Hükümet ekonomiyi rayında götürebilmek, geçen dönemde elde ettiği başarıları bu dönemde katlayabilmek için azami özeni gösterebilir. Ancak sonuca ulaşmak, yüksek hedefleri tutturabilmek için bu yeterli olmayabilir. Dış konjoktür, küresel piyasalardaki olumlu hava değişmese bile içerde bazı zorluklar çıkabilir.

Özetle hükümetin kişi başına 10 bin dolar hedefinin önündeki en büyük engel, devlet kurumları arasındaki ilişkilerdeki sıkıntı, toplumdaki kutuplaşma eğilimleri ve bunun doğrucağı gerilim. Eğer kurumlararası ilişkiler sağlıklı bir raya oturtulamaz, iç siyasetteki gerilim dozu artarsa hükümetin ve Erdoğan’ın işi çok zorlaşır. Bunu aşmanın yöntemi de muhalefetle hemen her konuda ipleri germek değil, yumuşamayı sağlamaktan geçiyor.

Aslında Erdoğan’ın kurmayları da, içerde gerilim dozunun yüksek, kurumlararası ilişkilerin sıkıntılı olduğu bir ortamda 10 bin dolarlık gelir hedefinin hayalden öte geçemeyeceğinin farkında...

DİĞER YENİ YAZILAR