Yayınlanan veriler

Haberin Devamı

İki haftadır güncel tartışmaları ve yeni yayınlanan verileri ihmal ettik. Genel konulara yoğunlaştık. Yatırımları ne belirler, kriz sonrasında dünya ekonomisini neler bekliyor, yeni dönemde Türkiye ne yapmalı gibi kritik sorulara cevap aradık.

Sosyal bilimlerin yazılı olmayan bir kuralıdır. Araştırılan konunun kapsamı genişledikçe doğru cevaplanması ihtimali azalır. Çünkü geliştirilen hipotezleri somut gerçekte sınamak zorlaşır. Maalesef esas ilgimizi çeken soruların büyük bölümü bu kategoriye girer.

Dolayısı ile, kriz sonrası ortamda Türkiye’nin kendisine nasıl bir yol çizmesi gerektiğini bütüncül bir yaklaşımla tartışmaya devam etmek istiyorum. Ama biriken verileri değerlendirmeden de yapamadım. Bugün kısaca onlara bakacağım.

Dibini gördük mü?

Pazartesi günü nisan sanayi üretimi, dün nisan dış ticaret miktar/değer endeksleri ve mayıs kapasite kullanımı açıklandı. Üçü de konjonktürü yansıtan öncü göstergelerdir. Üretimdeki daralmanın dibe vurup vurmadığını kestirmekte kullanabiliyoruz.

Verilere girmeden yöntemle ilgili bir gözlem yapalım. Türkiye’de karşılaştırma genellikle bir yıl öncesinin aynı dönemi ile yapılıyor. Falan gösterge yüzde şu kadar arttı ya da azaldı derken bunu kastediyoruz.

Ancak konjonktür analizinde bir yıl “uzun dönem” sayılır. Bizi asıl ilgilendiren, söz konusu göstergenin bir önceki döneme kıyasla nasıl değiştiğidir. Yani, nisan verisini martla karşılaştırmaktır. Bu amaçla mevsimlik etki düzeltilmiş veriler hesaplanır ve kullanılır.

Sanayi üretimi ile başlayalım. Çalışılan gün sayısına ve mevsimlik etkilere göre düzeltmeleri yapınca, şubattan itibaren üretim düzeyinin değişmediği ortaya çıkıyor. Bu da sanayi üretiminde dibin göründüğünü düşündürüyor.

Mayıs kapasite kullanımı bu gözlemi güçlendiriyor. Mevsimlik etkiyi temizleyince mayısta bir kıpırdama hissediliyor. Nisan ithalat miktar endeksi de aynı yönde işaret veriyor. Gene düşük bir düzeyde de olsa ithalat miktarının istikrar kazandığını saptıyoruz.

Enflasyon ve bütçe

Yıllık enflasyondaki düşüş devam ediyor. Tüketici fiyatları yüzde 5,2’ye düştü. Benden sonra gelen nesil sanırım ilk kez bu düzeyde enflasyona şahit oluyor. Bunu beklediğimizi daha önce yazdık. Düşüş eğilimi hâlâ güçlü duruyor.

Hazine, mayıs aynı nakit gerçekleşmesini yayınladı. Mayısta 3.6 milyar TL faiz-dışı fazla, 1.2 milyar TL nakit açığı var. Yılın ilk dört ayına kıyasla her ikisinde bir düzelme görülüyor. Geçici mi yoksa kalıcı mı bilmiyoruz.

Mayısın olumlu etkisi ile ilk beş ay için faiz dışı denge 2.2 milyar TL fazla veriyor. Beş aylık nakit açığı ise 20.3 milyar TL’ye tırmanıyor. Bu arada Hazine’nin açığın epey üstünde borçlanma gerçekleştirdiğini de (27.3 milyar TL) belirtelim.

DİĞER YENİ YAZILAR