Yeni medyadan pentüre, usta isimlerden genç yeteneklere kadar yepyeni keşiflerle, Mart ayına merhaba diyebilirsiniz.
Borusan Contemporary yepyeni iki sergileyle izleyici karşısına çıkıyor. Japon-Amerikalı sanatçı Mika Tajima’nın eserleriyle tanışmak için daha iyi bir fırsat olamaz. Görünmez güçlerin hayatımıza olan etkisini irdeleyen sanatçının; dört farklı işini bir arada göreceğimiz “Mika Tajima: Esir” sergisi, Margot Norton’ın küratörlüğünde gerçekleşiyor.
Yeni medyanın en güçlü örnekleri
Tajima’nın Negatif Entropi serisi, Twitter akışına göre toplumun genel ruh haline tepki veren ışık yerleştirmesi Meridyen, duvara gömülmüş jakuzi püskürtücülerinden basınçlı hava çıkaran Güçlü Dokunuş adlı çalışması ve bilgisayar algoritmalarını kullanarak duman görüntüleri üreten İnsan Sentezi isimli video enstelasyonu, yeni medyanın en güçlü örneklerinden diyebiliriz.
Tajima; bu sergisinde güçle ilgili altyapıları sorguluyor. Sergiye ismini veren “Esir” sözcüğü ise teknoloji ve verinin somut olan her şeye nüfuz etmesini ifade ediyor.
Perili Köşk’teki diğer taze sergi ise Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda yer alan eserlerden bir seçkiyi sanatseverlere sunan “Alacakaranlık”. Her iki sergiyi de 19 Ağustos tarihine dek izleyebilirsiniz.
Kimse aslında gitmez...
Mixer, Eda Soylu’nun “Anneannemin Evinden Kalanlar” isimli sergisiyle Mart ayına merhaba diyor. Soylu’nun çoğumuzun aşina olduğu anneanne evi temasına dair detayları kendi kişisel hikâyesiyle birleştirerek sunduğu sergisini oldukça özgün buldum. Hiçbir şeyin aslında kaybolmadığını ve hiç kimsenin aslında gitmediğini vurgulayan sanatçı, gideni eşyalar vasıtasıyla anmanın, eşyalarda aramanın şiirselliğini başarıyla ortaya koyuyor. Sergi 14 Nisan’a dek Mixer’de.
Yeni bir sanat mekânı arayışında olanlar için D Design Gallery’yi önerebilirim. Seydi Murat Koç’un “İç Zaman” isimli kişisel sergisi, sanatçının 2016 yılında imza attığı Vertigo ve Yerçekimi serisinin devamı niteliğinde. Küratörlüğünü Hasan Bülent Kahraman’ın üstlendiği sergi, sanatçının son dönem işlerini bir araya getiriyor. Yeni bir dünya düzeni kurgusunu temsil eden Vertigo ve Yerçekimi serisinin ardından gelen bu taze çalışmalar, mekân-zaman ilişkisi bağlamında gündelik nesneler ve çevreyle olan diyaloğumuzdan birikenleri temsil ediyor. Sergiyi, 7 Nisan tarihine kadar görebilirsiniz.
Tophane-i Amire’nin görkemli salonu ise usta isimlerden Süleyman Saim Tekcan’ın “Döngüsel Seyir” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. Neredeyse bir retrospektif olarak niteleyebileceğimiz bu kapsamlı sergi, sanatçının kariyerindeki geniş bir zaman aralığına yayılan resim ve heykel üretimlerini bir araya getiriyor. Tekcan’ın yapıtlarını bütünsel bir izlekle yeniden keşfetmek isteyenler için sergi, 30 Mart’a kadar açık.
Haberin Devamı