ABD'nin pek çok kentine yayılmış olan "Art & Yoga" stüdyoları modern bireyin arınmasını sağlayarak yaratıcılığını ortaya çıkarıyor...
Sanatın son yıllarda daha da artan bir hız ve çeşitlilikle gündelik hayatımıza iyiden iyiye yerleştiği yadsınamaz bir gerçek. Geçen ayki Miami seyahatimde keşfettiğim, Amerika’da oldukça popüler hale gelmiş bir trendden söz etmek istedim bu hafta sizlere; yoga ve sanat buluşması. Özellikle metropollerde yaşamını sürdürenlerin, stres ve sağlıksız yaşam koşullarıyla başa çıkmak için yöneldiği bir spor - meditasyon olan yogayı sanatla buluşturma fikri benim çok ilgimi çekti.
Stüdyolar ABD'ye yayılmış durumda
Amerika’da pek çok kente yayılmış olan Art & Yoga stüdyoları, iki türlü varlığını sürdürüyor. Bir kısmı sanat galerisi şeklinde işlev gören stüdyolarda belirli saatlerde yoga dersleri veriliyor ve çeşitli eserlerle dolu alternatif bir ortamda sıra dışı bir odaklanma deneyimi sunuluyor. Buradaki temel motivasyon, alışılmış meditasyon ortamını dönüştürerek, zihinsel arınmaya sanatsal öğeler yardımıyla daha pozitif dokunuşlar ekleyebilmek. Böylece mekan, bir galeri olarak sanat üreticilerine ve sanat piyasasına gerekli desteği sağlarken, bu iki disiplini birleştirerek müşterilerine farklı bir atmosfer sunmuş oluyor.
Diğer türlü işletilen stüdyolar ise katılımcılarına hem meditasyon yapacakları hem de sanatçı yönlerini ortaya koyacakları imkanlar sunuyor. Aynı çatı altında yoga eğitiminize devam ederken yaratıcılık, doğaçlama üretim gibi konularda da kendinizi geliştirme fırsatı buluyorsunuz. Gündelik yaşam pratiğine bu iki disiplinin birlikteliğini uyarlayarak, duyuları geliştirmenin yanı sıra fiziksel, duygusal, ruhsal ve mental durumda iyileşme sağlamak mümkün.
Bu tür yenilikçi girişimler sanatı yerleşik hale getiriyor...
Yaratıcı güçlerinizi keşfetme zamanı...
Bu stüdyolarda genel uygulama, öncesindeki yoğun yoga seanslarında hayal gücünün ve derin odaklanmanın ortaya çıkardığı imgeleri, özgür bir dışavurum yöntemiyle betimlemek şeklinde özetleniyor. Bu sayede katılımcılar içsel yaratım güçlerini keşfedip, sahip oldukları sanatsal ifade yeteneklerini aktarmanın yollarını öğreniyor. Bedensel rahatlama ve zihinsel dinginleşmeye yardımcı araçlardan biri olan Yoga, bilincin derinliklerine nüfuz ederek yaratıcı fikir ve yönelimlerin gelişimini engelleyen blokaj noktalarını açıyor. Hangi sanat dalına yeteneğinizin olduğundan bağımsız şekilde, beden-akıl- ruh ilişkisinden dışarı yansıyanlara odaklanan bu yaklaşımı çok cesaretlendirici buldum. Üstelik bedensel bir aktivite olarak performans sanatını da programlarına dahil eden eğitmenler, keyifli, heyecan verici ve derinlikli ifade yöntemlerini katılımcıya öğretiyorlar. Elbette herkesin sanatçı olması beklenmiyor ancak dileyen her bireyin dilediği şekilde sanatla bir kıyısından ilgilenme özgürlüğü olduğuna inanıyorum. Bu tür yenilikçi girişimleri de, sanatın gündelik hayatımızda yerleşik hale gelmesinde etkili olmaları bakımından destekliyorum.
ABD’nin yanı sıra Avrupa’da da popülerlik kazanan Art & Yoga birleşimine ülkemizde şimdilik sadece Sabancı Müzesi ve Cer Modern gibi kurumların el attığını biliyoruz. Galerilerin ve müzelerin yoga merkezleri olarak kullanımının yaygınlaşması, hayatın koşturmacası içindeki bireye rahat nefes alma imkanı sunması açısından çok önemli. Dilerim yakın zamanda bu hedefle yola çıkmış projelere daha çok rastlarız.