10 ay önceki Suriye mektubu...

Haberin Devamı

Esad rejiminin çöküş sürecine girdiği bir aşamada sınırımızın hemen ötesindeki gümrük kapılarına ve karakollara PKK bayraklarının çekilmiş olması Türkiye için sürpriz mi oldu?

Hükümet, Suriye konusunda izlediği politika ile Türkiye’nin aşil topuğuna mı kurşun sıkmış oldu? Bu durum hükümetin hiç hesaba katmadığı bir gelişme miydi?

Bir kaç gündür bu sorulara yanıt aranıyor. Suriye’de Esad sonrasında yaşanabilecek gelişmelerin Türkiye’ye olası etkileri tartışılıyor.

Baştaki sorulara dönecek olursak, Suriye’nin kuzeyinde geçen hafta sonunda yaşanan gelişmelerin, yeni dönemde bu bölgede Irak benzeri özerk Kürt yönetimi oluşma ihtimalinin hükümet için sürpriz olduğunu düşünmek mümkün değil.

Hükümet başlangıçta bu ihtimali düşünmemiş olsa bile (ki mümkün değil) devletin üst katlarına bu yönde ciddi bazı uyarılar yapıldığı biliniyor.

Örneğin Mehmet Yazar’ın 12 Ekim 2011 tarihini taşıyan mektubu çarpıcı bir örnektir.

Mehmet Yazar yıllarca Ankara Sanayi Odası ve ardından Odalar Birliği Başkanlığı yapmış, iş dünyasının yakından tanıdığı önemli bir sanayici.

Aynı zamanda önemli bir devlet adamı ve eski siyasetçi Mehmet Yazar.

Turgut Özal Hükümetinde Devlet Bakanlığı, Yıldırım Akbulut Hükümetinde önce Devlet Bakanlığı sonra Milli Savunma Bakanlığı yaptı.

Deneyimli, birikimli bir şahsiyet...

Yazar 10 ay önce çok önemli bir makama mektup yazma gereği duyuyor. Suriye konusunda çok ciddi uyarı tesbitler yapıyor.

Ve bugün gelinen noktada bu tesbitlerin çoğu gerçekleşme aşamasında.

ABD’nin Ortadoğu politikalarının gerisindeki saikleri, BOP(Büyük Ortadoğu Projesi)’nin hedef ve amaçlarını anlatıyor Yazar ve özetle şöyle devam ediyor:

“... Petrolün ve İsrail’in güvenliği açısından Irak’ta yarı bağımsız bir Kürt devleti kuruldu.

PKK Kandil Dağı’nda Kuzey Irak eliyle güvenliğe kavuştu. Şüphesiz bu gelişmelerde Türkiye de kullanıldı. 1991 Irak müdahalesinde 36. Paralel ve Çekiç Güç’ün devreye sokulmasıyla Türkiye bilerek veya bilmeyerek bu oluşuma önemli bir katkıda bulundu.

Şimdi benzer film Suriye için oynatılıyor. Öyle anlaşılıyor ki Suriye de bölünecek ve kuzeydoğusunda hemen bizim hudutlarımızda ikinci bir yarı bağımsız Federe Kürt Devleti kurulacak. Burada da bizi kullandıkları yönünde bazı kaygılar taşıyorum.

Nitekim PKK, Suriye Kürt halkına bazı mesajlar vermeye başlamıştır.

Şüphesiz benim Saddam, Beşşar Esad, İran gibi rejimleri tasvip etmem asla düşünülemez.

Büyük ülkeler bölgesel dinamikleri ve ülkenin iç şartlarını bizden çok daha iyi değerlendirme ve kullanma imkanına sahiptir. Irak’la ihracat artışımızdan, Kuzey Irak’la iyi gözüken ilişkilerden tatmin olabiliriz. Irak’ın toprak bütünlüğünü savunabiliriz. Bugün İran korkusundan ABD de Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmaktadır. Ancak İran’ın da çözülmesinden sonra Irak büyük ihtimalle bütünlüğünü koruyamayacaktır.

Dün Irak, bugün Suriye, yarın İran’ın parçalanması ile çevremizi kuşatan yarı bağımsız federe Kürt devletleri ve sonuçta Türkiye’yi de içine alan Büyük Kürdistan Projesi ihtimalini asla gözardı edemeyiz. Çünkü BOP projesinin en önemli ayağı Büyük Kürdistan projesidir. Bu İsrail-Kürdistan birliğine gidebilecek bir yoldur. Türkiye’yi bölmeyi içeren böyle bir projeyi bizim kabullenmemiz elbette beklenemez. Ancak tavşan da yamaca geçmemelidir...

ABD bugün özellikle Irak’ın bütünlüğü ve Ortadoğu’da İran’a karşı ABD karşıtlığını azaltmak için Türkiye’ye muhtaçtır. Türkiye’nin ılımlı İslam diye örnek gösterilmesi de bu nedenledir. ABD, diktatörlerin yıkılması ile muhtemelen seçim yoluyla bu ülkelere gelecek İslami kökenli partilerin, Türkiye örneği ile daha uyumlu hale gelebileceğini hesaplamaktadır. Türkiye ve AKP örneği bu bakımdan ABD için çok önemlidir. Bu da bugün Türkiye’nin önemli bir gücüdür. Yeter ki biz makro boyutta ve uzun vadeli bakarak hesabımızı yapalım.

Derin bilgi birikimine sahip devletimizin, konuyu çok daha doğru değerlendireceğinden kuşkum yoktur. Benimki sade vatandaş olarak dışardan görebildiklerimi söylemekten ibarettir....”

Evet bugün bazılarına sürpriz gelen gelişmeleri ve bundan sonra olabilecekleri yaklaşık 10 ay önce, 12 Ekim 2011 günü devlete haber vermiş Mehmet Yazar.

DİĞER YENİ YAZILAR