Yeni veriler

Haberin Devamı

Dünya borsaları mutlu bir haftayı geride bıraktı. Yükseliş eğilimi Cuma biraz gevşedi. Euro Bölgesi’nde moraller düzeliyor. Nitekim parite tekrar 1.32’ye yaklaştı. IMKB’nin de keyfi yerinde ama döviz sepeti 2.08 TL’nin üzerine çıktı.

Merkez Bankası ve TÜİK’in müşterek hesapladıkları tüketici güven endeksi Şubat sonuçları açıklandı. Ekim’deki sert düşüşten sonra tüketici güveni dört aydır yükseliyor. Vatandaşın harcama kararlılığı sürüyor. Büyüme için iyi haberdir.

Aralık istihdam ve işsizlik verileri TÜİK tarafından yayınlandı. Sürpiz beklemediğimi yazmıştım. Geçen yıla kıyasla istihdamda 1 milyon artış var. Tümü tarım dışı sektörlerde; sanayi istihdamı da artıyor.

Bu da işsizlik oranını düşürüyor. Geçen yılın 1.6 puan altına, yüzde 9.8’e geriledi. Mevsim etkisi arındırılmış işsizlik oranı da dört aydır yüzde 9.3 düzeyinde yatay seyrediyor. İstihdam sayıları tüketicinin artan güvenini de açıklıyor.

Şubat bütçesi

Maliye bakanlığı Şubat bütçe gerçekleşmesini açıkladı. Hazine nakit dengesi beni tedirgin etmişti. Bizim neslin ezeli ve ebedi korkusu hemen depreşti: acaba mali disiplin bozuluyor mu?

Manşet büyüklüklerle başlayalım. İki aylık bütçe açığı 0.9 milyar TL; geçen yıl 2 milyar TL fazla vermişti. Yani bütçe dengesi 3 milyar TL bozulmuş. Halbuki faiz-dışı fazlada 1 milyar TL artış var. Ne olmuş? Geri planda 4 milyar TL artan faizler yatıyor. Sorun değil çünkü geçici bir durum.

Ayrıntılara dönelim. Bütçe disiplininin gösterge iki önemli göstergesi vardır: vergi gelirinde ve faiz-dışı harcamada geçen yıla göre artış oranları. İki ayda ilki yüzde 13.1, ikincisi yüzde 17.8 artıyor. Hayra alamet değildir.

Faiz-dışı harcamanın içine giriyoruz. En büyük iki kalem, personel giderleri ve cari transferler yüzde 15’in üzerinde, yani gelirden hızlı artıyor (sırası ile yüzde 15.4 ve 15.2). Sanırım tedirginliğimin nedenini anladınız.

Tek gözlemden genellemek yanlıştır. Veriler aydan aya kayabilir. Ancak maliye politikası Türkiye ekonomisinin temel istikrar çapasıdır. Bütçeyi pertavsız altına alıyorum.

Yoksulluk çalışması

Yoksulluk araştırması 2010 sonuçları TÜİK tarafından açıklandı. 2002’den bu yana fert yoksulluk oranlarını kapsıyor.

Günlük harcamanın dolarla iki tabanı var: 2.15 ve 4.30. Satınalma gücü paritesine göre $=TL alınıyor. 2010 fiyatları ile yıllık kişi başına yoksulluk sınırı, sırası ile, 777 TL ve 1554 TL oluyor. Dört kişilik aile için, aynı sıra ile, 3108 TL ve 6215 TL ediyor.

2010’da nüfusun yüzde 0.2’si ilk sınırın altında kalıyor: 157 bin kişi eder. Yüzde 3.7 ise ikinci sınıra takılıyor: 2.7 milyon kişi anlamına geliyor. 2002’de bu oranlar yüzde 3 ve yüzde 30’du. Yani bu dönemde yoksul sayısı çok ciddi düşüyor.

Ancak, kır-kent farkı derinleşiyor. 2010 için kentde oranlar yüzde 0.04 (onbinde 4) ve yüzde 1 çıkıyor. Halbuki kırsal bölgede yüzde 0.6 ve yüzde 9.6 hesaplanıyor. Bir: yoksullar kırsal kesimde yaşıyor. İki: kırsal kesimde yoksulluk çok yavaş geriliyor.

DİĞER YENİ YAZILAR