Denize açılan sergi: “Liman”

İstanbul Modern’deki "Liman" sergisi, deniz çevresinde gelişen kültürel hayatı ele alıyor.

Şehrin en kilit noktasındaki liman sahasında konumlanan İstanbul Modern müzesi, yeni sergisinde, 19'uncu yüzyıldan günümüze dek deniz kenarında ve liman çevrelerinde gelişen kültürel ve toplumsal hayatı mercek altına alıyor. İstanbul gibi asırları aşkın bir tarihin öznesi olmuş bir kentin, ekonomik anlamda domine edici kimliğine vurgu yapan bir temanın seçilmiş olmasını çok önemli buluyorum. Türkiye’deki sanat üretiminin ortak bir kronolojiyle bu serüvene eşlik ettiği sergi, izleyeni zaman tünelinde yolculuğa çıkarıyor. Sergide Theodosius (Yenikapı) Limanı’na dair arkeolojik araştırmalardan günümüze, kentin tarihini limanlar üzerinden özetleyen bir zaman çizelgesinin sunulmuş olması çok başarılı bir detay.

Türk resminin ustaları sergide

Türk resim sanatının klasik ve modern dönemini temsil eden usta isimlerle, çağdaş üretimleriyle öne çıkan genç sanatçıların işlerine bir arada yer verilmiş olması, serginin çok yönlü anlatımını vurguluyor. Zonaro’dan Feyhaman Duran’a, Avni Arbaş’tan Abidin Dino’ya kadar Türk resminin mihenk taşları sayılabilecek sanatçıların kentin deniz ve limanla olan ilişkisine değinen çalışmaları oldukça etkileyici. Ömer Uluç’un girişte yer alan tankerlerini ise bu sergi vesilesiyle görmek heyecan vericiydi. Geçtiğimiz İstanbul Bienali’nde Adahan’daki oda yerleştirmesiyle beğenimi kazanan Meriç Algün Ringborg, benzer bir çalışma ile anılar ve nesneler arasındaki sembolik bağı bize hatırlatmak istemiş. Sanatçının gemilerde çalışan dedesinin her yolculuk sonunda getirdiği hediyelerin yarattığı duygusal birikimden yola çıkan Ringborg, gemi kamarası veya misafir odası gibi çağrışımlar yapan yerleştirmesiyle favorilerimden oldu.

Haberin Devamı

Çocukluğa götüren video çalışmalarını görün

Kişisel bellek ile toplumsal bellek arasındaki doğrudan ilişkiyi nostaljik bir yaklaşımla ele alan Volkan Kızıltunç’un, 1965-1985 arasında çekilmiş, İstanbul Boğazı ve şehir halkını gösteren video çalışması beni adeta çocukluğuma götürdü diyebilirim. Boğaziçi silüetini müthiş bir kavramsal ifadeyle somutlaştıran Volkan Aslan ise "Sevgili İstanbul" yerleştirmesinde, bir kentin tüm yükünü sırtlanmış ahşap gemisiyle, ironi dolu bir mektuba imza atmış. Yasemin Özcan’ın, yalın ifade diliyle beni etkileyen "Karada" isimli videosu, Nevin Aladağ’ın liman ve insan arasındaki manevi ilişkiyi irdeleyen, gemici makarası formunda halat sarılı oturaklar yarattığı "Kuş Uçumu" isimli yerleştirmesi ve Antonio Cosentino ’nun buruk bir öykünün izini sürerek teneke, gazete, ambalaj gibi atık malzemelerle yaptığı "Suriye Yıldızı" isimli gemisi serginin öne çıkan eserleri. Şimdilerde sahil şeridinde devam eden inşaatların arasında bir nefes almak için 4 Haziran’a dek "LİMAN" sergisini ziyaret edebilirsiniz.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR